VİDEO HABER - Vural: Önemli ama yetersiz!
Koronavirüs salgını ile mücadele kapsamında alınan “Kısa Çalışma Ödeneği” projesini değerlendiren Diyarbakır Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası Başkanı Mustafa Vural, kriz ve olağanüstü halin olduğu bu süreçte alınan kararın önemli fakat yetersiz olduğuna dikkat çekti
DİYARBAKIR YENİGÜN - Dünyayı etkisi altına alan Covid-19 salgını, birçok ülkede ekonomik kriz başta olmak üzere ciddi problemleri beraberinde getirdi. Ülkeler, Covid-19 salgınının ortaya çıkardığı olumsuzluklardan etkilenmemek için birtakım önlemler alıyor. Türkiye de Covid-19 salgını etkisinden en az hasarla çıkmak için ekonomik önlemler başta olmak üzere birçok önlem aldı. Bu kapsamda Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan'ın açıklamalarıyla, ilk etapta salgına karşı ekonomik önlemlerin bütçesini 100 milyar lira olarak belirledi.
‘Avantajları ve dezavantajları’
Hükümet, Covid-19 salgınının bulaşma riskine karşı birçok sektörün kapanmasıyla birlikte hem işverenleri hem de işçileri koruma adına "Kısa Çalışma Ödeneği" projesi ile bu sıkıntıyı gidermeye çalıştı. Diyarbakır Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası Başkanı Mustafa Vural, kriz ve olağanüstü halin olduğu bu süreçte alınan kararı önemli fakat yetersiz olduğuna dikkat çekerek "Kısa Çalışma Ödeneği" projesini değerlendirdi. Uygulama ile işçi haklarının daha çok alındığını belirten Vural, işçi hakları göz önünde bulundurularak genel bir iyileşme olması gerektiğini söyledi. “Kısa Çalışma Ödeneği” projesinin avantajları ve dezavantajları olduğunu vurgulayan Vural, işverenlere, işçileri işten çıkarmama adına da böyle bir fondan yararlanmalarını tavsiye etti.
‘İş kapasitesinin en az 3'den 1'e düşmesi gerekiyor’
"Kısa Çalışma Ödeneği" projesinin ekonomik durağanlığı önleme adına yapılan bir uygulama olduğunu belirten Diyarbakır Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası Başkanı Mustafa Vural, bu işlemin, illerin İŞ-KUR müdürlüklerinden yürütüldüğünü söyledi. Vural, "'Kısa Çalışma Ödeneği' uygulaması ekonomik durağanlığı önlemek için Aile ve Sosyal Politikaları Bakanlığı'nın yaptığı bir projedir. Her ilde bu proje İŞ-KUR üzerinden yürütülüyor. 'Kısa Çalışma Ödeneği' projesi bugünkü koşullarda en fazla 3 ay süreyle, işverenlere fayda oluşturma temelinde istifade edebilecek bir çalışma biçimidir. İşveren, işini tamamen kapatıyor olabilir, bir gün var bir gün yok şeklinde yapabilir. Ama bu 'Kısa Çalışma Ödeneği' projesinden istifade edebilmenin koşullarından bir tanesi, işletmenin sahip olduğu maksimum iş kapasitesinin en az 3'ten 1'e düşmüş olması gerekiyor. 'Kısa Çalışma Ödeneği' uygulaması nasıl hesaplanıyor diye soracak olursak kişinin aldığı brüt ücretin en fazla yüzde 60 kadarı olabiliyor. Örneğin; 2320 lira asgari ücretle çalışan bir bireyin kısa çalışma ödeneğinden aldığı ücret, yaklaşık 1700-1800 lira arasıdır” dedi.
‘Avantajları ve dezavantajları bulunmaktadır’
"Kısa Çalışma Ödeneği" projesinin birçok etkisi olduğunu belirten Vural, "Tabi kısa çalışma ödeneği uygulaması, ekonomiyi ayakta tutma temelinde, doğru bir çalışma ama bu çalışmanın oluşturduğu avantajlar ve dezavantajlar da bulunmaktadır. Avantajları; ekonomiyi önleme temelinde yapılan iyi bir çalışmadır. İşçiye normal maaşının tamamının verilmemesi ise dezavantajdır. Yine işçinin çalışmadığı süre, ileride emekliliğine yansımaması ayrı bir olumsuzluktur. Bir diğer olumsuz durum ise; işçinin çalışmadığı dönemde aldığı ücret, işsizlik fonundan karşılandığı için ileriki zamanlarda işten ayrılma söz konusu olduğu vakit İŞ-KUR tarafından kendisine ödenen işsizlik maaşı da peşinen ödenmiş oluyor. Örneğin; İŞ-KUR bir işçiye 8 ay işsizlik ödeneğinden istifade edebilir durumunu belirlediğini farz edelim. Daha önce kısa çalışma ödeneğinden istifa eden bir birey, bu durumda 5 ay yararlanabilmiş olacak. Genel olarak 'Kısa Çalışma Ödeneği' projesi işçi açısından bakıldığı zaman işçiye dokunan bir düzenleme olduğunu söyleyebilirim” diye konuştu.
‘Pek avantajlı bir paket değil’
Ekonomi Bakanı Berat Albayrak'ın son olarak açıklamış olduğu "Kredi Garanti Fonu" paketinin çok avantajlı bir paket olmadığını belirten Vural, yaşanılan bu kriz anında vatandaşların lehine faiz oranlarının düşürülmesi gerektiğini söyledi. Vural, "Öncelikle ekonomik anlamda çok ileri seviyede olmadığımızı söyleyebiliriz. Son olarak Ekonomi Bakanı Berat Albayrak'ın açıklamış olduğu ekonomik pakete baktığımızda, aslında pek avantajlı bir paket olmadığını söyleyebilirim. Bakanın açıklamış olduğu 'Kredi Garanti Fonu'na baktığımızda, oran yüzde 7,5'tir. Oysa Covid-19 salgını baş göstermeden yani ekonomik krizin olmadığı dönemlerde de bu oran aşağı yukarı aynıydı. Bundan dolayı aslında çok ciddi bir avantajdan bahsetmiyoruz. Ayrıca geçmiş dönemlerde sağlanan 'Kredi Garanti Fonu'nda yüzde 1 oranında masraf ücreti vardı. Fakat şu anki kriz döneminde sağlanan ekonomik pakette masraf oranı yüzde 1,5'tir. Böyle bir tabloya bakınca vatandaşlara avantajdan çok, krizden istifade çıkarma durumu vardır. Bu doğru yaklaşım biçimi değildir. Masraf oranlarının yüzde sıfıra düşürülmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.
‘SGK borç primleri için alınan karar yetersiz’
SGK borç primleri için alınan kararın yetersiz olduğunu belirten Vural, "Bir başka önemli ve eksik yapılan düzenlemeye bakacak olursak; SGK primleri noktasında yapılan düzenleme oldu. Mart, nisan ve mayıs aylarının SGK prim borçları ekim, kasım ve aralık aylarına ertelenmiş oldu. Bu düzenleme işverenin üzerindeki yükü bir nebze de olsa hafiflettiği için avantajlı bir şeydir. Fakat mücbir sebep hali ve olağan üstü durumlarda alınacak kararın bütün sektörleri kapsaması gerekiyor. Oysa SGK prim borçları için alınan kararda ise kategorize edilip belli sektörlere bu avantaj uygulandı. Örneğin; teşbihte hata olmasın manava 'sen bu paketten yararlanıyorsun' ama bakkala 'sen yararlanamıyorsun' diyor. Bundan dolayı bu uygulamanın genişletilmesi gerekiyor” diye belirtti.
‘Kısa Çalışma Ödeneği’ne başvurulmalı’
Covid-19 salgını sürecinin ne zaman sona ereceğini kestirmenin zor olduğunu belirten Vural, böyle bir süreç içerisinde ekonomik olarak ayakta durma adına işverenlerin "Kısa Çalışma Ödeneği" projesinden istifade etmeleri gerektiğini söyledi. Vural, "Covid-19 salgını sürecinin nereye gideceğini dünyada kestirecek bir ekonomistin olmadığını düşünüyorum. Bu durumun ne zaman son bulacağını yine kimse bilemez. Bundan dolayı Covid-19 salgını sürecinin uzun süreceğini göz önüne alırsak ekonominin çarklarını döndürme adına ve ayakta durmaları için işverenlerin kısa çalışma ödeneğine başvurmalarını öneriyorum. İşçileri çıkarma yerine böyle bir yola başvurmalarını tavsiye ediyorum” şeklinde konuştu. (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.