VİDEO HABER - Uzmanlar: Çin’e seyahat kısıtlansın
Çin’de ortaya çıkan ve birçok insanın ölümüne yol açan yeni Corona virüsünün yarattığı tehdit ne boyutta? Uzmanlara göre Türkiye için henüz ciddi bir risk yok. Çin’den gelenlerin yakın takibe alınmasını isteyen uzmanlar Çin’e seyahat edilmemesi uyarısı yaptı
DİYARBAKIR YENİGÜN - Corona virüsü Türkiye’yi tehdit ediyor mu? Bu soruyu Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Öğretim görevlisi Prof. Dr. Ali Ceylan yanıtladı. VOA Türkçe’den Mahmut Bozarslan’a konuşan Ceylan, hastalığın aslında hayvanlara özgü olduğunu ancak son zamanlarda değiştiğini söyledi. Ceylan, “Bu aslında hayvanlarda hastalık yapan bir enfeksiyon ama hayvanlardan insanlara, daha sonra da insanlardan insanlara geçiş özelliği kazandıktan sonra yaygın salgınlar yapabilen bir virüs. Daha önceleri MERS ve SARS gibi ciddi solunum yolu enfeksiyonları yapan benzeri virüsler ortaya çıkmıştı. Hızlı yayılma özelliği kazanıyor, ciddi solunum yolu sıkıntısı yapabiliyor. Ciddi ateş yapabiliyor ve ciddi akciğer yetmezliği ortaya çıkabiliyor. Özellikle yaşlılar hastalıktan daha çok etkilenebiliyor. Ölenler de daha çok yaşlılar. Enfeksiyonun geçişi de solunum yolu ile oluyor. Bir metreden daha yakın durduğunuzda, öksürükle, hapşırıkla havaya yayılan virüsler solunum yolu ile damlacık enfeksiyonu şeklinde alınabiliyor. En önemli geçiş yolu bu. Bunun dışında hasta hayvanlara temas ve o kirli ellerle yüze temas, bu şekilde de geçiş olabiliyor. Çin'de ilk defa bir canlı hayvan pazarında birkaç kişide ortaya çıkmıştı. Bu da hayvanlardan insanlara geçişin olduğunu gösteriyor. MERS ve SARS da coronavirüs ailesindendir. MERS’in develerden geçtiğini biliyoruz. SARS hayvanlardan insanlara geçiyordu. Bunda da yarasalardan, sincaplardan, kedilerden geçiyor. Bu aslında bir kedi hastalığı, kedilerde grip benzeri hastalık yapan bir hastalık. Ama onlarda öldürücü olmuyor. Risk onların dışkıları ile bulaşabiliyor. İnsana bulaşır insandan insana geçer. İnsandan insana geçiş özelliği alırsa o zaman tehdit oluşturmaya başlıyor” dedi.
‘Türkiye’de henüz risk yok’
Peki Türkiye’de durum nedir? Prof. Ceylan’a göre henüz risk yok ancak Çin’den gelenlerin yakın takibe alınması lazım. Hastalığın aşısının henüz bulunmadığına dikkat çeken Ceylan, en etkin koruma yönteminin kişisel temizlik olduğuna dikkat çekti. Ceylan, şöyle devam etti;
“Türkiye'de tespit edilmiş konfirme bir vaka yok ama oraya seyahat öyküsü olanların dikkatle izlenmesi gerekiyor. Özellikle son 15 gün içerisinde Çin’e ya da bu hastalıkların tedavi edildiği sağlık kuruluşlarına giden kişilerde -çünkü sağlık personellerine de görülmeye başlandı- ciddi ateş yükselmesi olduysa dikkatli olmak gerekiyor. Ne kadar salgın olacağını şu anda bilemiyoruz. Dünya Sağlık Örgütü de bizler de takip ediyoruz. Henüz aşısı olmayan hastalık. Bildiğimiz etkili bir ilacı henüz yok. Tedavide koruma çok önemli; kişisel koruyucu önlemler dediğimiz el temizliği çok önemli. Kişi hapşırırken eline temas ettiği bir şeyi bir yere dokunursa oraya bırakır, peşinden başka biri aynı yere temas ederse böyle geçişler olabilir. Korunmada en önemli şey kişisel önlemlerdir. Şu anda belirlenmiş giriş bölgemiz yok ama mutlaka izlenmesi gereken bir hastalık. Toplu koruma yöntemlerine önem vermek gerekiyor”
Çin’den gelen ürünler hastalık taşır mı?
Çin merkezli internet sitelerinden yapılan alışverişler son yıllarda Türkiye’de de oldukça yaygın. Peki Çin’den gelen ürünler hastalık taşır mı? Ceylan, Çin’den gelen malzemelerin risk oluşturduğu görüşüne katılmıyor ancak seyahat etmenin ciddi risk olduğu görüşünde. Ceylan, “Teknolojik malzeme ya da giyside risk olduğunu zannetmiyorum. Oraya seyahat gerektiriyorsa ondan kaçınmak lazım. Malzeme almak üzere Çin’e gidiyorsa kişi başlı başına bu bir risktir. Çin'de birçok yerde şu anda karantina var. Birisi gidip bir alışveriş yapıp gelirse izlenmeli. 14 günlük kuluçka süresi var. Hiç daha belirti ortaya çıkmadan oradan virüsü kapıp gelmiş olabilir. Bu anlamda seyahat kısıtlamasında fayda var. Mecbur kalmadıkça insanların gitmemesi, özellikle de karantina uygulanan yerlere gitmemesi önemli. Şimdiye kadar gıdalarla geçtiği tespit edilmemiştir. Vahşi hayvan ticareti yapanlar bundan sakınmalı, ölü hayvanlara temastan sakınmalı” diye konuştu. Ceylan, havaların ısınmasının ardından, insanların daha çok açık alanlara geçmesiyle yayılmanın önüne nispeten geçilebileceğini belirterek, “Ancak daha uzun süreceği gözleniyor. Şu anda Çin'de ve kıtlara yayıldıkça belki önümüzdeki dönemde için daha çok tehdit olabilecektir” dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.