“Taklit evlerin sorumlusu mahkeme olacak”
Diyarbakır Mimarlar Odası Başkanı Şerefhan Aydın, Sur'da inşa edilen yapıların kentin mimarisine uygun olmadığı yönünde hazırlanan raporun yenilenmesini isteyen mahkemeye tepki gösterdi. Hazırlanacak olan yeni bilirkişi raporunun da kendi lehlerine göre karar vereceği noktasında beklentileri olduğunu dile getiren Aydın, aksi halde Sur’da yaşanan uygulamalardan yeni bilirkişi heyeti ve mahkemenin sorumlu olacağını vurguladı
DİYARBAKIR YENİGÜN - Diyarbakır'ın Sur ilçesine bağlı 6 mahallede 2 Aralık 2015’te ilan edilen sokağa çıkma yasağı sırasında yaşanan çatışmalarda zarar gören yapılar yıkıldı. Kültür ve Turizm Bakanlığı, 14 Şubat 2018’de yıkılan mahallelerde yeni yapılaşmalar için 2012 Diyarbakır Suriçi Kentsel Sit Koruma Amaçlı İmar Planı Uygulama hükümlerinde değişikliğe gitti. Mimarlar Odası Diyarbakır Şubesi, yapılan değişiklikle bazalt taşı kullanma zorunluluğunun kaldırılmasının, Sur'un mimari dokusunu ve geleneksel tarihini yok edeceği nedeniyle kararın iptali ve evlerin yapımının durdurulması talebiyle Diyarbakır 1'inci İdare Mahkemesi’ne dava açtı. Dava kapsamında karar verilmesi için istenilen bilirkişi raporu, alanında uzman mimarlar ve şehir planlamacıları tarafından hazırlandı. Bilirkişi, hazırladığı raporunda inşa edilen yeni evlerin Sur'un tarihine, kültürüne, mimarisine ve sosyal yapısına uygun olmadığı yönünde görüş bildirdi. Ancak mahkeme, bilirkişi raporunun yenilenmesini istedi.
Mahkemenin kararına tepki gösteren Diyarbakır Mimarlar Odası Başkanı Şerefhan Aydın, Sur evlerinin mimari dokusunun temel yapı malzemesinin bazalt taşları olduğuna dikkati çekerek, Bakanlığın 2018 yılındaki değişikliğinin Sur'da “her yerde görülen sıvalı, boyalı, alüminyum dış kaplamalı, cam giydirme” gibi yapılara yol açtığını söyledi.
“Sur'u kimliksizleştirme”
Hazırlanan bilirkişi raporunun kendilerini haklı çıkardığını ifade eden Aydın, "Bilirkişi, Sur'un temel yapı malzemesi olan bazalt taşının tarihi yansıtan önemli bir öğe olduğu gerçeğinden yola çıkarak, bilimsel, teknik ve tarihi de referans alarak rapor hazırladı. Bu rapora göre, 'kararın iptal' edilmesi gerekiyordu. Ancak mahkeme kabul etmedi. Kendi istekleri doğrultusunda, plan notu değişikliği noktasında onları onaylamadığından kaynaklı, bilirkişi raporunu çöpe attılar" dedi. Aydın, bilirkişi raporunun olumlu olduğunu ancak Bakanlığın beklentilerini karşılamadığı için raporun iptal edildiğini savundu. Mahkeme kararını “Sur'u kimliksizleştirme” olarak değerlendiren Aydın, "Bu karar, Sur'da 10-20 yıl sonra sadece mevcut tescilli yapılar, tarihi dokusu korunan bazalt taşlı yapılar olarak karşımıza çıkacak. Fakat geriye kalan tüm yapıların sıvalı, boyalı, alüminyum giydirmeli, cephelerinde farklı malzemeler kullanılmış şekilde, kimliksiz bir Sur karşımıza çıkacak. Çünkü plan notu değişikliği bunun önünü açıyor. Türkiye'nin veya Kürdistan'ın herhangi bir yerindeki yapıları Sur'da göreceğiz. Belki evler iki katlı olacak ama cephe acısından, sokak dokusu açısından bakıldığında, kimliksiz herhangi bir yerde yapılabilecek yapılar olacak" diye konuştu.
“Sorumlusu mahkeme olacak”
Hazırlanacak olan yeni bilirkişi raporunun da kendi lehlerine göre karar vereceği noktasında beklentileri olduğunu dile getiren Aydın, aksi halde Sur’da yaşanan uygulamalardan yeni bilirkişi heyeti ve mahkemenin sorumlu olacağını ifade etti. Mahkemenin bilirkişi raporuna göre karar vermesi gerektiğini belirten Aydın, "Yürütmeyi durdurma kararını çıkartmak zorundadır. Çünkü telafisi imkansız tahribatlar Sur içinde ortaya çıkabilir. Yeni bilirkişi heyetinden belirttiğimiz ilkeler doğrultusunda bir karar vermesini bekliyoruz” ifadelerini kullandı. (MA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.