‘Sorumlular hak ettiği cezayı almalı’

‘Sorumlular hak ettiği cezayı almalı’
Sakarya'da mevsimlik tarım işçilerine yönelik gerçekleştirilen saldırıya ilişkin basın açıklaması yapan SP Diyarbakır İl Başkanı Fesih Bozan, saldırıyı...

Sakarya'da mevsimlik tarım işçilerine yönelik gerçekleştirilen saldırıya ilişkin basın açıklaması yapan SP Diyarbakır İl Başkanı Fesih Bozan, saldırıyı yapanları şiddetle kınadığını söyledi. Olayın sorumlularının hak ettiği cezayı alması gerektiğinin altını çizen Bozan, farklıların kin ve nefret sebebi değil, zenginlik olarak görülmesi gerektiğini vurguladı

Nurullah Ergün

DİYARBAKIR YENİGÜN - Saadet Partisi (SP) Diyarbakır İl Başkanı Fesih Bozan, Sakarya'da mevsimlik tarım işçilerine yönelik gerçekleştirilen saldırıya ilişkin basın açıklaması yaptı. Saadet Partisi İl Binasında düzenlenen basın toplantısında konuşan Bozan,  “4 Eylül Cuma günü Sakarya'da fındık bahçesi sahibinin ailece, çalıştırdıkları Mardin'li bir aileye, saldırması,  hepimizi çok derinden üzmüş ve  gelecek için bizleri ciddi endişeye sevk etmiştir. Bu saldırıyı yapanları şiddetle kınıyorum. Bu mahluklara insan bile demek, İnsanlara hakaret olur.  Çünkü bu saldırı, helal lokma peşinde koşan, okul harçlıklarını toplamak için ta Sakarya'ya kadar gitmiş olan, çocuk ve kadın işçilere yapılmıştır. Bu saldırı ve linç girişimi,  ne insanlığa, ne misafirperverliğe, ne mertliğe ve ne de erkekliğe sığar. İşçiler öldürülmek ve içinde bulundukları evi kendileriyle beraber, vahşice yakılmakla tehdit edilmişlerdir” dedi.

[caption id="attachment_55394" align="alignnone" width="523"] Saadet Partisi (SP) Diyarbakır İl Başkanı Fesih Bozan[/caption]

‘Saldırı ırkçı bir saldırı değildir’

Bu olay sonrası, mağdur ailenin memleketine döndüğünü hatırlatan Bozan, “Biz de hem geçmiş olsun demek ve hem de olayı birinci ağızdan dinlemek için köye gitmek istedik. Ancak jandarmanın köye yabancıların girişine müsaade etmemesi üzerine, bizde saldırıya uğramış aile fertlerine telefonla ulaşarak olayın detaylarını öğrendik.  Ayrıca, Saadet Partisi Sakarya İl Başkanımızı arayarak olayın araştırılması konusunda yardımcı olmasını rica ettim ve kendileri de araştırıp bize bilgi paylaşımında bulundu. Her iki taraftan aldığımız bilgi doğrultusunda, olayın ırkçı bir saldırı olmadığı, patronun nezaketsizliği, ahlaksızlığı ve insanlık dışı yaklaşımı sonucu, bireysel bir olay olduğunu tesbit ettik” diye konuştu.

‘Olay cehaletten kaynaklı’

Yaşanan olayı anlatan Saadet Partisi Diyarbakır İl Başkanı Fesih Bozan şunları söyledi;

“Olayı kısaca hatırlatacak olursak; Biri 21 yaşında ikisi 15 ve 16 yaşında olan üç erkekle beraber 16 kişilik aile,  17 gündür çalıştığı fındık tarlasında, tarla sahibinin torununun, işçilere başka bir alanda çalışmalarını istemesi sonrası, tarla sahibinin gelip buna kızması ve “it sürüleri” hayvan sürüleri” gibi hakret ve ağza alınmayacak küfürler atması üzerine işçiler, doğal olarak onurlu bir duruş göstererek, “artık çalışmayacaklarını” söyleyip eve gitmişlerdir. Bunun üzerine patron, çocuklarını da çağırarak işçilere saldırmıştır. Aile kendilerini apar topar caddeye attıp, minibüsle köyden uzaklaşmış ve daha kötü sonuçlara fırsat vermemiştir.  Bu saldırı, elbette bütün Sakaryalı vatandaşlarımıza mal edilemez ve Kürtler ve Türkler arasındaki Irkçı bir saldırı şeklinde yorumlanamaz.  Ancak patronun olayı bu şekilde büyütmesinin altında, cahaletten veya tahriklerden kaynaklı zihninde bir kin ve nefretin olduğunu göstermektedir. Yoksa, bu hakaretler yapılmaz, kız çocuklarına ve kadınlara el kaldırılmazdı.”

‘Sakarya tepkisini göstermelidir’

Yargının bu faillere hak ettikleri cezayı vermesi gerektiğinin altını çizen Bozan “Sakarya halkı, Sakarya Barosu, Sakarya'daki Siyasi Partiler, Kadın Dernekleri ve STK'lar bu olayı lanetlemeli ve faillerin cezalandırılması için gerekli girişim ve takibi yapmalıdır. Ki bu olayın münferit olduğu ve hiç kimse tarafından tasvip edilmediği ortaya konulmuş olsun” ifadelerini kullandı.  SP’li Bozan, bu ve benzeri olayları tetikleyen sebepleri ise şu şekilde sıraladı;

1) İnsani ve İslami Cehalet: Hiçbir sebep, helal bir lokma kazanmak, okul harçlığını çıkartmak için gurbete gitmiş ve misafirleri sayılan işçilere hakaret ve dövme hakkını vermez. Bu olay ve benzerleri, kişinin cahaletini göstermektedir.

2) Kutuplaştırıcı Dil: Son yıllarda Akp ve Mhp ittifakının, bir kaç fazla oy almak ve iktidarlarını devam ettirmek için, kendileriyle beraber olmayan herkese karşı, suçlayıcı, kutaplaştırıcı, ötekileştirici ve nefret dilini kullanması, vatandaşın zihninde karşılıklı  kin ve nefretin oluşmasına sebep oluyor.

3) Irkçı ve Milliyetçi Söylemler: Irkçı zihniyete sahip olanların gözünde, Kürtlerin  Potansiyel suçlu olarak görülmesi,

4) İşsizlik: Bölgemizde üretim ve istihdama yönelik yatırımların yapılmaması, Erbakan Hocamız tarafında yapılmış olan, Tütün ve İplik fabrikaları kapatılmış, Sümer Halı park yapılmış, Temsan işlevsiz hale getirilmiş, Ergani Çimento satılmış ve en son tarım ve hayvancılığın bitirilmesiyle “Mevsimlik İşçi” dediğimiz  işsizler ordusu gittikçe büyümüştür.

Ne yapılmalı

Neler yapılması gerektiğine de değinen SP İl Başkanı Bozan sözlerini şöyle sürdürdü;

*  Başta eğitim müfredatı olmak üzere, yazılı ve görsel medyada, her türlü ırkçı ve milliyetçi söylemler terk edilmelidir.

*  Başta iktidar ve ortağı olmak üzere, tüm siyasiler ve medya kutuplaştırıcı, ötekileştirici ve nefret dilini terk etmelidir.

*  İnsanlar arasındaki adabı muaşeret kuralları ilkokuldan itibaren öğretilmelidir.

*  Mevsimlik işçilerin sorun ve sıkıntıları ve her türlü sosyal hakları devlet tarafından düzenlenmeli ve güvence altına alınmalıdır. İşçiler, Patron ve Dayıbaşı denilen kişilerin insafına bırakılmamalıdır.

*  Yıllardır hep söylediğimiz, “herkesin kendi köyünde ve ilçesinde karnının doyurması” için üretim ve istihdama yönelik, yaygın ve süraatli bir şekilde sanayi yatırımları yapılmalıdır. Tarım ve Hayvancılık tekrar cazip hale getirilmelidir.”

‘Farklıları zenginlik olarak görmeliyiz’

Irkçı anlayışa sahip kişilere Rum 22 ve Hucurat 13 ayetleri ile hatırlatma yapan Bozan sözlerini şu şekilde tamamladı;

“Irk, renk ve dillerimizin farklı oluşunu, bir ayrılık, kin ve nefret sebebi değil, birer zenginlik olarak görmeliyiz. Kim ki dilini veya ırkını başkasından üstün tutarsa, ayeti kerimelere ters düştüğünü bilmelidir.  Doğudaki Batıya gittiğinde, batıda  dövülse, Batıdaki Doğuya geldiğinde doğuda dövülse, bunun sonucu nereye gidecek? Tahmin bile etmek istemiyoruz. Tüm vatandaşlarımız, hiç bir şekilde tahriklere kapılmadan, kin ve nefrete sebep olacak söylem ve davranışlardan kaçınmalıdır. Bu tür saldırılara, gerkli tepkiler ve yargı tarafından gerekli  ceza, verilmeli ki, başkaları benzer olaylara yeltenmesin.  Şunu da hatırlatmakta fayda var, bugüne kadar, iç ve dış tüm gayretlere rahmen, Kürt ve Türk halkları, karşı karşıya gelmemişse bu İslam'ın sağladığı İslam kardeşliğindendir.  Ama burada  kardeşler de, kardeşlik görevlerini yerine getirmesi gerekir. Bunun ölçüsü “kendine istediğini kardeşi için istemek, kendisine yapılmasını istemediğini kardeşine yapmamaktır. Bu olayın son olmasını, adalet, eşitlik, kardeşlik ve barışın gerçek anlamda yaşandığı bir gelecek dileğiyle saygılar sunuyorum.”

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.