‘Sisteme ayak uydurmaktan yorulduk’

Yüksek Öğretim Kurumları Sınavı'nın 25-26 Temmuz tarihlerinden 27-28 Haziran tarihlerine çekilmesine sınava eğitimciler ve sınava girecek öğrenciler tepki gösterdi. Konuya ilişkin gazetemize konuşan Diyarbakır Eğitim-Sen Eş Başkanı Sadrettin Kaya, öğrencilerin temmuz ayına göre hazırlandığının altını çizdi. Haziran’da öğrencilerin bir araya gelmesinin kendilerini kaygılandırdığını da vurgulayan Kaya, öğrencilerin turizme kurban edildiği savundu. YKS öğrencileri ise sınava çalışmaktan değil, değişen sisteme ayak uydurmaktan yorulduklarına dikkat çekti

Şehriban Eleftoz/Yenigün Özel

DİYARBAKIR YENİGÜN - Koronavirüs tedbirleri kapsamında Yüksek Öğretim Kurumları Sınavı (YKS) 25-26 Temmuz tarihine ertelenmişti. Daha sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan Kabine Toplantısı’nda normalleşme süreci açıklamalarının ardından,  YKS'nin  bir ay öne çekilerek 27-28 Haziran'da yağılacağını duyuruldu.  Türkiye’de sınava girecek binlerce öğrenci ise alınan bu karara tepki gösterdi.  Sınava girecek öğrenciler, sosyal medyada ‘#sınavtarihimedokunma’, ‘#yks2020’ hashtagleri ile tepkilerini dile getirdi. Sınav tarihinin öne çekilmesi kararını Diyarbakır Eğitim-Sen Eş Başkanı Sadrettin Kaya ve sınava girecek öğrencilerle konuştuk.

 ‘Öğrenciler turizme kurban edildi’

Diyarbakır Eğitim-Sen Eş Başkanı Sadrettin Kaya, “Bir salgın süreci var. Bu salgın sürecinde bir çok toplumsal kesim elbette etkilendi. Bunun en başında da öğrencilerimiz geliyor. Öğrencilerimizin olduğu yerde bu kararın alınma süreci öncelikle sıkıntılı.  Bu karar alınırken, ne öğrenciler ne öğrenci velileri ne de sendikalarla bir tartışma yürütüldü.  Bunu bir tarafa koyuyoruz. Bilim Kurulu'nun bununla ilgili bir açıklamasını duyamadık. Siyasi iktidar tarafından yapılan bir açıklamadır” dedi.  Öğrencilerin temmuz ayına göre hazırlıklarını yaptığını vurgulaya Kaya “Sınavın bir ay öne alınması, öğrencilerin motivasyonlarını bozdu. Öğrencilerin arasındaki uçurumu daha da derinleştirdi. Öğrencilerimizin bir kısmı zaten uzaktan eğitimde dezavantajlı durumundaydı. İnternet ve teknoloji imkanları sınırlıydı. Özellikle bu bölgemizde daha yoğun, başka yerlerde uzaktan eğitimden tutun, bire bir eğitim olan öğrencilerimiz bu koşullarda daha avanjlı duruma geçti.  Sınav öne alınırken öğrencilerimizin sağlık sorunu dikkate alınmadı. Salgının seyri için erken davranıldı.  Öğrenciler, turizme kurban edildi. Haziranda öğrencilerin tekrar bir araya gelmesi bizim için kaygı taşıyor” diye konuştu.

‘Değişen sistem, psikolojik olarak bizi yıpratmaya başladı

Tıp fakültesini kazanmak için iki yıl mezuna kalmış Dilan, “İnanın, çalışmaktan değil değişen sisteme ayak uydurmaktan yoruldum.   Bu yılın böyle olacağını bilsem mezuna kalır mıydım?  Bilemiyorum.  Çünkü beklediğimden çok fazla zorlu geçiyor.  Mezun olarak çalışmak yeterince zor.  Karantinada çalışmak daha da zor.  Sınav süreci bu elbette zorlukları olacak.  Fakat değişen sistem ve sınav tarihlerindeki değişiklik artık bizi psikolojik olarak yıpratmaya başladı.  YGS-LYS' den, TYT- AYT' ye geçilmesi,  AYT konularının  dönem ortasında kalkması, köklü bir değişim denilebilecek şekilde etkiledi bizi, bunu genel olarak söyleyemeyeceğim ama kendi adıma, mezun bir öğrenci olarak kaldırılan, baba konu dediğimiz;  türev, integral, organik ve modern fizik gibi sınavı çok ciddi dercede etkileyecek konuların kalkması çok kötü oldu. Ben bu konulara aylarımı verdim. Hem zaman açısından hem bunları bitirmek ciddi anlamda azim ve emek istiyor.  Kalkmamasını dilerdim”  dedi.

‘Alınan kararlar aleyhimize oldu’

İkinci bir değişikliğin, sınav tarihinin ertelenmesi olduğunu ifade eden Dilan," evet bu karar yerinde denebilir.  Ama eğer siz, sınavı erteliyorsanız konuları kaldırmanın bir anlamı kalmıyor.  Bunu hala anlamış değilim.  Alınan bu iki karar da 12'lerin lehine biz mezunların da aleyhine oldu. Neyse,  olağanüstü hal, olur öyle şeyler dedik. Motivasyonumuzu toplayıp, tekrar yola koyulduk.  Çalışma programımızı doğal olarak 3 aylık sürece yaydık,  ama tekrar bir sınav tarihi değişikliğine gidilerek, sınav bir ay öne çekildi" şeklinde konuştu.

‘1.2 milyon Tweet,  görmezden gelindi’

Dilan, "YKS’ye girecek öğrenciler olarak tweter da 1.2 milyon tweet atarak, sınav tarihinin öne çekilmesini istemediğimizi belirtmemize rağmen, görmezden gelindi. Bundan sonrası için söylenecek pek bir şey yok.  Emeğimizin hiç edilmesini sadece izleyebildik. Az çok kalan psikolojimle,  geleceğe olan inancım ve azmimle çalışmaya devam edeceğim" dedi.

‘Gelecek kaygısını yaşıyorum’

Gazetemize konuşan bir diğer öğrenci ise Narin, “Sınava hazırlanan bir öğrenci olarak eğitim kaygısı, gelecek kaygısını yaşıyorum. Sınava hazırlanmak zaten stresli bir süreçti, ama salgın döneminde  daha da arttı. Ders çalışmaktan sonra rahat dinlenemiyor, ruhani bir yorgunluk çekiyoruz. Ev hapis gibi, nefes alacağımız bir alan yok. Bütün bunların yanında,  sınavların öne çekilmesi, konulardaki değişiklikler, sınav süresinin uzatılması gibi sorunlarla karşı karşıya kalıyoruz” diye vurguladı. Mezun öğrencilerinden Nursena ise,  Bu süreç psikolojimi çok etkiledi. Sınava hazırlanmaya dair bir hevesim kalmadı.  Salgınla birlikte sınav stresi ikiye katlandı. Eskisi gibi konulara yoğunlaşamıyorken sınavın bir ay öne çekilmesi ciddi bir sorun” ifadelerini kullandı.