“Şeyh Said ve arkadaşlarının itibarı iade edilsin”
Şeyh Said ve dava arkadaşlarının başlattığı kıyamın 94'üncü yıldönümü dolayısıyla düzenlenen basın açıklamasında, Şeyh Said ve arkadaşlarının itibarının iade edilmesi gerektiğine vurgu yapıldı
DİYARBAKIR YENİGÜN - Şeyh Said ve dava arkadaşlarının, dönemin yönetimince Müslüman halka yönelik uygulanan zulme karşı başlattığı kıyamın 94'üncü yıldönümü münasebetiyle Diyarbakır'da basın açıklaması yapıldı. Sur ilçesindeki tarihi Ulu Camii'nin önünde toplanan Palevi-Der, Şeyh Said'le birlikte idam edilen arkadaşlarının isminin yazılı olduğu pankartı açtılar. Kelime-i tevhit bayraklarıyla meydanda toplananlar adına açıklamayı, Palevi-Der Diyarbakır Temsilcisi Mustafa Üngür okudu. Üngür, "Şeyh Said Efendi, 1925 yılının Şubat ayının 13'ünde sabah vakti Piran'a gelerek, yüzlerce kişiye memleket hakkında bilgi verir. Bunu haber alan emniyet güçleri, bazı mahkûmları almak bahanesiyle 15 asker ve 2 subayı Piran'a gönderiyorlar. İslam hareketi, 13 Şubat Cuma günü Şeyh Said Efendi'nin arzu etmediği bir zaman ve ortamda başlamış oldu. Şeyh Said Efendi, İslam'ın izzeti ve Müslümanların üzerine tahmil edilen zilletin kalkması yolunda emr-i bi'l-ma'ruf nehy-i ani'l-münker vazifesini hakkıyla yerine getirmek için bu yolda her şeyini feda etti." dedi.
“Şeyh Said ve arkadaşlarının itibarı iade edilsin"
Şeyh Said'in yakalanmasının asıl sebebinin ihanet olduğunu hatırlatan Üngür, "Hükümetin zalimane talimatları, askerlerin insanlık dışı tavırları, bunların yöredeki iş birlikçileri, Kasım Begi Varto gibi hainlerin ihaneti sonucu Şeyh Said Efendi, Varto'daki Karaköprü üzerinde yakalanıp Diyarbakır'a getirildi. 1925 yılı Haziran ayının 29'unda 47 kişi, Dağkapı Meydanı'nda şehit edildi. Şeyh Said Efendi ile beraber Kur'an asıldı, şeriat hükümleri asıldı. Ezan, camiler, hayâ, namus, iffet, hak, hukuk, İslami kılık kıyafet, kardeşlik asıldı, idam edildi. Bunları yapanlar hem kendi hem de onları destekleyenlerin imanını da astılar. Şeyh Said Efendi'nin hareketinin merkezi, hükümete karşı İslam'ı korumak isteyen bir hareket. Şeyh Said Efendi, son ifadesinde 'Değersiz dallarda beni asmanıza pervam yoktur. Muhakkak benim ölümüm Allah ve din içindir.' demiştir. Biz, bugün mevcut hükümetten Şeyh Said Efendi ve arkadaşlarının itibarını iade etmelerini, yakınlarından özür dilemelerini, mezar yerlerinin belirlenmesini istiyoruz." ifadelerini kullandı. (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.