Oruç tutan anne adaylarına uzmanından tavsiye
Hamilelik sürecinde kadından kadına değişen fiziksel ve hormonal nedenler bulunduğunu belirten uzmanlar, bu zaman zarfında oruç tutmak isteyen anne adaylarının tek endişesinin, susuz ve aç kalınması yönünde bebeğin sağlığı üzerinde olumsuz bir durum oluşturmaması olduğunu söyledi.
Oruç tutmak isteyen anne adaylarının hekim kontrolünde olması gerektiğini belirten Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kadın Hastalıkları Doğum bölümünde görev yapan Doç. Dr. Cemil Oğlak, anne adaylarının Ramazan ayında en çok endişe duyduğu 'Oruç tutarsam bana veya bebeğe zarar gelir mi?' sorusunun cevabını İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine açıkladı. Ramazan ayında çeşitli kronik rahatsızlıkları bulunan anne adaylarının oruç tutmasını tıbben uygun görmediklerini ifade eden Oğlak, "Biz bu sorunun cevabını anne adaylarının hekimleriyle birlikte konuşması gerektiğini öneriyoruz. Hipertansiyon gibi veya çeşitli nedenlerle böbrek hastalığı gelişmiş olan gebelerin oruç tutmasını tıbben uygun görmüyoruz. Bunun dışında eğer görünürde herhangi bir risk faktörü yoksa bununla ilgili olarak da çeşitli yapılan çalışmalar mevcut. Bu yapılan çalışmaların bir kısmında annenin oruç tutmasıyla alakalı herhangi bir risk olmadığı belirtilir. Ancak bazı yapılan çalışmalarda ise oruç sonrasında ise düşük doğum ağırlıklı bebekler de göreceli olarak görülmüş. Bu nedenle özellikle her gebeliğin kendine özgür bir dinamik süreci olduğunu, bir gebeliğin diğerine benzemeyeceği, aynı zamanda annenin daha önce de geçirmiş olduğu gebeliği varsa onlara yönelik sorularımızı sorarak riski bireyselleştiriyoruz. Bunun sonucunda anne adayının oruç tutmasının uygun olup olmadığını birlikte karar veriyoruz" dedi.
Oruç tutmaya karar veren anne adaylarının iftar ve sahur vaktinde tüketmesi gereken besin maddelerini açıklayan Oğlak, "Anne adayı eğer oruç tutmaya karar verirse, iftar ve sahur arasındaki zaman dilimi içerisinde günlük tüketmesi gereken besin miktarını, özellikle de sıvı miktarını alması gerektiğini mutlaka öneriyoruz. Burada özellikle sıvı kaybı çok önemlidir. Annenin en az 2,5 litre sıvıyı iftar ile sahur arasındaki zaman diliminde alması gerekiyor. Bu sıvılar çay, kahve veya gazlı içecekler gibi olmamalıdır. Keza anne adayı iftarda yeşil sebzelerden zengin bir diyetle, proteinden zengin bir diyetle, özellikle tahıl gıdalarıyla beslenmelidir. Sahur vakti geldiğinde de mutlaka yumurta, süt veya yoğurttan zengin bir besin öneriyoruz. Sahur ve iftar arasındaki periyotta taze sıkılmış meyve suyu, süt veya yoğurt gibi besinlerle ara öğün öneriyoruz. Anneye mümkün oldukça aşırı şekerli, aşırı yağlı gıdalardan uzak durmasını öneriyoruz. Çünkü bu hem gerekli besinleri almasını engelliyor, hem daha hızlı acıkmasına neden oluyor" ifadelerine yer verdi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.