‘Mehmet Akif yazdıklarını yaşayan bir adamdı’
Diyarbakır’da İstiklal Marşı'nın kabulünün 99. yıl dönümü ve Milli Şair Mehmet Akif Ersoy'u anma etkinliği düzenlendi. Burada konuşan İl Valisi ve Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Hasan Basri Güzeloğlu, “Mehmet Akif, yazdıklarını yaşayan bir adamdı. Yazdıkları ile yaşayan bir insan olmasının yanında bunu çevresine aktaran, örnek alınan bir insandı” dedi
DİYARBAKIR YENİGÜN - Mehmet Akif Ersoy'un yazdığı, Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin Milli Marşı olan İstiklal Marşı'nın kabulünün 99. yıldönümü nedeniyle Cahit Sıtkı Tarancı Kongre Merkezi'nde anma etkinliği düzenlendi. Düzenlenen etkinliğe Diyarbakır Valisi ve Büyükşehir Belediye Başkan V. Hasan Basri Güzeloğlu’nun yanı sıra askeri, mülki ve adli erkan katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasından sonra İl Milli Eğitim Müdürü Doç. Dr. Feysel Taşçıer günün anlam ve önemine ilişkin bir konuşma yaptı. Daha sonra kürsüye gelen Vali Güzeloğlu salondaki katılımcılara hitap etti. Konuşmasına “Bütün şehitleri rahmet, minnet ve saygıyla anıyorum” diyerek başlayan Güzeloğlu, “Mehmet Akif Ersoy sadece İstiklal Marşı ile değil, Çanakkale Şehitlerine yazdığı destan dâhil bütün eserleri ile bugün milletimizin gönlünde yer alan mısralarıyla bu Milletin ahlakını imanını ve insanlığını temsil eden bir şahsiyettir” dedi.
‘Milletin içinden çıkan bir insandı’
Mehmet Akif Ersoy’un imparatorluk bakiyesi bir toplumdan cumhuriyete geçen yolda sadece mısraları ve sözleri ile değil, varlığıyla Kurtuluş Savaşı'nda yer alan, cepheden cepheye bu imanla koşan ve bu milletin geleceğine en büyük katkıyı koyan kahramanlardan biri olduğunu söyleyen Güzeloğlu, “Mehmet Akif Ersoy, yazdığı her mısra ile bu millete güç, güven ve iman veren bir büyük şairdi. Mehmet Akif, yazdıklarını yaşayan bir adamdı. Yazdıkları ile yaşayan bir insan olmasının yanında bunu çevresine aktaran, örnek alınan bir insandı. Aynı zamanda İstiklal Marşı'mızın yazılma döneminde umutsuzlukla, ümitsizlikle, belki de imanının eksikliğinden kaynaklanan bir yeis ile buluşan kitlelere ilk dizesinde ‘Korkma’ diyerek haykıran ve korkulması gerekenin asla yaşanan değil, kaybedilecek değerlerimiz olduğunu anlatan, bu milleti, bu derece iyi tanıyan ve bu milletin içinden çıkan bir insandı. Akif hayatının tüm dönemlerinde bu düstur ile yaşayan ve gerçekten arkasında bir büyük miras bırakan, bu milletin yetiştirdiği bir insandı. Bugün özellikle gençler bugünü bizler merhum Akif'i anarken aslında Akif'in en büyük mirası olan İstiklal Marşımıza ve Cumhuriyetimize sahip çıkma kararlılığımızı bir kez daha pekiştirmek, ona sahip çıkmak ve geleceğe korkmadan kıyamete kadar payidar yapmak duygusunda birleşmeliyiz” ifadelerini kullandı.
‘Türkiye, örnek alınacak bir dönüşümü gerçekleştiren bir ülkedir’
Türkiye Cumhuriyeti’nin bölgesinde ve küresel ölçekte iddiasını ortaya koyan bir ülke olduğunu aktaran Güzeloğlu, “Özellikle genç evlatlarıyla, yerli ve milli olan teknolojisi ile gelişmesi ile dünyanın hemen her alanında belirleyici gücü ve birikimiyle öncü ve belirleyen bir ülke konumuna gelmiştir. Maddi kalkınmada ve sanayileşmede Türkiye, örnek alınacak bir dönüşümü gerçekleştirirken aynı zamanda insani değerleri de taşıyan, bunu temsil eden, bir ahlakla bütünleştiren, dünyanın belki de yegâne ülkesidir. Bugün topraklarında 5 milyona yakın savaştan, acıdan, yokluktan kaçan insana ev sahipliği yapan bir ülkedir. Türkiye bu yüksek ahlakla hakkı tutup kaldıran, haksızlık karşısında duran ve bunu ahlaki bir duruşla kararlılıkla sergileyen bir ülkedir. Bizi biz yapan, geleceğe taşıyan, güçlü kılan değerlerde bunlardır. İnsani değerlerden yoksun olduğunuz zaman nasıl ki insanlığını kaybederseniz bir milleti millet yapan değerlerden uzaklaşıp yoklukla malul hale gelirsiniz. Hakkıdır Hakk'a tapan milletimin İstiklal diyen Akif, aslında hakkı tutup kaldıran bu milletin asla yenilmeyeceğini, asla mağlup edilemeyeceğini ifade ediyordu. Nitekim öyle de oldu; yedi düvele karşı verilen bir büyük mücadele yediden yetmişine, yaşlısından gencine, kadınından erkeğine bu millet bir oldu, iri oldu, diri oldu” dedi.
Sinevizyon gösterimi yapıldı
Türkiye’nin 2023, 2053 ve 2071 hedeflerine doğru emin adımlarla ilerlediğini vurgulayan ve gençlere seslenen Güzeloğlu, “Belki bizler değil ama sizler bu büyük devlet ve milletin çok daha güçlü kararlı ve hem maddi hem de manevi anlamda dünyayı taşıyan bir değerler medeniyeti olduğunu göreceksiniz. Bugünleri anmak sadece belli zaman dilimlerinde, belli değerleri anmanın ötesinde hafızamızda ki bu değerleri güçlü kılmak, zihin ve gönül dünyamızda bu büyük şahsiyetleri hatırlamak şüphesiz onları anarken de onların bize emanet ettiği değerleri yaşatmak kararlılığını bir kez daha haykırmamız gereken günleridir. Akif'in geride bıraktığı serveti milletin gönlündeki yeriydi. Ben merhum Mehmet Akif'in en büyük eserini ve en büyük eserine bağlı mirasını bir kez daha bugün İstiklal Marşı'mızı anlarken, son söz olarak konuşmamı merhum Akif'in belki de hayattaki son dileği ve son sözü ile bitiriyorum ‘Allah bir daha bu millete İstiklal Marşı'nı yazdırmayı nasip etmesin’ amin” diyerek konuşmasına son verdi. Yapılan konuşmaların ardından, Eylül Özdemir ve Sare Kaya isimli anaokulu öğrencileri tarafından İstiklal Marşının 10 kıtası ezbere okundu. Etkinlik, Milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un hayatının anlatıldığı “Halkın Sesi Mehmet Akif” konulu sinevizyon gösterimi ve Yenişehir Güzel sanatlar Liseli korusunun seslendirdiği eserlerin ardından sona erdi. (Haber Merkezi)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.