Mardin-Diyarbakır
Mesut FİĞANÇİÇEK
Diyarbakır ve Mardin, tarihi eser envanteri, kültürel ve dini motifleriyle birbirine yakın iki il…
Birini diğerinden üstün göstermeye çabalamaya gerek yok. İki ilde kendine has tarihi zenginlikleriyle ön plana çıkan iller.
Ancak Mardin’i Diyarbakır’dan daha üstün kılan bazı rakamları paylaşmak istiyorum.
Geçen Mardin’de katıldığımız bir programda Mardin Valisi Mustafa Yaman, kente günü birliklerle geçen yıl 3 milyon kişinin geldiğini, 2023 yılında 5 milyon turist ağırlamayı hedeflediklerini söyledi.
Diyarbakır Valisi Hasan Basri Güzeloğlu, çeşitli platformlarda yaptığı konuşmalardakentin2018’de turizm alanında çok büyük atılım yaptığını, turist sayısı ve konaklama bakımından rekor kırıldığını hep dile getirdi.
2018’de Uluslararası Turizm Gazetecileri Yazarlar Birliğince (FIJET) verilen Altın Elma Ödülü’nü de Diyarbakır’ın aldığını hatırlatalım.
Bu konuda ciddi çalışmalar var ve devam ediyor.
2019 hedefleri özellikle Peygamber makamlarının bulunduğu Eğil ilçesi, CittaSlowdenilen ve artık dünyada sakin şehir konseptiyle öne çıkan şehirler ağına almak amacıyla çalışmalar başlatılacak.
Hevsel Bahçeleri 2015’ten beri UNESCO Miras Listesi'nde. Malabadi Köprüsü'nün UNESCO Geçici Miras Listesi'nden, Kalıcı Miras Listesi'ne alınması için çalışmalar yapılıyor.
Kentte turizmin olmazsa olmazı konaklama için de çalışmalar yapılıyor ve bu bağlamda ulusal zincir otel yatırımlarının da 2019'da faaliyete geçeceği dilendiriliyor
Peki, rakamlar ne diyor?
Geçen yıl Ekim ayına kadar 45 bini yabancı, toplam 335 bin 764 kişikenti ziyaret etmiş.
Rakamlar, bize 90 kilometre uzaklıktaki Mardin’in elde ettiği rakamların yanında oldukça sönük kalıyor.
Bir de işin ekonomik boyutuna bakalım. Mardin ihracat rakamlarıyla hem de açık ara Diyarbakır’dan oldukça önde.
Neden?
Her iki kentte de kayyum uygulaması var.
2018 seçimlerinde Diyarbakır’da HDP yüzde 67’e yüzde 21 oy ve 10’a 3 milletvekilliği ile AK Parti’nin önünde. Mardin’de de yakın yüzdeler sözkonusu. Kentte HDP yüzde 61’e yüzde 32 ve 4’e 2 milletvekilliği ile önde.
Buradan bakınca nedenleri sadece siyasi saiklerle açıklamak yetersiz kalıyor.
Daha farklı sebepler var ortada.
Yasaklı 6 mahallenin durumundaki muğlaklık bir sebep olabilir mi acaba?
Her ne kadar Alparslan Okulu öğretime açılmış olsa ve Kurşunlu Cami’de çalışmalarda sona gelinmiş olsa da; bu mahallelerdeki çalışmalar için büyük maliyetlerden bahsediliyor ve ekonomik durum yasaklı mahallelerde çalışmaların yakın zamanda bitirilemeyeceğine işaret ediyor.
Bu bile kent adına başlı başına bir handikap.
Güvenlik önlemleri emniyetin işi. Ancak Valilik civarındaki güvenlik bariyerleri kentteki algının daha devam ettiğinin bir göstergesi olabilir mi acaba?
Mardin’de aynı manzarayla karşılaşmadım.
Tüm bunlar ve daha fazlası Mardin ve Diyarbakır arasında hem ekonomik hem de turizm de bu büyük farkların ortaya çıkmasına sebep oluyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.