Korona virüsten korunmanın 10 etkili yolu

Korona virüsten korunmanın 10 etkili yolu
20 saniye, 2 litre, 1,5 metre, 60-90 derece… Bu sayılar korona virüs riskini düşürüyor.   DİYARBAKIR YENİGÜN  - Tüm dünyayı etkisi altına...

20 saniye, 2 litre, 1,5 metre, 60-90 derece… Bu sayılar korona virüs riskini düşürüyor.

DİYARBAKIR YENİGÜN  - Tüm dünyayı etkisi altına alan korona virüsle ilgili bilim insanlarından tedaviye yönelik umut veren haberler geliyor. Araştırmalar tüm yoğunluğuyla devam etse de, korona virüse (Covid -19) karşı korunma yöntemlerini uygulamak yaşamsal öneme sahip. Uzmanların her fırsatta dile getirdikleri korunma önerilerinin etkili olmasında, bunların süre ve sıklığına dikkat etmek ise kilit rol üstleniyor. Örneğin; elleri 20 saniye boyunca yıkamak, sosyal ortamda en az 3-4 adım mesafesini korumak gibi! Peki, korona virüse karşı hangi önlemleri hangi sıklıkta ve ne kadar süre yapmalıyız? Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Gamze Uçar, virüsten korunmanın 10 etkili yolunu anlattı, önemli öneriler ve uyarılarda bulundu.

“Ellerinizi 20 saniye ovarak yıkayın”

Göğüs Hastalıkları Uzmanı Uçar, korona virüsten korunmanın en etkili yollarından birinin el temizliğine dikkat etmek olduğunu belirterek, sözlerine şöyle devam ediyor:

“Ellerinizi sık sık, bol su ve sabunla, en az 20 saniye boyunca ovarak yıkamayı asla ihmal etmeyin. Antiseptik ya da antibakteriyel içeren sabun kullanmanıza gerek yok, normal sabun yeterli gelecektir. Su ve sabunun olmadığı durumlarda ise alkol bazlı el antiseptiklerinden faydalanın.”

“Minimum yüzde 60 olsun”

“El hijyeninde kullanılan ürünlerin dezenfektan özelliğe sahip olması için minimum yüzde 60 alkol içermeleri gerekiyor.” uyarısında bulunan Dr. Uçar, el antiseptiğinin dışında yüzde 80-90 oranında alkol içeren kolonyaların da el hijyeninde etkili olduğunu vurgulayarak, “Ancak bu ürünler ellerinizi su ve sabun temizliğinden daha fazla korumaz. Dolayısıyla ellerinizi sık sık bol sabunlu suyla iyice ovarak yıkamanız çok önemli.” dedi.

“3 bölgeye temas etmeyin”

Uçar, “korona virüs öksürük ve hapşırık nedeniyle ortama yayılan damlacıkların solunmasıyla bulaşıyor. Ayrıca solunum parçacıklarıyla kirlenmiş yüzeylere dokunulduktan sonra ellerin yıkanmadan ağız, burun veya gözlere değdirilmesi de çok riskli. Bu nedenle kirli ellerinizle; göz, burun ve ağzınıza temas etmemeye özen gösterin.” diye konuştu.

“En az 3-4 adım mesafe koyun”

“Öksürük veya hapşırıkla çevreye yayılan damlacıklar havada 3 saat asılı kalabiliyor.” diyen Uçar, “Bu nedenle kalabalık ortamlarda bulunmaktan kaçının, mecbursanız ağız ve burnunuzu kapatın. Selamlaşmak için tokalaşmayın, sarılmayın ve öpüşmeyin.” dedi. Uçar, ayrıca insanlarla iletişim kurarken en az 3-4 adım (1.5 metre) mesafe uzakta durmayı alışkanlık haline getirmeniz gerektiğine dikkat çekiyor.

“Sadece bir kez kullanın, 10’ar dakika havalandırın”

Uçar, “Öksürme ve hapşırma sırasında; ağzınız ile burnunuzu tek kullanımlık mendille kapatın. Mendiliniz yoksa dirsek içinden faydalanın. Virüsler kapalı ortamlarda daha hızlı yayıldığı için bulunduğunuz ortamı her saat başı 10-15 dakika boyunca havalandırmanız da almanız gereken diğer önemli önlemler arasında yer alıyor.”  dedi.

“Günde bir kez mutlaka temizleyin, 60 – 90 derecede yıkayın”

Uçar, sözlerine şöyle devam etti: “Korona virüs yüzeylerde saatler, hatta günlerce canlı kalabilme özelliğine sahip. Virüsün bulaşmaması için kapı kolları, armatürler ve lavabolar gibi sık kullandığınız yüzeyleri her gün bol su ve deterjanla, dezenfekte edici özelliğe sahip ürünlerle temizleyin. Corona virüs solunum sekresyonu ile bulaşmışsa, kıyafetlerimiz üzerinde de birkaç saat canlı olarak kalabiliyor. Bu nedenle dışarıdan eve geldiğinizde kıyafetlerinizi hemen değiştirin ve 60-90 derece gibi yüksek ısıda deterjanla yıkayın.”

“En az 4-5 porsiyon sebze meyve tüketin”

Bağışıklık sistemimizin güçlü kılan en önemli etkenlerin başında yeterli ve dengeli beslenme alışkanlığı geldiğini belirten Uçar, “Dolayısıyla bağışıklık sistemini koruyan antioksidanlar olan A, C, E, D vitaminleri, selenyum, çinko ve demir gibi vitamin ve mineralleri içeren besinleri dengeli ve yeterli almaya özen gösterin. Her gün 3-5 porsiyon sebze-meyvenin yanı sıra; D vitamini içeren süt, yoğurt ve peynir gibi besinleri, protein içeren besinleri ve baklagilleri yine düzenli olarak tüketmeniz çok önemli.” dedi.

“En az 2 litre su şart!”

“Günde en az 2 litre ve sık sık su içmeyi ihmal etmeyin”  diyen Göğüs Hastalıkları Uzmanı Uçar, su içmenin önemini şöyle anlatıyor:

“Bu sayede virüsün üst solunum yolunda kalma süresini kısaltabilirsiniz. Su içmek ayrıca bağışıklık sistemine de destek oluyor. Ancak sıcak içeceklerin virüsü öldürecekleri yanılgısına ise kapılmayın. Çünkü yüksek ısıdaki içecekler virüsü yok etmedikleri gibi, ağız ve boğaz mukozasında hasar oluşturabiliyor, bunun sonucunda da yarar sağlamak yerine zarar verebiliyor.” (İLKHA)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.