‘İstanbul’u kazanmanın yolu Diyarbakır’dan geçer’

Diyarbakır’daki siyasi parti temsilcileri İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım’ın kentteki ‘Kürdistan’ vurgusunu gazetemize değerlendirdi. Yıldırımın sözlerini samimiyetsiz bulan parti temsilcileri, AK Parti’nin her seçim döneminde nabza göre şerbet verdiğini savundu. Bu filmi daha önce de izlediklerini belirten temsilciler, “İktidarın, MHP ile milliyetçi oylar lazım olduğunda Kürtleri inkâr politikası, Kürt oyları lazım olduğunda ise Kürtleri baş tacı etme gibi samimi olmayan yaklaşımları var” dedi. Siyasiler, İstanbul’u kazanmanın yolunun Diyarbakır’dan geçtiğinin de altını çizdi

Rıdvan KÖSEN / Yenigün Özel

DİYARBAKIR YENİGÜN - Cumhur İttifakının adayı Binali Yıldırım yenilenecek olan İstanbul seçimleri için önceki gün kente gelerek Diyarbakırlılardan oy istedi. Yıldırım’ın ziyaretinden çok partisinin il başkanlığı binası önünde yaptığı konuşma gündeme damgasını vurdu. Binali Yıldırım’ın özellikle ‘Kürdistan mebusu’ çıkışı tartışmalara neden oldu. Kimi kesimler Yıldırım’ın sözlerini olumlu değerlendirirken kimileri ise eleştirdi. Biz de AK Parti’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım’ın Diyarbakır’a gelişini ve açıklamalarını kentteki siyasi parti temsilcilerine sorduk.

‘Bu filmi daha önce de izlemiştik’

Gazetemize konuşan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır İl eş başkanı Hülya Alökmen Uyanık, Yıldırım’ın sözlerini ‘samimiyetsizlik’ olarak nitelendirdi. Daha önce de bu filmi izlediklerinin altını çizen Alökmen, “İstanbul seçimleri oluyor seçim çalışmalarının İstanbul’da yürütülmesi gerekiyor ama Diyarbakır’a ve başka illere ziyarette bulunmanın aslında İstanbul seçimlerinin, İstanbul seçimi olmadığını ortaya çıkarıyor. Konuşmasında ifade ettiği Kürtlere ve Kürdistan’a ilişkin ifadelere değinecek olursak aslında bunları biz söylediğimizde karşılaştığımız muamele güncelliğini korurken aynı ifadeleri kendilerine hak görmeleri de kamuoyu tarafından samimiyet konusunda sorgulanıyor. Birçok vekilimiz Kürdistan söyleminden dolayı şuan cezaevinde ve soruşturma kapsamında. Bunu görmek gerekiyor. Daha önce de gördük. Bir sürü siyasetçi Diyarbakır’a gelip güzel sözler söylüyor ama Ankara’ya dönünce burada kalanlar tekrar onun cefasını çekmeye devam ederse bizde bu işin samimiyet kısmını sorgulamak ile yükümlüyüz. Yani diyorlar ya ‘biz bu filmi daha önce de izlemiştik’ öyle bir şey aslında. İstanbul seçimini belirleyeceklerin kimler olduğunu ve kimlerin kaybetmeye mahkûm olduğu da alenen ortadadır. Herkesin de bunun bilincinde olduğunu düşünüyorum” dedi.

‘İnsanlara inandırıcı gelmiyorlar’

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Diyarbakır İl Başkanı Mehmet Sayın’a gör ise İstanbul seçimlerinin kazanmanın yolu Diyarbakır’dan geçiyor. Yıldırım’ın sözlerini inandırıcılıktan uzak olduğunu savunan Sayın, “Kendisi de izah etti. İstanbul’da yaşayan Diyarbakırlılar için kendisine oy istemeye gelmiş. Mesut Yılmaz’ın geçmişte bir sözü var; ‘Avrupa Birliliğine girmenin yolu Diyarbakır’dan geçer’ diye herhalde kendisi de İstanbul’u kazanmanın yolu Diyarbakır’dan geçer diye düşünmüştür ama bildiğim kadarıyla Diyarbakır ile birlikte Kastamonu’ya Urfa’ya ve Sivas’a gitmiş. Diyarbakır’dan bir mesaj vermek istedi herhalde İstanbul’daki Diyarbakırlılara. O mesajı da ‘Atatürk döneminde Kürdistan mebusu da vardı’ dedi ve gitti. Konuşmalarında çelişiyorlar. Keşke parti işlerinde bu konuyu tartışsalardı sonra bu sözü kullansalardı diye düşünüyorum. Çünkü 31 Mart seçimleri öncesinde gerek Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı gerekse AK Parti Genel Başkanı Recep Tayip Erdoğan; ‘Kürdistan diye bir şey yok, Kürdistan’ı isteyenler Kuzey Irak’a defolup gitsinler’ diye söylemlerde bulundular. Şimdi Binali beyin bunu burada söylemesi insanlara çok inandırıcı gelmiyor. Bence Binali beyin burada ‘Bağlar belediyesinde mazbatası elinden alınan bir belediye başkanını vicdanen kabul etmiyorum. Partimin adayının istifa etmesi daha doğrudur’ mesajını vermesi daha iyi olurdu” ifadelerini kullandı.

‘Samimi olmayan yaklaşımları var’

Saadet Partisi (SP) Diyarbakır İl Başkanı Fesih Bozan da AK Parti’nin nabza göre şerbet verdiğini belirterek insanları buna aldanmaması gerektiğini belirtti. Bozan şunları söyledi;

“İstanbul adayının Diyarbakır’a gelmesi İstanbul’da ikamet eden Diyarbakırlıların, Kürtlerin oylarına talip oldukları için yapılmış bir ziyaret olsa gerek. Konuşmasına bakıldığında öne çıkan birinci şey Atatürk zamanında Lazistan ve Kürdistan adaylarının da meclise çağrılmış olması. Bu da Türküyle, Kürdüyle, Lazıyla, Çerkeziyle bir olma niyetiyle söylenmiş bir şey. Ama daha önce onun partisinin genel başkanı ‘Marmara bölgesi var, ege bölgesi var ama Kürdistan diye bir bölge yok’ demişti. Hâlbuki 2005’te galiba yine Cumhurbaşkanı bir konuşmasında ‘eskiden buranın ismi Kürdistan’dı’ gibi bir ifade kullanmıştı. Ama bugün yok diyorlar. Yani MHP ile milliyetçi oylar lazım olduğunda inkâr politikası, Kürt oyları lazım olduğunda ise Kürtleri baş tacı etme gibi samimi olmayan yaklaşımları var.

 ‘AK Partinin işi gücü nabza göre şerbet’

AK Parti 17 yıllık iktidarında ekonomide eğitimde tarımda sanayide hayvancılıkta dış politikada gibi her tarafta başarısızlık var. Bu başarısızlıklarını örtmek için ülkenin bekasını seçim süresince ortaya koydu. Oy almak için milliyetçilik söylemleriyle ortaya çıktılar. Şimdi de İstanbul seçimlerini kazanmak için renk değiştirerek herkesi kucaklayarak oy istemeye çalışıyorlar. Bu da samimiyetsizliklerini gösteriyor bize. Bir tarafta partinin genel başkanı Kürdistan kelimesini yok edecek, onun adayı ise Diyarbakır’a gelecek geçmişte Kürdistan milletvekillisi de vardı diyecek. Vatandaş kime inansın. Bir şey tarihte varsa vardır yoksa yoktur. Bunlar seçim sürecine göre değişmemesi gereken şeylerdir. Ama maalesef AK Partinin işi gücü yıllardır milletin nabzına göre şerbet vermeye çalışıyorlar. Vatandaşın buna aldanmaması gerekiyor. Saadet partisi olarak İstanbul’da adayımız var. Vatandaşlarımızın İstanbul’un geleceği için gerçek anlamda hizmet için bütün vatandaşlarımızın bize oy vermesini istiyor ve bekliyoruz. Ne CHP gerçek almamda ülkemize hizmet yapabilir ne de AK Parti yapabildi. Milli görüş kadroları hem Kürde de hem Türke de ülkemizin geneline en başarılı hizmetleri yapacak olan kadrolardır.”