Gezen: Paran yoksa öl diyorlar
Diyarbakır’da demokratik kitle örgütleri ve sendikalar, barış ve demokrasi talebiyle sokağa çıktı. ‘Toplumsal barış ve insanca yaşam için demokrasiyi inşa edelim’ mitinginde konuşan KESK Eş Genel Başkanı Aysun Gezen, Hükümetin ekonomi politikalarını eleştirdi. AK Parti’yi bütçenin yükünü emekçilere yüklemekle suçlayan Gezen, Artan işsizliğe dikkat çekti. Eğitim ve sağlığın paralı hale geldiğini savunan Gezen, “‘Paran yoksa öl’ diyorlar” dedi
DİYARBAKIR YENİGÜN - Amed Emek ve Demokrasi Platformu tarafından İstasyon Meydanı’nda ‘Toplumsal barış ve insanca yaşam için demokrasiyi inşa edelim’ mitingi yapıldı. Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) ve Türk Tabipler Birliği (TTB) bileşenlerinin ortaklaşa düzenlediği miting alanı, emekçilerin taleplerinin yer aldığı Kürtçe ve Türkçe pankartlarla donatıldı. Farklı iş kollarında örgütlü emekçiler, iki polis kontrol noktasından geçerek miting akanına girdi. Siyasi partilerin de destek verdiği mitinge, 14 bölge ilinden katılım sağlandı.
Şahin: Mutlaka kazanacağız
Mitingde ilk olarak Eğitim Sen Diyarbakır 1 No’lu Şube Başkanı Abbas Şahin kitleye seslendi. HDP’li belediyelere atanan kayyumlara değinen Şahin, “Halkın seçtiği siyasetçileri görevden alıp, yerlerine kayyum atadılar” ifadelerini kullandı. Coğrafyanın kaderini ancak direnerek değiştirebileceklerini söyleyen Şahin, sözlerini “Kazanmamız çok yakın. Dost ve düşman bunu herkes bilsin ki kazanacağız, mutlaka kazanacağız” diyerek noktaladı.
Hatun: İnsanlar açlıktan intihar ediyor
Şahin’in ardından sahneye TMMOB Diyarbakır İl Koordinasyon Kurulu Üyesi Doğan Hatun çıktı. Konuşmasına Maraş Katliamı’nda yaşamını yitirenleri anarak başlayan Hatun “Bütün katliamlar ancak ve ancak bize yol açacaktır” dedi. Son 3-4 yıldır yaşananlara ilişkin artık söylenecek söz bırakılmadığını dile getiren Hatun, “Bu devlet, Kürt halkına reva gördüğü zulmü kendine bir hak olarak görüyor” diyerek tepki gösterdi. Ülkede süren ekonomik sıkıntılara değinen Hatun, “insanların açlıktan intihar ettiğini ifade ederek, bütçenin savaşa değil, barışa, halka ve yoksullara harcanmasını” istedi.
Doğrul: Her şey özelleştirip satılıyor
DİSK Genel İş Merkez Yürütme Kurulu Üyesi Salih Doğrul ise AK Parti’nin neo-liberal politikalar izlediğini, her şeyi özelleştirip sattığını ve bu sürecin de hala devam ettiğini savundu. Doğrul, “bu politikalardan kaynaklı yoksulluk ve açlığın arttığını, siyasi soykırımların yapıldığını ve kayyum politikalarının sürdürüldüğünü” vurguladı.
Gezen: Eğitim ve sağlık paralı hale geldi
Sonrasında sahneye KESK Eş Genel Başkanı Aysun Gezen çıktı. Hükümetin ekonomi politikalarını eleştiren Gezen, AK Parti’yi bütçenin yükünü emekçilere yüklemekle suçladı. Artan işsizliğe dikkat çeken Gezen, “Bir yandan işsizlikten evine ekmek götüremeyenler ve çaresizlikten intihar edenler, diğer yanda bir yemeğe 50 bin lira verenler var. Bir yandan elektriğe gelen zamanlar, elektrik borcunu ödemeyenler, diğer yandan elektrik borcunu ödeyemeyen çiftçiler var. Yetmiyor, İşsizlik Fonu’na el atıyorlar. Bu tablo uzayıp gider. Eğitim ve sağlık paralı hale geldi. ‘Paran yoksa öl’ diyorlar. Bu sorunların hiçbirini bu bütçe döneminde de çözmediler. Saray yine emekçilerin yanında durmadı, karşısında durdu, sermayedarların yanında durdu” ifadelerini kullandı. “AK Parti’nin kendi yandaşlarına ve savaşa bütçe ayırdığını” ileri süren Gezen, bu bütçeyi kabul etmediklerini belirterek, taleplerini sıraladı. Gezen, sözlerini “İnsanlık dışı koşullarda yaşamaya, işsizliğe, vergi adaletsizliğine, irademizin gasp edilmesine ve kayyumlara, anti demokratik rejime, ırkçılığı, kadınların köleleştirilmek istenmesine, hayır” diyerek noktaladı.
Selçuk Mızraklı’dan mesaj
Gezen’in ardından tutuklu İçişleri Bakanlığı tarafından görevden alınan Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Selçuk Mızraklı’nın Kayseri Bünyan Cezaevi’nden gönderdiği mesaj okundu. Mızraklı, mesajında şunları ifade etti:
“Bugün bir arada, bu meydanda hep birlikte barışı, bir arada yaşamayı ve özgürlükleri haykırıyorsunuz. 2002 yılında daha fazla barış, demokratikleşme ve özgürlük vaadiyle iktidara gelenler bugün tüm bu söylemlerden uzaklaşarak, faşizmin baskıcı yüzünü uygulamaktadırlar. Türkiye’de yaşayan halkları baskı, zor ve zulüm politikalarıyla zapt u rap altına alıp, köleleştirmek istemektedirler. Özgürlükleri sadece kendi yandaşlarına reva görenler, diğer halkları ötekileştirmektedir. Tüm bunların önündeki tek engel, bizleriz. Bizler örgütlü bir halk, özgür bir geleceğiz. Çünkü bizler özgürlüğün değerini derinden hissedenleriz. Bizler bu özden aldığımız güçle özgür bir toplumu oluşturmaya çalışmaktayız. Çünkü demokratikleşme, barış ve insanca yaşam özgür insan ile olur. Özgür insan örgütlenerek özgür toplumu oluşturur. Bizler de bu özden aldığımız güç ile mutlaka ama mutlaka toplumsal barışın önündeki engelleri kaldırıp, insanca yaşam için onurlu bir demokratik yaşamı inşa edeceğimizin inancıyla sizleri selamlıyorum. Bizler bu inançla ile mutlaka ama mutlaka kazanacağız.” Miting, Mızraklı’nın okunan mesajının ardından sanatçı Azad Bedran’ın sahne aldığı konserle sona erdi. (Haber Merkezi)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.