‘Evlilik süsü verilerek çocuk istismarı meşrulaştırılamaz’

‘Evlilik süsü verilerek çocuk istismarı meşrulaştırılamaz’
Cinsel istismar suçlarında, mağdurun fail ile evlenmesi halinde cezanın ertelenmesi ya da hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını öngören tasarının...

Cinsel istismar suçlarında, mağdurun fail ile evlenmesi halinde cezanın ertelenmesi ya da hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını öngören tasarının tekrar gündeme gelmesine tepki gösteren Avukat Aslı Pasinli, tasarıyı “tecavüzün yasalaştırılması” olarak nitelendirerek, evlilik süsü verilerek çocuk istismarının meşrulaştırılamayacağını söyledi.

DİYARBAKIR YENİGÜN - Hükümetin 2016 yılında çalışmalarını yaptığı ve kadınların tepkisi üzerine geri çekilen çocuğa yönelik cinsel istismar suçlarında, mağdurun fail ile evlenmesi halinde cezanın ertelenmesi ya da hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını öngören tasarının tekrar gündeme gelmesine tepkiler sürüyor. Düzenlemeye, başta kadın örgütleri ve barolar olmak üzere birçok sivil toplumu örgütü tepki gösteriyor.

Diyarbakır Barosu Kadın Hakları Danışma ve Uygulama Merkezi Başkanı Avukat Aslı Pasinli, düzenlemeyi ve muhtemel sonuçlarını MA’ya değerlendirdi.

‘Tepkiler geliyor’

Aynı düzenlemenin 2016 yılında gündeme geldiğini, ancak kadın örgütlerinin sokağa dökülmesi ve kamuoyunda ciddi bir infial uyandırması sonucu iktidarın tasarıyı geri çekmek zorunda kaldığını hatırlatan Pasinli, “Şu anda hali hazırda gelen bir tasarı yok. Aslında sadece böyle bir affın geleceğine yönelik bir duyum aldık. Kadın örgütleri, buna karşı ciddi bir kamuoyu oluşturmuş durumda. 165 kadın örgütünün imzacısı olduğu deklarasyonlar yayınlandı. Türkiye'nin birçok yerinden bu konuya ilişkin basın açıklamaları söz konusu, tepkiler gelmeye devam ediyor” dedi.

‘Çocuğun rızasından bahsedilemez’

Erken yaşta ve zorla evlendirmenin, ceza kanununda suç olarak tanımlanması gereken bir husus olduğuna dikkat çeken Pasinli, “Resmi yollarla olmayan evlilik sonucu mağdur olan eşler ve ailelerin mağduriyetini gidermek adına böyle bir af gündeme alınmış durumda. Oysa cinsel istismar bir suçtur. 15 yaşın altındaki bir çocuğun rızasından bahsedilemez. Dolayısıyla hem Çocuk Hakları Sözleşmesi hem İstanbul Sözleşmesi hem de Türkiye'nin taraf olduğu birçok belge, buna karşıdır” diye konuştu.

'Tecavüz hukuk yoluyla meşrulaştıralamaz’

Tecavüz, çocuk istismarı, erken yaşta evlilik ya da yetişkin bile olsa zorla evliliğin suç olarak kabul edilmesi gerektiğinin altını çizen Pasinli, “Herhangi bir yasal düzenlemeyle bunlar halı altına süpürülmemeli. Çünkü tecavüz her ne şekilde olursa olsun hukuk yoluyla meşrulaştırılacak bir şey değildir. Dolayısıyla yasaları da buna alet etmemek gerekir. Eğer gerçekten ortada bir mağduriyet durumu var ise bu, istismar edilen çocuklar açısından söz konusu olmalıdır. Devletin Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne binaen asıl yapması gerekenler bu mağduriyetlerin önüne geçmesidir ve bu tarz suçların gerçekleşmemesi için politikalar üretmesidir” ifadelerini kullandı.

‘Af çocuklarla evliliğe teşvik ediyor’

Tasarının geçmesi durumunda istismara yönelik bir cezasızlık politikasının gündeme geleceğini kaydeden Pasinli, “Bu affın bir kereye mahsus olmayacağını düşünen birçok kadın örgütü var. İstismar suçunu işleyen kişiler açısından bir cezasızlık politikasının gündeme alınması gibi bir kaygı var toplumda ve kadınlarda. Sanki böyle bir af gelirse, çocuklarla evliliği meşrulaştıran, çocuk istismarını teşvik eden bir durum ortaya çıkacak. Bu yönüyle de baktığımız zaman asıl kaygı, bu suçlardan kaynaklı mağdur edilen çocukları korumaktan çok uzak bir tutum sergilenmesidir. Kadın örgütlerinin ve kamuoyunun tepkisi bunadır ve haklı bir tepkidir” diye belirtti.

‘Evlilik süsü verilen cinsel istismar suçu’

İrade yaşının 12'ye çekmekle ilgili sürekli tasarıların gündeme getirilmek istendiğini aktaran Pasinli, şunları söyledi: “2016'da da kaşı durulan, yine buydu.  Şu an cebir ve şiddetin olmadığı durumlar için bu affın geleceğini söylüyorlar. Aslında şunu demek istiyorlar; cebir ve şiddet yoksa, resmi olmayan yollarla da evlilikler gerçekleşmişse biz bu kişileri affedelim. Çünkü bunu bir istismar başlığı altında görmüyorlar. Cinsel istismar bir suçtur, herhangi bir yasayla ya da evlilik süsüyle bu suçu ortadan kaldıramazlar. Böyle bir af geldiği zaman, suça teşvik kapılarını da açmış olacaksınız. Evlilik süsü verilmiş bir cinsel istismar suçunu ortadan kaldıran bir durum değildir.”

'Devletin görevi çocukları korumaktır’

Getirilmek istenen tasarıyla daha çok failler üzerinden kafa yorulduğunu, mağdur çocukları destekleyen, koruyan ve güçlendiren politikaların üretilmediğine dikkat çeken Pasinli, “Devletin asıl görevi çocukları korumaktır. Cinsel istismardan mağdur olan çocuklara yönelik gerekirse mevzuata değişiklik yapmak, eğitim sisteminde ve toplumun sosyolojik yapısına uygun politikalar geliştirmektir. Failler, sanıklar açısından bu kadar kafa yorulup onların mağduriyetlerini dile getirmek, aslında bu tür suçları görünmez kılmaktır. Böyle bir af, bu ülkedeki çocuk istismarı mevzusunu hallaç pamuğuna çevirecek niteliktedir” şeklinde konuştu.

Foto:Arşiv

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.