Eşi Güllü’yü benzin döküp yakan zanlının çocuklarının üzerindeki velayeti kaldırıldı

Eşi Güllü’yü benzin döküp yakan zanlının çocuklarının üzerindeki velayeti kaldırıldı
Diyarbakır’ın Ergani ilçesinde geçtiğimiz yıl eşi Güllü Yılmaz’ın üzerine benzin dökerek ateşe vererek ölümüne neden olan ve 13 yaşındaki...

Diyarbakır’ın Ergani ilçesinde geçtiğimiz yıl eşi Güllü Yılmaz’ın üzerine benzin dökerek ateşe vererek ölümüne neden olan ve 13 yaşındaki çocuğunu da yaraladığı için tutuklanan Can Yılmaz’ın  3 çocuğunun korunması ve temsil edilmesi hakkı olan velayet hakkı, mahkeme kararıyla kaldırıldı.  Sulh Hukuk Mahkemesi’nin çocuklara bakan anneannelerini vasi olarak ataması bekleniyor. Güllü’ nün aile avukatı ve Diyarbakır Barosu Kadın Hakları Merkezi Üyesi Avukat Gevriye Atlı, mahkeme kararının kadına yönelik şiddet suçu işleyen erkekler için caydırıcı bir yaptırım olabileceğini belirtti

Deniz Tekin – Yenigün Özel

DİYARBAKIR -  Ergani ilçesinde 17 Ekim 2019’da Can Yılmaz (35) üzerine benzin döküp yaktığı eşi Güllü Yılmaz Sayın (30) ağır yaralanmış, 12 gün sonra tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetmişti. Güllü, olaydan hemen sonra ağır yaralı olarak kaldırıldığı hastanede polislere “Kocam beni yaktı. Üzerime benzin döktü” şeklinde ifade vermesi üzerine Can Yılmaz gözaltına alınarak tutuklanmıştı. Can Yılmaz, ifadesinde, Güllü’ nün çalışması ve servis aracının ön koltuğunda işe gidip gelmesi nedeniyle tartıştıklarını, Güllü’yü yakmadığını çakmağın bir anda alev aldığını iddia etmişti. Ergani Sulh Hukuk Mahkemesi, anneleri ölen babaları da cezaevinde olan ve bakıma muhtaç oldukları için koruma altına alınan H. Yılmaz (13),  D. Yılmaz (9) ve 3 yaşındaki D. Yılmaz isimli çocuklara, dayıları olan Mahmut Sayın’ı kayyım olarak atadı.

Olayın üzerinden yaklaşık 5 ay geçmesine rağmen iddianame hazır değil

Ergani Cumhuriyet Başsavcılığı, Güllü’ nün ölümüyle ilgili yürüttüğü soruşturmayı tamamlayarak şüpheli Can Yılmaz hakkında “eşini tasarlayarak ve canavarca hisle eziyet çektirerek kasten öldürme" ve "çocuğunu da tasarlayarak canavarca hisle eziyet çektirerek nitelikli kasten öldürmeye teşebbüs" suçlarından fezleke hazırladığı öğrenildi. Ergani’de ağır ceza mahkemesi olmadığı için Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilen fezlekeyi incelemek ve iddianame hazırlamak ile görevli savcı,  Güllü’ nün kesin ölüm nedeninin belirlenmesi için İstanbul Adli Tıp Kurumu’ndan (ATK) rapor istedi. ATK’den raporun gelmesi ardından savcının iddianame hazırlayarak, bu suçlara bakmakla görevli mahkemeye göndermesi bekleniyor.

Zanlı, annesiz bıraktığı çocuklarının velayetini, kardeşine verilmesini istedi

Olaydan sonra çocukların bakımını üstlenen Güllü’nün annesi, torunlarının velayet hakkının babadan alınarak kendisine verilmesi için Ergani’de Aile Mahkemesi sıfatıyla görevli Ergani 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne avukatı Gevriye Atlı aracılığıyla dava açtı. Dava dilekçesinde Can Yılmaz’ın 3 çocuk annesi olan eşi Güllü’yü öldürmesi, çocuklarından D. Yılmaz’ı yakmaya çalışması ve cezaevinde olması nedeniyle çocuklarının korunması ve temsil edilmesi hakkı olan velayet hakkını yerine getiremeyeceğini belirtildi. Mahkeme davayı kabul etti.  Geçtiğimiz Şubat ayında mahkemede ifade veren çocukların dayısı Mahmut Sayın ise ifadesinde, çocukların babası, annelerini öldürmesi ve cezaevinde olması nedeniyle çocuklarının velayet görevini yerine getirmediğini söyleyerek, “Kardeşim vefat ettiğinden beri çocukların bütün bakımı ile biz ilgileniyoruz. Baba tarafının hiçbir şekilde çocuklarla ilgisi yoktur” dedi. Cezaevinde tutuklu olduğu için hakkında açılan velayet davasına karşı yazılı savunmasını istenen Can Yılmaz ise mahkemeye gönderdiği savunma dilekçesinde çocuklarının velayetinin kardeşi M. Yılmaz’a verilmesini talep etti.

Hakim, çocukları dinlerken gözyaşlarını tutamadı

Annesinin öldüğü olayda yaralı olarak kurtulan D. Yılmaz mahkemede şunları söyledi  “Babam, ben ve annemin üzerine benzin dökerek biz yakmaya çalışmıştır. Ben ve kardeşim şu an dayımlarla beraberiz. Bize dayımlar bakıyor. Biz babamla hiçbir şekilde görüşmüyoruz. Ben anneannemlerle mutluyum” dedi.  H. Yılmaz ise  “Babamla görüşmüyorum. Babam bizim bakım ve giderlerimizle hiçbir şekilde ilgilenmiyor.  Ben dayımların yanında mutluyum”  diye belirtti. Mahkeme, 3 yaşında olan D. Yılmaz’ın idrak çağında olmadığı gerekçesiyle ifadesini almaktan vazgeçti. Mahkemenin kadın hakimi, duruşma salonunda yaşadıklarını anlatan çocukların ifadesinden etkilendiği, gözyaşlarını tutamadığı öğrenildi.

Mahkeme velayet hakkını kaldırıp, ihbarda bulundu

Mahkeme, 27 Şubat’ta davayı karara bağladı.  Mahkeme,  eşini yakarak öldürdüğü için cezaevinde olan Can Yılmaz’ın çocukları D. Yılmaz, H. Yılmaz ve D. Yılmaz’ın üzerindeki velayet hakkını kaldırdı.  Mahkeme, karar kesinleştikten sonra çocuklara vasi atanması için Ergani Sulh Hukuk Mahkemesi’ne ihbarda bulunmasına karar verdi. Kararın kesinleşmesi ardından velayeti kaldırılan çocuklar için Sulh Hukuk Mahkemesi’nde açılacak vasilik davasında, çocukların anneannelerinin vasi olarak atanması bekleniyor.  Mahkeme verdiği kararın gerekçesinde,  velayetin düzenlemesinin asıl amacının çocuğun üstün yararı olduğuna işaret edilerek, çocuklarının ihtiyaçlarının davacı olan anneanneleri tarafından karşılandığı, çocukların bedensel, fikri ve ahlaki bakımından en iyi şekilde gelişebilmesi için gerekli koşulları sağladığı kaydedildi. Kararın devamında, baba Can Yılmaz’ın çocuklarına karşı yükümlülüklerin “ağır şekilde savsakladığı” ifade edilerek, “ Çocuklarının velayetinin davalı babada kalmasının çocuklarının yararına olmayacağını, davalı babanın velayet sorumluluğunun yerine getirmeyeceği, hakkında süren soruşturma dosyası ve dava dosyası kapsamında dinlenen idrak çağındaki çocukların beyanları göz önünde tutularak velayet görevini yerine getirmeyeceğine dair ciddi ciddi sebep ve deliller bulunduğundan davalı babadan velayetin kaldırılmasına karar verilmiştir” denildi.

‘Baba öldürdüğü annenin mirasçısı olacaktı’

Davayı Güllü‘ nün ailesi ve Diyarbakır Barosu Kadın Hakları Komisyonu adına takip eden Avukat Gevriye Atlı, kararı Gazete Yenigün’e değerlendirdi. Atlı, Medeni Kanuna göre, çocukların anne ya da babasında biri öldüğünde çocukların velayeti, sebebe bakılmaksızın otomatikman bir diğerine geçtiğini hatırlattı.  Bir çocuğun velayetin annelerini öldüren babalarında olmasının çok vahim aynı zamanda trajik olduğunu ifade eden Atlı, bunun nedeni şöyle açıkladı;

“Mahkemenin doğru ve yerinde verdiği bu karar ile birlikte babanın çocukları üstünde yasal bir hakkı kalmadı. Bu karara bir de şu açıdan da bakmak gerek.  Diyelim ki Güllü ’nün mal varlığı olmuş olsaydı ve çocukların velayeti kaldırılmasaydı. Yaşları küçük olan çocuklara, annelerinden kalan mirasını yönetme hakkı direkt babaya geçmiş olacaktı. Baba çocukların velayeti kendisinde olduğu için çocuklar adına malları yönetme tasarruf etme hakkı olacaktı. Bu da ciddi bir sıkıntıdır. Erkeklerin işlediği kadın cinayeti davalarında mirastan men davası açma yolunu başvurulmalı. Bunu yapmadığınız zaman katil aynı zamanda öldürdüğü kadının mirasçısı oluyor.  Ancak Güllü’ nün malvarlığı olmadığı için mirastan men davası açmadık.”

‘Bu kararla bir nebze de olsa kadına yönelik şiddet azabilir’

Atlı, aile mahkemelerinin çocukların velayetini anne ya da babadan alarak başka bir kişiye vermesinin çok sık rastlanan bir durum olmadığına dikkat çeken Atlı,  şöyle devam etti;

“Son zamanlarda artan bir ve bir türlü önüne geçemediğimiz bir aile içi şiddet var. Bunun bir sebebi de yeteri kadar faillerin cezalandırılmamasıdır. Bu nedenle mahkemeler,  maruz kaldıkları erkek şiddeti nedeniyle anneleri ölen veya zarar gören çocuklar için de bu kararı vermesi gerekiyor. Bu tür kararlarla, eşine şiddet uygulayan erkeklerde hakim olan ‘Ben eşimi dövdüm, boşadım ancak çocuklarım velayet hakkını da zorla olsa ben alırım’ düşüncesinin de önüne geçebilir. Bu tür yaptırım yollarına daha sık başvurulduğunda kadına yönelik erkek şiddeti belki bir nebze de olsa azalır diye düşünüyorum. Bu nedenle kadına yönelik şiddet dosyalarımın tümünde, babanın velayetin kaldırılması, velayeti kötü kullanılması yoluna başvuruyorum.”

Ne olmuştu?

Ergani İlçesi’nde 17 Ekim 2019 tarihinde Can Yılmaz, bir fabrikada işçi olarak çalışan eşi Güllü Yılmaz Sayın ile kaldıkları evde tartıştı. Eşinin çalışmasını istemeyen Can Yılmaz, evin banyosundaki bidonda bulunan benzini kızı D. Yılmaz ve eşi Güllü’ nün üzerine döktü.  Kendi üzerine ve evin içine bir miktar benzin döken Can Yılmaz, elindeki çakmakla eşini ateşe verdi. Alevler içinde kalan Güllü,  kendisini ikinci katta bulunan evinin penceresinden aşağı attı.  Yangında ev kullanılamaz hale geldi.  Ağır yaralan Güllü, çevredekilerin yardımıyla önce Ergani Devlet Hastanesi’ne oradan Dicle Üniversitesi Hastanesi’ne kaldırıldı.   Babasının ateşe verdiği 12 yaşındaki kızı D. Yılmaz ise kollarında üçüncü derede yanıklar oluştu. Hastanede,  12 gün boyunca yaşam mücadelesi veren Güllü hayatını kaybetti.  Ergani Devlet Hastanesi’nde ilk müdahalesi yapılan Güllü’ nün yanına gelen polislere, “hastanede gelen polislere” Kocam beni yaktı. Üzerime benzin döktü” demesi ardından Can Yılmaz gözaltına alındı. Yılmaz, "eşini tasarlayarak ve canavarca hisle eziyet çektirerek kasten öldürme" ve "çocuğunu da tasarlayarak canavarca hisle eziyet çektirerek nitelikli kasten öldürmeye teşebbüs" suçlamalarıyla tutuklandı.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.