‘Bir gün çalışmazsam aç kalırız’

‘Bir gün çalışmazsam aç kalırız’
Sur'da sokağa çıkma yasakları ilan edilince de başka bir mahalleye taşınmak zorunda kalan Vesile Dinç, gündelik işlerde çalışan eşi ve oğlu iş bulamayınca...

Sur'da sokağa çıkma yasakları ilan edilince de başka bir mahalleye taşınmak zorunda kalan Vesile Dinç, gündelik işlerde çalışan eşi ve oğlu iş bulamayınca plastik toplayıcılığı yaparak geçimini sağlamaya çalışıyor. Çocukları için bu işi yapmak zorunda olduğunu kaydeden Dinç  “Bir gün çalışmaya çıkmazsam biliyorum ki aç kalacağız” dedi

DİYARBAKIR YENİGÜN - Diyarbakır’ın Sur İlçesi’nde yaşanan olaylar ve ilan edilen sokağa çıkma yasakları nedeniyle başka bir mahalleye göç etmek zorunda kalan Vesile Dinç isimli kadın, burada yaşam mücadelesi vermeye başladı. İddiaya göre Vesile Dinç'in (50) Diyarbakır'ın merkez Sur ilçesi Kaleiçi'ndeki evi bölgenin restorasyonu nedeniyle istimlak edildi. Ancak 10 yıl önce 15 bin TL istimlak edilmesi konusunda yapılan anlaşmaya uyulmayarak Dinç'in hesabına 10 bin TL yatırıldı. Dinç ailesine, geri kalan 5 bin TL ise vergi kesintisi olduğu gerekçesiyle ödenmedi. Evlerinin yıkılmasının ardından Vesile Dinç, 7 çocuğuyla birlikte Fatih Paşa Mahallesi’nde kiraya çıktı. Sur'da kiraya çıkan Vesile Dinç'in eşi ve büyük oğlu, gündelik işlerde çalışarak evin geçimini sürdürdü. Bu durum ailenin ilçede ilan edilen sokağa çıkma yasağıyla birlikte Fatih Paşa Mahallesi’nden çıkıp İskenderpaşa Mahallesi’ne yerleşene kadar devam etti.  Yasaklar ve ekonomik sıkıntılar nedeniyle Dinç'in eşi ve büyük oğlu gündelik iş de bulamayacak düzeye gelince aile, çevredekilerin yardımlarıyla ihtiyaçlarını karşılamaya başladı.

‘Sur'da anne karnında gibiydik’

Eşi ve oğlunun işsiz kalmasıyla Vesile Dinç, plastik toplayıcılığına başladı. Dinç, "Sur içinde resmen anne karnındaydık. Komşularımız, akrabalarımızla yardımlaşma ve dayanışma içinde hayatımız dört dörtlüktü. Yaşananlardan sonra hayatımız sonlandı. Bu çatışmalar bazılarının işine, bazılarının ise hayatına zindan oldu. Çatışmalar başladığında da belki durulur diye evimizi terk etmedik. Çatışmalar şiddetlendiğinde artık çıkmak zorunda kaldık. Bütün eşyalarımız, birikimlerimizi olaylarda kaybettik. Üzerinden yıllar geçse de bunu unutmayacağız” dedi.

‘Çalışmazsam çocuklarım aç kalacak’

Sokağa çıkma yasağı başladıktan sonra başka bir mahalleye taşındıklarını dile getiren Dinç, maddi imkânsızlıklardan dolayı bir süre eşyasız bir evde oturmak zorunda kaldıklarını belirtti. Üstüne oturulacak bir karton dahi olmadığını ifade eden Dinç, "Ekmeksiz kaldığımız günlerde çocuklarımı doyurmak için kap kapı dolaşarak borç para almaya çalışıyordum. Bu böyle olmaz diyerek ilk olarak poşetle gezip pet şişe topluyordum. Bu şekilde çok zahmetli olduğunu görünce bir el arabası aldım. Sabah kalkıp pet şişe, poşet ne bulduysam topluyorum. Günde 20 kilo başına sadece 20 lira alıyorum. Bu ne elektriğe nede evin masraflarına yetiyor. Ben de kemik erimesi olduğu için doktor süt ve yoğurt yememi önerdi. Ben bazen bir süt bile alamıyorum. Bu işle birlikte gövdemin ağırlığını ayaklarım taşımıyor. Yürüyemez hale geliyorum. Çalışmasam da olmuyor. Çocuklarımın ihtiyacı var. Bu işi yapmak zorundayım. Ben anne olarak hem dolandırıldım hem de yerimden yurdumdan edilerek anılarımız elimizden alındı. Çocuklarım et olmadan uyuyabilir, ekmek olmadan uyuyamaz. Bir gün çalışmaya çıkmazsam biliyorum ki aç kalacağız" diye konuştu.

‘Yaptığım işten utanmıyorum’

Çalışmaya çıktığında yollarda insanların kendisine yemek veya içecek almak istediğinde reddettiğini dile getiren Dinç, "Bir gün genç bir öğretmen bana yemek almak isteyince kesinlikle izin vermedim. Ona 'Ben insanların elindeki yemeği kabul etseydim, pet şişe toplamaya gitmezdim' dedim. 'Ellerimi açardım dilenciler gibi günde 300 lira para toplardım. Fakat bu durum ahlaklı değil. Emeğin, çabanın olmadığı bir işte aldığımız ve kazandığımız parayı hak etmiyoruz' dedim. Önümdeki bir parça ekmeğin bana yettiğini söyledim. İnsanların çoğu özellikle gençler benimle gurur duyduğunu söylüyor. İnsanlar ekmekleri bayatlayıp çöpe atıyorlar. Bunu yapmasınlar. Bizim gibi insanları düşünsünler. Anneler, kadınlar o kadar kutsal ki çocukları mağdur olmaması için emek veriyor. Ben yaptığım işten utanmıyorum. Çocuklarım ve kendim için ne iş olursa olsun yaparım" şeklinde konuştu. (MA)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.