Bölgede kuraklık tehlikesi!

Bölgede kuraklık tehlikesi!
Diyarbakır, Elâzığ, Bingöl ve Malatya gibi Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndeki illerde iklim değişikliğinin tetiklediği kuraklık riskine ilişkin...
Diyarbakır, Elâzığ, Bingöl ve Malatya gibi Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndeki illerde iklim değişikliğinin tetiklediği kuraklık riskine ilişkin uyarılarda bulunan Çevre Bilimcisi Dr. Emrah Akyüz,  Diyarbakır ve komşu illerinin iklim değişikliğinin neden olduğu kuraklık sorunundan en fazla etkilenmesi muhtemel yerler olduğunu söyledi. İklim değişikliği nedeniyle söz konusu bölgelerde yağış ve kar miktarında azalmalar meydana geldiğini kaydeden Akyüz, “Yakın gelecekte şiddetini daha da arttıracak olan iklim değişikliği, yarı kurak iklim içerisinde yer alan Diyarbakır’ın çölleşmesine neden olabilir” dedi

Nurullah Ergün / YENİGÜN ÖZEL - Bingöl Üniversitesi Yönetim ve Organizasyon Bölümü Çevre ve Enerji Politikası Öğretim Üyesi Dr. Emrah Akyüz, iklim değişikliğinin Diyarbakır, Elazığ, Malatya ve Bingöl gibi Güneydoğu ve Doğu illerinin üzerindeki etkilerini Yenigün Haber’e anlattı.

[caption id="attachment_96904" align="alignnone" width="614"] Bingöl Üniversitesi Yönetim ve Organizasyon Bölümü Çevre ve Enerji Politikası Öğretim Üyesi Dr. Emrah Akyüz[/caption]

‘İklim değişikliği dünyanın en önemli çevre sorunu’

Dünyanın karşı karşıya kaldığı en önemli çevre sorununun iklim değişikliği olduğunu belirten Akyüz,  “Özellikle son 200 yıl içerisinde dünya nüfusunun kontrolsüz bir şekilde artması, kömür ve petrol gibi fosil yakıtların aşırı tüketimi ve doğal çevrenin tahrip edilmesi gibi nedenlerden dolayı sera gazlarının salınımı artmakta ve bu durum iklimlerin kısa süre içerisinde değişmesini tetiklemektedir. İklim değişikliği nedeniyle ekolojik dengenin bozulması; kuraklık, orman yangınları, okyanus ve deniz suyu seviyelerinde yükselme, buzulların erimesi ve su taşkınları gibi çok sayıda çevre olayını tetiklemektedir” dedi.

‘Türkiye, iklim değişikliğinden en fazla etkilenecek ülkelerden bir tanesi’

İklim değişikliğinin tüm dünya ülkelerini etkileyen küresel bir sorun olduğunun altını çizen Dr. Emrah Akyüz, “Fakat iklim değişikliğinden tüm ülkelerin aynı seviyede etkileneceğini söylemek mümkün değildir. Belli ülkeler sahip oldukları coğrafi ve iklim koşullardan dolayı küresel iklim değişikliğinden daha fazla etkilenme riski ile karşı karşıyadır. İklim değişikliğinden en fazla etkilenecek ülkelerden bir tanesi de Türkiye’dir. Çünkü Türkiye’nin içerisinde yer aldığı Akdeniz Havzası, iklim değişikliğine karşı yerkürenin en hassas bölgelerinden bir tanesidir” diye konuştu.

‘Bölgesel politikalar hayata geçirilmeli’

İklim değişikliğinin etkilerinin bölgeden bölgeye farklık gösterdiğine de dikkat çeken Bingöl Üniversitesi Yönetim ve Organizasyon Bölümü Çevre ve Enerji Politikası Öğretim Üyesi Dr. Emrah Akyüz şunları söyledi;

“İklim değişikliğinin Türkiye’deki etkilerini üç kısma ayırmak mümkündür. Birinci olarak iklim değişikliği Akdeniz ve Ege bölgelerinde orman yangınlarını tetiklemektedir. İkinci olarak iklim değişikliği yağış miktarının fazla olduğu Karadeniz bölgesinde su taşkınlarına neden olmaktadır. Üçüncü olarak ise Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde yağış miktarının azalmasına bağlı olarak kuraklık sorununu tetiklemektedir. Bu nedenle iklim değişikliği ile mücadelede bölgesel politikaların hayata geçirilmesi gerekmektedir.”

Diyarbakır’da çölleşme riski

Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde bulunan Diyarbakır ve komşu illerinin iklim değişikliğinin neden olduğu kuraklık sorunundan en fazla etkilenmesi muhtemel yerleri oluşturduğunu vurgulayan Akyüz,  “Güneydoğu Anadolu Bölgesi yarı kurak iklim tipinin özelliklerini taşımaktadır. İklim değişikliği nedeniyle bu bölgelerde yağış ve kar miktarında azalmalar meydana gelmektedir. Yakın gelecekte şiddetini daha da arttıracak olan iklim değişikliği, yarı kurak iklim içerisinde yer alan Diyarbakır’ın çölleşmesine neden olabilir. Nitekim son dönemlerde Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde kış mevsimlerinin önceki yıllara göre daha yumuşak geçmesi, Diyarbakır kentinin karşı karşıya kaldığı kuraklık riski için alarm vermektedir” ifadelerini kullandı.

‘Atılması gereken ilk adım mevcut su kaynaklarının korunması’

İklim değişikliği ile mücadelede sürdürülebilir politikaların hayata geçirilmesi gerektiğinin önemine değinen Dr. Emrah Akyüz sözlerini şu şekilde tamamladı;

“Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde bulunan kentlerin iklim değişikliğinden dolayı karşı karşıya kaldığı kuraklık riskine karşı çevreci politikaların uygulanması gerekmektedir. Bunun için atılması gereken ilk adım mevcut su kaynaklarının korunması ve rasyonel bir şekilde kullanılmasıdır. Temel ihtiyaçlar dışında tatlı su rezervlerinin kullanımının kısıtlanması gerekmektedir. İkincisi, bölge halkının iklim değişikliği hakkında daha fazla bilinçlendirilmesi gerekmektedir. Toplumun iklim değişikliğinin neden olduğu riskler ve bu risklere karşı yapılması gerekenler hakkında bilgilendirmesi lazım. Üçüncüsü, tarımsal faaliyetlerde daha az suya ihtiyaç duyan ürünlerin tercih edilmesi gerekmektedir. Tatlı su kaynaklarının önemli bir kısmı tarımsal faaliyetlerde kullanılmaktadır.”

Fotolar: Sertaç Kayar

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.