Diyarbakır’da kalaycılık zanaatı bitiyor mu?

Diyarbakır’da kalaycılık zanaatı bitiyor mu?
Çok köklü bir geçmişe sahip olan kalaycılık zanaatı, unutulmaya yüz tutmuş meslekler arasında yer alıyor. Günümüzde sayıları oldukça azalan kalay...

Çok köklü bir geçmişe sahip olan kalaycılık zanaatı, unutulmaya yüz tutmuş meslekler arasında yer alıyor. Günümüzde sayıları oldukça azalan kalay ustaları, mesleklerini ayakta tutmak için direniyor.  Diyarbakır’da 40 yıldır bu mesleği icra eden Adem usta, geliri az olduğu için mesleklerini devredecek bir çırak bulamamaktan dert yanıyor. Kalaycılık mesleklerine yeterince ilgi gösterilmediğinden şikayet eden Seyithan usta ise “Bu kadar çekici olan bir meslek şimdilerde can çekişiyor. Umarım bu meslek ölmez ve bu işi bizden alacak birileri çıkar” temennisinde bulundu

A.Vahap Kaya/Yenigün Özel

DİYARBAKIR YENİGÜN - Mezopotamya’nın kadim halklarından olan Ermeni ve Süryaniler, birçok zanaattı bölge halklarına miras olarak bıraktı. Bakırcılık, Terzilik, kuyumculuk, fırıncılık ve demircilik gibi çok sayıda zanaatı Ermeni ve Süryani ustalardan öğrenen günümüz ustaları, mesleklerini icra ederek ayakta tutmak için büyük çaba harcıyor.  Birçok yerde iz bırakan Ermeni ve Süryani ustaların çıraklarına miras olarak bıraktığı en önemli mesleklerden biri de kalaycılık oldu. Çok köklü bir geçmişe sahip olan kalaycılık zanaatı, bir zamanların en göz de meslekleri arasında yer aldı.

“Yetiştirecek çırak bulamıyoruz”

Ancak günümüzde sayıları oldukça az olan kalay ustaları, mesleklerini yaşatabilmek için büyük mücadele vermeye başladı. Bu ustalardan biri de 40 yıldır Diyarbakır’da kalaycılık yapan Adem Usta.  Mesleğe başladığında kalaycılığın revaçta olduğunu anlatan Adem Usta, mesleğini devredeceği bir çırak bulamamaktan yakınıyor;

“Kırk iki yıldır Diyarbakır da kalaycılık yapıyorum, benim mesleğe başladığımda kalaycılık revaçtaydı ve işimiz çoktu. Tabak ve tencerelerini getirenlerin günlerce beklediklerini hatırlıyorum, biz bazen de başka kalaycılara yönlendirdiğimiz müşterilerimiz oluyordu. Sur içindeki ustalardan öte başka semtlerde de kalaycılık yapan ustalar vardı, ama zaman içinde bu işyerleri tek tek kapandı. Şimdi ise iki kişi kalmışız bu iki işyeri de bizi geçindirmiyor. Daha önce bu işyerinde altı kişi çalışıyorduk ama şimdi sadece ben kalmışım ve bende ihtiyarlamama rağmen çırak gelmiyor ki birini yetiştireyim ve istiyorum bu işi birine devredeyim.”

‘Kalaycılık güçlü rakiplerinin karşısında eridi’

Bakıra alternatiflerin çoğalmasıyla kalaycılığında bu güçlü rakiplerinin karşısında eridiğinin altını çizen Adem Usta,  “Seramik çıktı, cam çıktı, paslanmaz çıktı ve bakır geriledi, oysa bakırdaki yemek çok tatlı oluyor. Bakırı kalayladıktan ve temizledikten sonra bakırda pişen gıdaya doyum olmuyor. Burada çalışanların uyması gereken davranışlar vardı, müşterilerin kıymetini bilmek zorundaydı, saygısız davrananları biz işyerimizden kovardık bu kriterler şimdilerde yok eski esnaflık ile şimdiki esnaflıktan çok farklı. Bu değişim bir tek bizim meslekte değil aşağı yukarı bütün el zanaatları da ölmüş. Kalaycılık kolay bir zanaat değil ateşle oynama dedikleri zanaat bu zanaattır. İnsanlar üretmeden yaşamak ve tüketerek yaşam istiyorlar oysa üretmeyen toplular tükenirler bunu kimse düşünmüyor. Oysa insanlar çalıştığı zaman kolay kolay hastalanmazlar ve beyinleri çalıştığı için çalışan demir pas tutmaz meselesi gibi insanın ömrü de uzar. Mutlu olmak istiyorsan çalışman gerekir” dedi.

‘Kalaycılığa yeterince ilgi gösterilmiyor’

Kentin bir diğer kalaycısı Seyithan usta, mesleklerine yeterince ilgi gösterilmediğinden şikayetçi. Zanaatlarının çok zayıfladığının altını çizen Seyithan usta şu sitemlerde bulundu;

“Bu işte ekmek yok ve bu zanaat ölmüştür. Bizim çalışmamız bu zanaatın yeniden canlanacağına dair delalet değildir. Çünkü kimse çırak olarak gelmiyor mesela devlet teşvik edebilirdi ama bu konudan da kimseden çıt çıkmıyor. Mesela İŞKUR aracılığıyla bize çırak gelebilir ama oda yapılmıyor. Bu kadar çekici olan bir meslek şimdilerde can çekişiyor ve ben size garanti veriyorum ki bu meslek canlanmaz, kalaycılık birazcık bilinç ve tat işidir. Umarım bu meslek ölmez ve bu işi bizden alacak birileri çıkar” dedi.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.