‘Yaşam kaynakları sömürülüyor’
ÇMO ve ZMO, Türkiye’de rant projeleri ve “güvenlik” gerekçeleriyle doğanın talan edildiğini söyledi.
Çevre Mühendisleri Odası (ÇMO) ve Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Diyarbakır Şubeleri, 31 Mayıs ile 5 Haziran tarihleri arasında değerlendirilen “Ekolojik Yıkımla Mücadele Haftası” kapsamında ortak açıklama yaptı. ÇMO Diyarbakır Şubesi Eşbaşkanı Nujiyan Yıldırım, sanayi devrimi ile birlikte doğanın yoğun olarak kirletildiğini ve bu durumun devam ettiğini belirterek, “Doğa yok olma eşiğine geldi” dedi.
‘Yaşam kaynakları sömürülüyor’
Doğa yıkımının Türkiye’de de yoğun olduğunu söyleyen Yıldırım, özellikle sermayedarların betonarme projeleri uğruna doğal yaşam kaynakların sömürüldüğü, doğaya düşman bir anlayışın hâkim olduğunu ifade etti. Yıldırım, “Bu da sadece doğayı değil doğanın bir parçası olan insanı da yani toplumu da yeni krizlere ve felaketlere sürüklemektedir” dedi.
Hevsel Bahçeleri ile Dicle Nehri’nin rant temelli politikaların en çok yıkım yarattığı alanlardan biri olduğuna dikkat çeken Yıldırım, “Dicle nehri bugün yasal olarak Bismil ilçesinden başlatılmaktadır. Oysaki mevcut kaynağından başlayarak Diyarbakır’dan geçerek Bismil’e kadar olan bölge tanımsız bırakılmıştır. Bu da tüm bu alanın tahribatına ruhsatsız kum ocaklarının açılmasına, kıyı boyunca dökülen inşaat hafriyatı ve atıkların alanda yarattığı çöp yığınlarına, dolaysı ile nehirdeki faunanın yok olmasına sebep olmuştur. HES’lerin, barajların, teknik eksikliklerinin, denetimsizliğin neden olduğu sel baskınları, atık suların yarattığı kirlilik nehrin doğal akışının tahrip edilmesine sebep olmuştur” şeklinde konuştu.
Ekolojik tahribat
Ekolojik yıkımların bir başka boyutunun ise orman yangınların olduğuna vurgu yapan Yıldırım devamın da şunları kaydetti: “Bölgemizde güvenlik gerekçesiyle orman yangınları ve ormanlık alanların kesimleri alanda ekolojik tahribata yol açmaktadır. Bu tür ranta dayalı doğa yıkım politikalarına cesaret verilmiş ve Türkiye’nin dört bir tarafına yansımıştır. Dünyanın hiçbir yerinde 'güvenlik’ gerekçesiyle ormanlık alanları yakma, ağaçları kesme diye bir söylemin ne hukuki ne de insani kabul görülmesi mümkün değilken, bölgedeki söz konusu doğa katliamları adeta bu söylemle kabulü sağlanmaya çalışılmıştır. Özellikle önümüzdeki yaz günlerinde, ormanlık alanların daha fazla yok edilmemesi için mücadele etmek ekolojik yıkıma karşı en kıymetli mücadeledir. Aynı şekilde vatandaşların da orman yangınlarına karşı daha duyarlı ve bilinçli davranılması için çağrıda bulunuyoruz.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.