Tahir Elçi cinayeti: Davutoğlu'nun tanık olarak dinlenmesinden vazgeçildi

Diyarbakır 10'uncu Ağır Ceza Mahkemesi, Tahir Elçi davasında dönemin başbakanı Ahmet Davutoğlu'nun tanık olarak dinlenmesi kararından vazgeçti. Karar tepki gösteren Diyarbakır Baro Başkanı Nahit Eren, “Bu ara karar tarafların yokluğunda, karara karşı bizlerin beyanını almadan doğrudan Ahmet Davutoğlu'nun dinlenmesinden vazgeçmesi usul açısından da, hukuken de doğru değil. Burada tam anlamıyla bu cinayeti aydınlatma noktasında bir niyetinin de olmadığını bir kez daha görmüş olduk” dedi. Davutoğlu’na seslenen Eren,  “Duruşma günü gelin bildiğiniz her şeyi basına, bizlere anlatın” çağrısında bulundu

Diyarbakır'ın Sur ilçesinde 28 Kasım 2015 tarihinde açıklama yaptığı sırada öldürülen dönemin Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi cinayetiyle ilgili açılan davanın 15 Haziran'da görülen duruşmasında, cinayetin işlendiği dönemde başbakan olan Ahmet Davutoğlu'nun tanık olarak dinlenmesi talebi kabul edilmişti. Söz konusu karardan oy çokluğuyla vazgeçildi.

Eren: Adalet er ya da geç yerini bulacak

Diyarbakır Barosu Başkanı Nahit Eren, Twitter hesabı üzerinden söz konusu karardan vazgeçildiğini duyurdu. Eren, paylaşımında şu ifadelere yer verdi: "Diyarbakır C. Başsavcılığının talebi üzeri Diyarbakır 10. Ağır Ceza Mahkemesi Tahir Elçi davasında duruşma tarihini beklemeden usule aykırı bir şekilde Ahmet Davutoğlu’nun tanık olarak dinlenmesi kararından oy çokluğuyla vazgeçmiştir. Adalet er ya da geç yerini bulacaktır…"

‘Usul açısından da, hukuken de doğru değil’

Konuyla ilgili Mezopotamya Ajans’a konuşan Eren, mahkemenin son celsede, Davutoğlu’nun dinlenmesi kararı aldığını hatırlatarak, “Hatta bu konuda mahkeme, Davutoğlu’nun SEGBİS’le (Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi) hazır edilmesi için İstanbul’a müzekkere yolladı. Ama 19 Eylül itibariyle mahkeme Cumhuriyet Başsavcılığı, Davutoğlu’nun bu aşamada tanık olarak dinlenmesinin dosyaya bir katkı sunmayacağını iddia etmiş, mahkeme de oy çokluğuyla bu kararını ara kararla geri almış. Bu ara karar tarafların yokluğunda, karara karşı bizlerin beyanını almadan doğrudan Ahmet Davutoğlu'nun dinlenmesinden vazgeçmesi usul açısından da, hukuken de doğru değil” dedi.

‘Niyet olmadığını gördük’

Elçi’nin katledildiği dönemde Davutoğlu’nun başbakan olduğunun altını çizen Eren, “Biz Tahir Elçi cinayetinde, o dönemin başbakanın dinlenmesi dava dosyasında cinayetin aydınlanması konusunda önemli bir tanıktı. Nitekim kendisi daha önce Diyarbakır ziyaretlerinde cinayetin siyasi bir suikast olduğunu dile getirmişti. Bunu söyleyen normal, sıradan bir insan değil, o dönemin başbakanı. Yürütme makamının başındaki şahıs. Böyle bir beyana istinaden kendisinin dosyaya dâhil bilgi olmamasından bahisle dosyaya katkı sunmayacağı iddia edilerek tanıklık sıfatına son verilmiş olması Tahir Elçi dosyası üzerinde farklı niyet ve amaçların olduğunu bizlere bir kez daha gösteriyor. Burada tam anlamıyla bu cinayeti aydınlatma noktasında bir niyetinin de olmadığını bir kez daha görmüş olduk” diye konuştu.

‘Altında yatan niyet herkesin malumu’

Davutoğlu’nun daha önce Elçi cinayetinin “siyasi bir cinayet” olduğu yönündeki açıklamalarını hatırlatan Eren, “Cinayetin siyasi suikast olduğunu iddia eden bir kişinin dinlenmemiş olması, hukuk devletinde, bir ceza soruşturmasında kabul edilebilir değil. Burada Davutoğlu'nun dinlenmemesi niyetinin altında tam anlamıyla ne var, herkesin de malumu” ifadelerini kullandı.

Duruşma günü bildiklerin basına anlatma çağrısı

Mahkemenin Davutoğlu’nun dinlenmesi kararının almasından sonra Davutoğlu’nu avukatları aracılığıyla yaptığı açıklamada, “Mahkeme daveti ulaştığında, kendisinin bir vatandaş olarak gerçeğin ortaya çıkması ve adaletin tecellisine katkı sağlamak amacıyla gereğini yapacağını kamuoyuna saygı ile duyururuz” açıklaması yaptığını dikkati çeken Eren, Davutoğlu’nun duruşma günü bildiklerini kamuoyuna açıklamasını istedi. Eren, “Diyarbakır Baro Başkanı olarak madem konuşmak istiyorsun buyur gel Diyarbakır’a, mahkemede konuşmayacaksan da çık basının karşısına mikrofonlara konuş. Baro Başkanı olarak şu çağrıyı yapıyorum: Madem konuşmak istiyorsunuz buyurun duruşma günü gelin bildiğiniz her şeyi basına, bizlere anlatın” diye çağrıda bulundu.