Licelilerin umuduydu, harabeye döndü
Diyarbakır’ın Lice ilçesine bağlı kırsal Karahasan mahallesinin Dablo mezrasında kooperatif yöntemiyle 1973 yılında büyük umutlarla kurulan salça fabrikası, bölgede başlayan silahlı çatışmalar nedeniyle üretim faaliyetlerine başlamadan kaderine terk edildi. Aradan geçen 50 yılda hissedarların yarısından fazlası hayatını kaybederken, kalanlar ise fabrikanın tekrar üretime açılması için mücadelesini sürdürüyor.
Metin BEKİROĞLU/YENİGÜN ÖZEL- Lice’de 1973 yılında bir araya gelen bin 839 kişi ve Lice Belediye Başkanlığı, İl Özel İdare Müdürlüğü, Lıcok Köyü Kalkınma Kooperatifi ve ilçeye bağlı 55 köy muhtarıyla birlikte ‘Lice İlçesi ve Köyleri Kalkınma Kooperatifi’ni kurdu. Bu kapsamda kooperatif üyeleri, ilçede işsizliğin sona erdirilmesi ve üretimi geliştirmek amacıyla salça fabrikasını kurmaya karar verdi. Yapımı uzun süren fabrika üretim merkezi hissedarlarının büyük emek ve beklentileriyle faaliyete geçti. Fabrika, üretim makinelerinin kurulmasıyla birlikte 1990’lı yılların başında başlayan silahlı çatışmalar nedeniyle durduruldu ve çürümeye terk edildi. Aradan geçen 50 yılda hissedarların yarısından fazlası hayatını kaybederken, kalanlar ise fabrikanın tekrar üretime açılması için mücadelesini sürdürüyor.
ÜRETİM MALZEMELERİ YAĞMALANDI YAPILAR YAKILDI
Fabrika tam faaliyete gireceği sırada güvenlik güçleri ve PKK arasında yoğun çatışmalar başladı. Çatışmalı süreç ile birlikte bölgede göç başlamışıyla fabrikada çalışanlar bekçiler de can güvenliği nedeniyle işlerini bırakıp şehir merkezine yerleşti. Bölgenin umudu fabrika böylece kaderine terk edildi. Makinaları ve üretim malzemeleri yağmalandı ve yapılar yakıldı, yıkıldı. 88 dönüm arazi üzerine kurulan ve 6 yapıdan oluşan fabrika dönemin Lice Belediye Başkanı Halit Nazmi Balkaş ve avukat Hasip Kaplan tarafından işyeri niteliğinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde dava açıldı. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi karar aşamasında başvurucuların avukatlarının hükümet ile uzlaşmaları sonucu dönemin parasıyla milyonlarca Türk lirasına mal olan salça fabrikasına karşılık tahribatın ve yıkımın çok çok altında bir rakam olan 90 bin İngiliz Sterlini karşılığında uzlaştılar. Bu uzlaşma ile mağdur hissedarlar daha da mağdur edildiler.
90 BİN STERLİNİN AKIBETİ BİLİNMİYOR
Kooperatifin hissedarları arasında bulunan dönemin belediye başkanı Halit Nazmi Balkaş tarafından Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne bireysel başvuru yapıldı. Başvuru sonucunda Halit Nazmi Balkaş adına 90 bin İngiliz Sterlini ödemeye karar verildi. Tazminat Balkaş’ın yasal mirasçılarına yapıldı. Hissedarlar 90 bin sterlinin akıbetini öğrenemedikleri gibi Lice Belediyesi tarafından da kooperatifin üye listeleri ve evraklarını üyelerden saklayarak kooperatifin aktif edilmesi için kongreyi yapamadılar.
OLMAYAN ADRESE TEBLİGAT YAPILDI
Yönetim seçilemediği için Lice ve Çevre Köyler Üretim Pazarlama ve Tüketim Kooperatifi’ne Diyarbakır Ticaret Ve Sanayi Odası Ticaret Sicil Müdürlüğü’nce tebligat gönderildi. Ancak tebligatın adrese ulaşmadığı öğrenildi. Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası’nca 22 Nisan 2014 tarihinde kooperatifin kuruluş yeri Karahasan mahallesindeki Lice Salça Fabrikası veya herhangi bir yönetici veya üyeye tebligat çıkarması gerekirken fabrika ile alakası olmayan ve Kumluca köyüne gönderildi. Bu nedenle kooperatif yetkililerine tebligat ulaşmadı. 10 yıllık süresi 22 Nisan 2024 tarihinde dolacak olan kooperatifin tekrar faaliyet geçmesi için 10 yıl içinde dava açılması gerekmektedir. Dava açılmadığı takdirde kooperatifin bütün malvarlığı hazineye devredilecek.
‘KÖYLER BOŞALTILDI SALÇA FABRİKASI DA SAHİPSİZ KALDI’
50 yıl önce fabrikanın yapımında çalışan Aziz Avunç, Yenigün’e şunları söyledi:
“Temeller atıldığında Liceliler büyük bir heyecan ve özveri ile çalışıyorlardı. Fabrikanın kaba yapıları 1975 yılına kadar bitti. 1980’li yılların ortalarına doğru inşaat yapımı bitti. Fabrikaya üretim makinaları yerleştirildi ve üretime başladı. Fabrika kurulursa kendileri için bir ekmek kapısı, çocukları için ise bir gelecekti. Başka şehirlere iş bulmak için gitmeye gerek kalmayacağını kendileri üretip kendileri kazanacaktı. 1994 yılından itibaren bekçiler işlerini bıraktılar. Sahipsizlikten dolayı 1990’lı yılların başında köyler boşaltıldı ve salça fabrikası da sahipsiz kaldı. Çatışmaların başlaması ve köylerin boşaltılması ile birlikte sahipsiz kalan fabrikanın malzemeleri talan edildi. Dinamoları sökülüp götürüldü. Yıllarca bakımsız ve sahipsiz fabrika kaderine terk edildi. Fabrikamızın üretim faaliyetlerini görüp çalışmasını çok istiyorduk” diye konuştu.
Fabrikada babası ve kardeşleri ile birlikte 1977 yılında hisse alarak hissedar olan ve fabrikanın tekrar açılmasını isteyen Nevzat Özbahçıvan ise, babasının ineklerini, altınlarını satarak hisse aldığını söyledi. Özbahçıvan, “Fabrikanın bir an evvel faaliyete geçip ilçe ve köylerinin faydalanmasını istiyorduk. Maalesef hiç bir fayda göremedik. İlçenin ve çevre köylerine iş imkanı sağlayacaktı. Fabrika aktif edilmediği için insanların umutlarının kırıldığını ve kooperatifin tekrar canlanması ve fabrikanın faaliyete geçmesi için ellerinden geleni yapacağız” dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.