Diyarbakır’daki tarifsiz vahşete Yargıtay’dan onama

Diyarbakır’daki tarifsiz vahşete Yargıtay’dan onama
Diyarbakır’da iki çocuk annesi 15 yıllık eşi Naile Çetin’i öldürüp cesedine işkence eden Orhan Çetin’e verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını Yargıtay oy birliğiyle onadı.

Diyarbakır’ın Kulp İlçesinde amcasının kızı olan eşini işkence ederek öldüren Orhan Çetin’e verilen indirimsiz ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını Yargıtay 1. Ceza Dairesi esastan inceledi. Sanık cinayeti haksız tahrik altında işlediğini belirterek hem cezasında indirim, hem de akıl ve ruh sağlığının yerinde olmadığını belirterek rapor aldırılmasını talebinde bulunarak kararın bozulmasını istedi.

Sözcü gazetesinin aktardığı haberde, Yargıtay; Dicle Üniversitesi Psikiyatri Servisi'nden alınan raporda, akıl ve ruh sağlığının yerinde olmadığına dair rapor düzenlendiğini, İstanbul Adli Tıp Kurumu Gözlem İhtisas Dairesi raporuna göre ise akıl sağlığının yerinde olduğu bildirilince iki rapor arasındaki çelişkinin giderilmesi için İstanbul Adli Tıp Kurumu 4. İhtisas ile 1. Üst Kuruluna sevk edilen sanığa alınan raporda akıl ve ruh sağlığının yerinde olduğu belirtilince sanığın akıl sağlığının yerinde olduğu belirtilerek bu yönüyle temyiz itirazının reddine karar verilmesi gerektiğine hükmetti.

YARDIM İSTEMESİNİ ENGELLEMEK İÇİN AĞZINI BANTLAMIŞ

Yargıtay, ağzı, burnu koli bandıyla bantlı halde cesedi bulunan Naile’nin ensesinde 4 santimlik çökme ve kırık, saç köklerinde yoğun kan pıhtısı, boynunda yoğun morluk ve yaralar tespit edildiğini, kol ve bacaklarında kocası tarafından çizilen yoğun tükenmez kalem izleri ile vajinal bölgeye sokulmuş bir demir çubuk bulunduğuna dikkat çekti.

Kadının öldürülmeden önce el ve ayakları ile vücudunun koli bandıyla bantlanıp hareketsiz bırakıldıktan sonra, yardım çığlığında bulunabileceğini de engellemekve sesinin duyulmaması için de ağız ve burnunun bantlandığına vurgu yapıldı.

Genç kadının, kafatasında ölüme neden olabilecek travmatik bulguya rastlanmadığını belirten Yargıtay, elbiselerinin çıkarılarak vajinal bölgedeki pelvis boşluğuna sokulan demir çubuk sonucu oluşan yoğun kanama, rahim parçalanmasıyla kesin ölüm nedeninin genital bölgeye sokulan demir cisim olduğunu kaydetti.

Yargıtay, sanığın eşini öldürürken kullandığı canice yöntemin toplum vicdanını sızlattığını, öldürme amacına ulaşırken uyguladığı yöntemlerin orantısız, vahşi, gereksiz eğilim sergileyen psikolojik güdüyle işlediğinin altını çizdi.

Katilin eşini hemen öldürebilecek bir imkâna sahip olmasına rağmen ölümüne yol açacak şekilde vajinasına demir çubuk sokup, burnunu ise yüzünün içine kaçacak şekilde bantlayıp nefessiz bırakarak çocukları evdeyken acı çektirip eziyet ederek öldürdüğü ifade edildi.

ALDATMA YOK, TAHRİK YOK KARAR HUKUKA UYGUN

Yargıtay, katilin haksız tahrik indiriminden yararlanabilmek için eşinin evlilik birlikteliği sadakatine aykırı davrandığı yönünde temyiz başvurusunda bulunmuş olsa da, bunu ispatlayacak bir delil bulunmadığı gibi cinayetin çorap tartışmasından kaynaklandığını belirtti.

Yargıtay, delillerin hukuka uygun elde edildiğini, vicdani kanının dosyadaki belgelerle uyumlu kesin verilere dayandığını belirterek, kadından sanığa yönelik haksız tahrik oluşturacak hiçbir delil bulunmadığına işaret etti.

Kararda hukuka aykırılık bulunmadığından yerel mahkeme hükmünün oy birliğiyle onanmasına oy birliğiyle karar verildiğini belirtti.

Kaynak:HABER MERKEZİ

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.