Cep telefonu 25 yaşında

Cep telefonu 25 yaşında
Türkiye'de cep telefonu konuşması ilk defa 23 Şubat 1994 tarihinde gerçekleşti. 25 yıl önce kullanılmaya başlanan cep telefonlarının sosyal hayatı bitirdiği...

Türkiye'de cep telefonu konuşması ilk defa 23 Şubat 1994 tarihinde gerçekleşti. 25 yıl önce kullanılmaya başlanan cep telefonlarının sosyal hayatı bitirdiği belirtiliyor.

DİYARBAKIR - Türkiye'de 23 Şubat 1994 tarihinde cep telefonuna şebekenin verilmesiyle ilk görüşme, 9'uncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ile dönemin başbakanı Tansu Çiller arasında gerçekleşti.

Türkiye'de ilk GSM operatörü olan Turkcell'i, 2 ay sonra hizmete başlayan Telsim takip etti. Motorola'da mühendis olarak çalışan Martin Cooper, ilk cep telefonunu 1973 yılında geliştirdi. Bir kilogramdan fazla ağırlıkta olan ilk cep telefonu ve tam dolu batarya ile 20 dakikalık bir görüşme yapılabiliyordu.

O yıllarda telefon görüşmesi yapmak dışında bir servis sunamayan ve sadece büyük şehir merkezlerini kapsama alanına alan GSM operatörleri üzerinden telefon görüşmesi yapabilmek için fiyatları bin-2 bin dolar aralığında olan cep telefonlarından almak gerekiyordu. Türkiye'de ilk SMS ise 1995'de gönderildi.

2G ile başlayan sayısal veri akışı, geniş bant veri transferine izin veren 3G ile devam ederken 4,5G ile birlikte mobil iletişimde yepyeni bir dönem başladı.

Cep telefonunun ilk başta bir ihtiyaç olarak kullanılmaya başlandığını ve ciddi bir iletişim aracı olduğunu belirten telefon bakım ve onarım servisi yetkilisi Akif Polat, "İlk cep telefonları kibrit kutusu büyüklüğündeydi. 0522 kodlu çağrı cihazlarının tek satırlık ekranı vardı ve mesaj gönderilebiliyor, çağrı atılabiliyordu fakat görüşme yapılamıyordu. Toplumun çok azı buna ihtiyaç duyuyordu. Cep telefonu, sayılı kişilerde vardı. Zaten şebeke de her yerde çekmezdi. Çok pahalı cihazlardı. Daha sonradan konuşma özelliğinin gelmesiyle telefonlar yaygınlaşmaya başladı. Teknolojinin gelişmesiyle telefon da çağ değiştirdi yani her yönüyle değişiklikler oldu. İlk önce hesap makinası özeliği eklenen telefona daha sonra renkli ekran, kamera, internet gibi özelliklerin eklenmesiyle şu an telefon herkesin vazgeçilmezi haline gelmiş durumda. Herkesin kullanım alanı farklı. Artık telefonla görüşme özelliği arka planda kalıyor." ifadelerini kullandı.

"Telefon kullanımını azaltabilecek bir buluş lazım"

Telefonun bu hale gelmesinin iyi ve kötü yanlarının olduğunu hatırlatan Polat, şunları söyledi: "Artık önüne geçilemez bir hal aldığı için telefonu bulan kişinin çıkartmış olduğu buluştan daha öte, bu telefon kullanımını azaltabilecek bir buluş bulabilmek, bence telefon buluşundan önemlidir. Çünkü hakikaten insanlar artık dünyaya niçin geldiğini unutur hale geldiler. Telefon ile bütün vakitlerini harcadıkları için kitap okumaz, ziyaret yapmaz hale geldiler, sıla-i rahimi terk ettiler. Bunun kullanımını azaltmaya yönelik çalışmalar yapılması gerektiğine inanıyorum."

Polat, "Olumlu etkileri de muhakkak vardır. Örneğin bankacılık işlemleri hayatımızın vazgeçilmezi haline geldi. İnternet üzerinden istediğimiz kişiye havale, EFT, hesap kontrolü yapabiliyor, e-devlet hizmeti, online hizmetlerden faydalanabiliyoruz. Sosyal medya, kişinin haberlerinin kısa süre içerisinde birçok kişiye ulaştırma noktasında ciddi bir kolaylıktır. Ancak her türlü münkerde orada işlenebilmektedir. Bunun önüne geçebilmek için ebeveynlerin çok dikkatli ve kontrollü bir şekilde, çocuklara telefonu kısıtlı kullandırmaları lazım." dedi. (İLKHA)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.