‘Caminin kolonları yönetmeliğe uygun değil’
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Diyarbakır Şubesi’nin H. Baki camisinde yaptıkları ön inceleme raporunda inşaatın ruhsatsız olduğu ve projesinin olmadığı belirtilirken, kolonlarının ise yönetmeliğe uygun olmadığı ifade edildi
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Diyarbakır Şubesi, Diyarbakır’ın Bağlar ilçesi Bağcılar Mah. H. Baki Çelik Camii ve Külliyesinde 14.04.2022 tarihinde meydana gelen iş kazasına istinaden yerinde yapılan gözlemsel inceleme ve araştırmalara dayanarak hazırladığı raporu açıkladı. Raporda kazaya ilişkin şu bilgiler aktarıldı: “14.04.2022 tarihinde Diyarbakır ili Bağlar ilçesi Bağcılar mahallesinde inşaatı devam eden H. Baki Çelik Camii ve Külliyesinde kubbe betonu dökümü sırasında kalıpların çökmesi ile bir iş kazası meydana gelmiştir. Aynı gün, İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Diyarbakır Şubesi tarafından oluşturulan bir teknik heyet ile yerinde incelemeler yapmak üzere bölgeye gidilerek yapı inşaatı gözlemsel olarak incelenmiştir. Konu ile ilgili yerinde muhatap bulunamadığından yapı ile ilgili sadece gözlemsel inceleme yapılabilmiştir.”
‘Kaçak olarak inşa edilen yapının proje ve ruhsatı yok’
Cami inşaatının ruhsatının olmadığını belirtildiği raporda şu ifadelere yer verildi: “İlgili kurumlar ile yapılan görüşmeler neticesinde yapı için düzenlenmiş bir inşaat ruhsatı olmadığı ve şantiyede imalattan sorumlu bir teknik personel bulunmadığı anlaşılmıştır. Kaçak olarak inşa edilen yapının proje ve ruhsatının bulunmaması nedeniyle herhangi bir denetleme ve işçi sağlığı ve iş güvenliği önleminin de olmadığı anlaşılmaktadır. Sonuç olarak, yapının fen ve sanat kurallarına uygun bir şekilde yapılmış mimari ve statik projeleri olup olmadığı ve yapı kaçak olarak inşa edildiği için çalışan işçilerinin sigortalı olup olmadığı dahi bilinmemektedir. Mevzuat gereği 13.50 metreden yüksek yapılarda ahşap iskele kullanılmasının yasak olduğu ancak kazanın videosundan çöken iskele sisteminde belirtilen yapı yükseklik sınıfını aşmasına rağmen ahşap iskele takımı kullanıldığı ve işçilerin güvenlik halatlarıyla bağlanmadığı görülmektedir.”
Cami inşaatındaki usulsüzlükler
Beton imalatında yoğun bir şekilde segregasyon meydana geldiğinin tespit edildiğinin belirtildiği raporda, “Segregasyon, betonun hazırlanışından dökümüne kadar olan süre içinde pek çok yerlerde meydana gelebilir. Bunlardan en önemli 2 madde aşağıda tanımlanmıştır. O Beton karışım oranlarının uygun olmayışı ( karışımda aşırı su kullanımı, su/ çimento oranının yüksek olması ) o Betonun yanlış veya yetersiz sıkıştırılması sonucu meydana gelen imalat hatası. ( Deprem yönetmeliğinde beton dökümü sırasında vibratör kullanımı zorunlu tutulmuştur.) Segregasyona sebep olan durumu öğrenebilmek için betondan karot numune alınmalı böylelikle beton kalitesi ve beton sınıfı ortaya çıkarılmalıdır. Bunun sonucunda yapının mevcut durumu daha somut temeller üzerinde değerlendirilmelidir. Betonarme elemanlarında paspayı kullanılmadığı gözlenmiştir. Taşıyıcı elemanlarda ki donatılar paspayı kullanılmadığından açıkta kalmıştır. Havayla temas eden donatı nem etkisiyle korozyon meydana gelecektir. Donatının paslanması sonucu donatının kesit alanı azalır, kütle kaybı oluşur. Bundan dolayı yapının servis ömrü kısalacağından yapılan imalat hatalıdır. Kolon-kiriş, kolon-döşeme bağlantısı zayıftır. Kiriş süreksizliği mevcuttur. Kiriş ebatları Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği 2018’e göre yapıda kullanılabilecek min. Kiriş genişliği 25 cm olarak belirtilmiş olmasına rağmen bu koşula uymayan kiriş ebatları mevcuttur. Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği 2018’e göre kolon boyuna donatıları 14’den daha ince olamaz. Fakat yerinde yapılan incelemelerde kolonda 12 çapında boyuna donatı kullanıldığı saptanmıştır. Hatalı/kusurlu saplama kiriş birleşim bölgesi mevcuttur. Zararlı olabilecek kısa kiriş çıkıntıları ve kirişle bağlanmayan kolon mevcuttur. Yoğun soğuk derz mevcuttur. Kusurlu güvenlik ağı kullanılmıştır. İnşaat sahasında iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili ikaz levhaları yoktur. İnşaat kalıbı olarak kalas kullanılmıştır. İskele sisteminde ahşap kalıp takımı kullanılmış ve Ahşap esaslı taşıyıcı kalıp iskele elemanlarının TS EN 338 ve TS 1265 standartlarına uyulmadığı tespit edilmiştir. Taşıyıcı kalıp iskelesi, yapım işleri sırasında meydana gelebilecek tüm yüklere karşı yeterli dayanımda olmağı ve yükleri yük taşıma özelliği olan elemanlara veya temel sistemine veya sağlam zemine aktarılmamıştır.” Söz konusu inşaattaki kusurların ya da kusura sebep olabilecek ayrıntıların daha detaylı incelenmesi ve yapının güvenli olup olmadığının araştırılması gerektiğinin vurgulandığı rapor şöyle devam etti: “Bu amaca uygun olarak yapının temel sistemi, kullanılan beton sınıfını, donatı detaylandırmasının tespiti amacıyla gerekli çalışmalar yapılarak Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği (2018)’ne uygun şekilde geoteknik araştırmanın yapılmalı, deprem performans analizleri yapılmalı, bu yönetmelik ve TS-500/2000’e uygun olmayan yapısal elemanların yıkılarak yeniden yapılması veya güçlendirilmesi yoluyla güvenli hale getirilmeden inşaata devam edilmemelidir.”
‘Teknik personel bulundurulmalı’
Raporun sonuç bölümünde iş güvenliğine uygun davranılmadığına işaret edilerek, “H. Baki Çelik Camii ve Külliyesinde meydana gelen kaza sonrası yapılan gözlemsel inceleme ve araştırmalar neticesinde yapının statik ve iş sağlığı ve güvenliği açılarından güvenli olmadığı kanaati oluşmuştur. İnşaat devam edecekse, gerekli tüm projelerinin hazırlanması, yapısal kusurlar dikkate alınarak TBDY-2018’e uygun olarak deprem performans analizlerinin yapılması, elde edilen sonuçlara göre ruhsat çıkarılması gerekmektedir. Bütün yapılarda olduğu gibi, projenin imalatı sırasında teknik personel bulundurulmalı, imalatta projeye uygunluk esas alınmalıdır” denildi. (Haber Merkezi)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.