19 yaşındaki gence 100 TL için 10 yıl 9 ay hapis cezası

Diyarbakır’da annesi ve kız kardeşinden tartışarak 50’şer TL para alan Şeyhmuz Tünçer, mahkeme kararıyla Türk Ceza Kanunu’nun 149’uncu maddesine göre nitelikli yağmadan 10 yıl 9 ay hapis cezası aldı. Şikayetini geri çektiğini belirten anne Gurbet Tünçer, oğlunun suç işlediğini ancak verilen cezanın yüksek olduğunu vurguladı. Şikayetini geri aldığını ifade eden anne Tünçer, cezada indirim talebinde bulundu

Yağmur Ensari/ YENİGÜN ÖZEL - Diyarbakır’ın Bismil ilçesinde ikamet eden ve babasını kaybettikten sonra psikolojik sorunlar yaşamaya başlayan Şeyhmuz Tünçer (19),  19 Haziran 2020 günü annesi Gurbet Tünçer ve kız kardeşi Sultan Tünçer’den tartışarak 50’şer TL para aldı. Anne Tünçer, ve kardeş Tünçer, kızgınlıkla emniyete şikayette bulununca Şeyhmuz , “Nitelikli yağma, birden fazla kişi ile birlikte konutta geceleyin yağma” gerekçesiyle 10 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırıldı.  Nitelikli yağma suçu işlenmediğini söyleyen anne  Gurbet Tünçer, “Oğlumun arkadaşları kapıda beklediler. Oğlumla biraz tartıştık ve parayı aldı. Sinirlendim şikâyet ettim ama sonra şikayetimi geri çektim buna rağmen oğlum 10 yıl 9 ay hapis cezası aldı, verilen ceza çok fazla. Ben pişman oldum şikayetimi geri çektim ama mahkeme geri adım atmadı. Oğlumun içeriden çıkmasını istiyorum” dedi.

‘Oğlum suç işledi ama ceza çok fazla’

Oğlunun suç işlediğini ancak şikayetlerini geri çekmelerine rağmen ceza aldığını söyleyen Tünçer, “Oğlum bir suç işledi ama biz sinirle şikâyet ettik. Şikayetimizi geri çektik ama yine de yüksek ceza aldı. Ceza yok fazla, indirim bile yapılmamış. Oğlum içerde olduğu sürede yine ona ben bakacağım. O yüzden cezasını indirsinler, içerden çıkarsınlar” diye kaydetti.

‘2 ayrı yağmadan ceza’

Aynı gün aynı anda işlenen 2 suçun birbirinin devamı olduğunu söyleyen Avukat Aslan Kabay, “19 Haziran 2020 tarihinde müvekkilimŞehmus Tuncer (19), Arkadaşlarıyla beraber annesinden para istemiş ancak arkadaşları evlerine gelmemiş, annesi vermeyince başka para isteyeceği biri olmadı için ısrarına devam edip annesinden 50 TL almış.  Bunun sonucunda Türk Ceza Kanunu'nun 149 maddesine göre nitelikli yağmadan dava açılmış.  Ancak bunun ile yetinilmemiş; Kız kardeşinden de 50 TL aldığı için dava açılmış. Oysa birbirinin devamı olan olaylar. Tek bir ceza verilmesi gerekirken iki ayrı yağmadan ceza verilmiş” diye konuştu.

‘İyi hal indirimi uygulanmadı’

Müvekkilinin suçu kabul etmediği için iyi hal indiriminin uygulanmadığını belirten Kabay, şöyle konuştu: "Müvekkil, zaten zor durumda, cezaevinde bu zararı karşılamak istese dahi annesinden para isteyip, tekrar annesine vermek durumunda kalacak. Şu an annesine karşı işlediği suçtan dolayı 5 yıl 9 ay, ablasına karşı işlediği suçtan kaynaklı 5 yıl hapis cezası olmak üzere toplamda 10 yıl 9 ay hapis cezası almış.Annesi Şikayetçi değil ve 10 yıl boyunca cezaevinde çocuğuna bakmak durumunda. Mahkeme, zararı karşılanmadığı için indirim uygulamadığını söylüyor.  Annesi ve kız kardeşinin böyle bir talebi yok. Bundan kaynaklı da müvekkilim zararı karşılamamış. Bir şiddetin söz konusu olduğu söyleniyor. Oysa anne, o anki sinirle gidip şikâyette bulunmuş daha sonra da şikayetinden vazgeçmiş. Basit tıbbı müdahalelerle giderilebilecek tarzda, basit bir yaralanması olmuş.  Annesinin beyanı; ‘Benim oğlum olduğu için şikayetçi değilim, zaten cezaevinde ben bakıyorum' diyor.”

‘Karar adil değil’

Verilen kararın adil olmadığını savunan Kabay, "Biz bu karara itiraz ettik. İkinci bir baklava çalan çocuk vakası olduğunu düşünüyoruz.  Ailesinin de bu durumdan sevinçli olmadığını düşünüyoruz. Zaten şikayetleri bulunmamakta.  Mağduriyetleri kat kat artmakta. Nitelikli yağmadan dolayı bu ceza verilmiş. Tek bir fiilin olduğunu düşünüyoruz ancak mahkeme iki ayrı suçtan ceza vermiş. Tutukluluk sıkıntılı bir durum, herkes uzun tutukluluktan muzdarip.  Bu dosyada da müvekkilim tutuklu yargılanmakta ve mağduriyetiher gün artmakta. Mahkeme heyetine bu durumun adil olmadığını söylemekle beraber karara itiraz edebilirsiniz cevabı verilip topu üst mahkemeye attı. Üst mahkemeye gidip gelene kadar 2 yıl geçiyor.  Biz diyoruz ki; Ankara’da mahkemeler var, Diyarbakır'da da mahkemeler olsun. İnsanlar adil yargılanmayı üst mahkemeler de aramasın.  Geciken adalet adalet değil diyoruz” ifadelerini kullandı.