Diyarbakır Barosu avukatlara dönük polis müdahalesini kınadı

Diyarbakır Barosu, Aysel Tuğluk’a ilişkin açıklama yapmak isteyen ÖHD üyesi avukatlara yönelik polis şiddetini kınayıp, sorumlular hakkında gerekli adli ve idari soruşturma başlatılmasını istedi.

Tutuklu siyasetçi Aysel Tuğluk’a dair Adli Tıp Kurumu (ATK) tarafından düzenlenen ve cezaevinde tutulmaya devam edilmesine neden olan rapora karşı 18 Şubat tarihinde birçok kentte açıklama yapan Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) üyelerine yönelik Mersin’de yaşanan polis müdahalesine Diyarbakır Barosu’ndan tepki geldi. Baro, avukatlara yönelik polis müdahalesini yaptığı yazılı açıklama ile kınadı. ÖHD üyesi avukatlarca yapılmak istenen açıklamaların bazı şehirlerde hukuka aykırı şekilde engellendiğine dikkat çeken Baro, özellikle Mersin Adliyesi önünde yapılmak istenen açıklamaya kolluk tarafından fiziki müdahalede bulunulmuş ve bir meslektaşlarına yönelik tehdit mahiyetli sözlü saldırı gerçekleştiğini belirtti.

Avukatlara yönelik engelleme ve müdahalenin Anayasanın 34. Maddesi ve yine Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 11. Maddesi ile güvence altına alınan “barışçıl toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı”nın ihlali olduğu vurgulanan Baro açıklamasında, “Demokratik toplum düzeninin gerekliliği ile bağdaşmayan bu müdahaleyi kınıyor, ilgililer halkında gerekli adli ve idari soruşturmanın bir an önce başlatılmasını bekliyoruz” denildi.

'HUKUKİ SÜRECİN TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ'

Açıklamanın devamında şunlar kaydedildi: “Son dönemlerde yargının kurucu unsurlarından olan savunma makamına ve avukatlık mesleğine yönelik engellemeler, tehditler ve saldırılar sıklıkla karşılaştığımız bir durum haline gelmiştir. Bir kez daha hatırlatmak isteriz ki; avukatlık mesleği savunma hakkının, adil yargılanma hakkının ve hak arama özgürlüğünün teminatıdır. Savunma makamının yani avukatların özgür ve etkili olamadığı bir toplumda hiç kimsenin özgürlüğü garanti altında değildir.

Savunma görevini yapan avukatlara, hiçbir kişi veya kurumun, fiziki saldırı ve hakarette bulunamayacağını hatırlatır; meslektaşlarımızla dayanışma içerisinde olup, hukuki sürecin de takipçisi olacağımızı kamuoyuyla paylaşırız.”