Demirtaş’ın yeniden yargılanma talebine ret!

Demirtaş’ın yeniden yargılanma talebine ret!
HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın 2005  katıldığı bir televizyon programında  görüşlerini açıkladığı için yargılandığı...

HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın 2005  katıldığı bir televizyon programında  görüşlerini açıkladığı için yargılandığı ve AİHM ihlal kararı verdiği davada, Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi, Demirtaş’ın yargılanmanın yenilenmesi talebiyle yaptığı başvuruyu “Kabule değer” olmadığı gerekçesiyle reddetti.  Demirtaş’ın avukatı Mesut Beştaş, karara karşı bütün yasal itiraz yollara başvuracaklarını belirterek, AİHM kararlarının uygulamasıyla görevli Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’ne de başvuracaklarını söyledi

Deniz TEKİN/Yenigün Özel

DİYARBAKIR YENİGÜN - Edirne F Tipi Cezaevi'nde 4 Kasım 2016'dan beri tutuklu olanHDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş,  İHD Diyarbakır ŞubeBaşkanı ve Diyarbakır Demokratik Platformu Sözcüsü olduğu 5 Temmuz 2005 tarihinde Roj TV'deki programa telefonla  bağlanarak  Kürt sorunu ve Abdullah Öcalan ileilgili görüşlerini açıkladığı gerekçesiyle hakkında “basın ve yayın yoluyla örgüt propagandası” yaptığı iddiasıyla dava açılmıştı. Kapatılan özel yetkili  Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi 28 Eylül 2010’da Demirtaş’a “örgüt propagandası” yaptığı iddiasıyla 10 ay hapis cezası vermiş daha sonra  bu “hükmün açıklamasının geriye bırakılmasına” karar verilmişti. Yargıtay kararı onayınca Demirtaş’ın avukatı  müvekkilinin ifade özgürlüğü hakkının ihlal gerekçesiyle AİHM’e başvurmuştu. AİHM,  9 Temmuz 2019'da kararını açıklayarak, HDP’nin önceki Eş Genel Başkanı Demirtaş’ın Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 10. Maddesinde güvence altına alınan ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine hükmetti. Mahkeme, Demirtaş’ın fikirlerini kamuoyuna ifade ettiğini, sözleri detaylı incelendiğinde “şiddete, silahlı isyana tahrik ya da teşvik içermediğini ve nefret söylemi barındırmadığını”  belirtti. AİHM, bu  nedenle Demirtaş’ın cezalandırılmasının demokratik bir toplumda gerekli olmadığını ifade ederek ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine karar verdi.  Mahkeme, Demirtaş’a 2 bin 500 Euro manevi tazminat ile 1000 Euro mahkeme masrafı ödenmesine karar verdi.

Mahkeme başvuruyu ‘Kabule değer’ bulmayarak reddetti

AİHM’in ihlal kararı ardından Demirtaş'ın avukatı Mesut Beştaş,  geçtiğimiz yıl Ekim ayında Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi'ne başvurarak AİHM'in kararında belirtilen ihlal sonuçlarının ortadan kaldırılması için yargılamanın yenilenerek, Demirtaş hakkında beraat kararı verilmesini  talep etti.  Demirtaş’ın başvurusunu 28 Ocak 2020'de inceleyerek karara bağlayan Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi, Demirtaş’ın yeniden yargılanarak hakkında beraat verilmesi yönündeki talebi reddetti. Mahkeme red gerekçesinde, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (CMK) 311 maddesine göre yargılamanın yenilenmesi yolu gidilmesi için belirli kurullar bulunduğuna işaret etti.  Mahkeme verdiği kararının sonuç bölümünde şu değerlendirmede bulundu;

“Mahkeme her ne kadar Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi 9Temmuz 2019 tarihinde vermiş olduğu kararında ihlal kararı vermiş ise de, sanık hakkında verilen kovuşturmanın ertelenmesi kararı kamu davasını sonuçlandıran kesin nitelikte bir karar olmadığı, kovuşturma aşamasının devam ettiği, ortada verilmiş ve kesinleşmiş bir hükmün bulunmadığından sanık müdafilerinin yargılanmasının yenilenmesi taleplerinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Yargılanmanın yenilenmesi  talebinin 5271 SayılCeza Muhakemesi Kanunun 311. maddesinde öngörülen şartları taşımaması sebebiyle5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 318/1-3 maddesi gereğince kabul değer bulunmadığından reddine.”

Ret kararının kaldırılması talep edildi

Karara karşı bir üst mahkeme itirazda bulunuldu Demirtaş’ın avukatı, mahkemenin yanlış ve eksik değerlendirme yaparak yasaya ve usule aykırı bir şekilde verdiğini savunduğu ret kararının kaldırılarak ve Demirtaş hakkında beraat kararı verilmesi için bir üst mahkeme olan Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi’ne başvurdu. Mahkemeye sunulan  itiraz dilekçesinde, Hükmün açıklanmasının geriye bırakılması (HAGB) ve kovuşturmanın ertelenmesi kararlarının  niteliği itibariyle CMK’nin  223. Maddesi kapsamında yerel mahkemelere takdir hakkı veren seçenek yaptırımlar olduğu belirtildi.  Bu karaların,  Demirtaş’ın siyasi kimliği, düşünce ve ifade hürriyeti kapsamında yer alan konuşmalarının suçlama konusu yapılması ve yargılanmasına gerekçe gösterilmesi nedeniyle Demirtaş hakkında beraat kararı verilmesi gerektirir nitelikte olduğuna işaret edildi.  AİHM karlarının bağlayıcı olduğunu ancak mahkemenin AİHM’in Demirtaş kararını incelemeden karar verdiği  kaydedilen Dilekçede, “AİHM'in  düşünceve ifade hürriyetine hakkında yönelik müdahale oluşturduğuna  dair tespit ve kesinleşen ihlal kararı gereğince CMK'nın 311/1-f maddesi kapsamında yeniden yargılama yapmak ve ihlalin sonuçlarını gidermek yasal zorunluluk iken talebimizin reddedilmesinin keyfi mahiyettedir” diye belirtildi. Bir üst mahkemenin de ret kararı vermesi durumunda davanın önünde tek iç hukuk yolu olarak Anayasa Mahkemesi’ne yapılacak başvuru kalıyor. Eğer üst mahkeme itirazı kabul ederse, dava dosyası Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilecek yeni birkarar alması istenilecek.

 Beştaş: Yargıda içtihat bütünlüğü yok

Demirtaş’ın yeniden yargılanma talebinin reddedilmesi kararını Yenigün’e değerlendiren Demirtaş’ın avukatı Mesut Beştaş, Türkiye'de yargılanmanın yenilenmesinin olağanüstü bir hukuk  yolu olduğunu, Avrupa Birliği'ne uyum yasaları kapsamında CMK'de yapılan düzenlemeyle AİHM’in verdiği ihlal kararı verdiği davalarda yeniden yargılamanın yolunun açıldığını hatırlattı.  Beştaş, bu yasal düzenlemeye rağmen mahkemelerin benzer davalarda farklı kararlar verdiğini,  yargılanmanın yenilenmesi konusunda yargıda bir içtihat bütünlüğünün olmadığını ifade etti. AİHM ihlal kararında,  Demirtaş’ın suçlama konusu yapılan konuşmasının suç oluşturmadığını,  düşünce ve ifade özgürlüğü  olarak değerlendirildiğini hatırlatan Beştaş, “AİHM karar verirken mağduriyeti esas alır.  AİHM, Selahattin bey ile ilgili kararda dava açılmış olması bir süreliğine cezanın verilmiş olması, ertelenmiş olsa bile yerel mahkemenin bu kararını düşünce özgürlüğüne müdahale olarak kabul etmiştir. Dolayısıyla AİHM tarafından verilmiş bu ihlal kararının sonuçlarının giderilmesi gerekiyor. Bu çerçeve biz yargılamanın yenilenmesini, Selahattin bey ile ilgili olarak mahkemenin beraat kararı verilmesini  talep ettik” diye belirtti.

‘Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’ne başvuracağız’

Mahkemenin, yargılanmanın yenilenmesi talebini reddetmesinin hukuka ve mantığa aykırı olduğunu, bu konuda yargıda bir içtihat bütünlüğünün olmadığına işaret eden Beştaş,  “Hükmün açıklanmasının geri bırakıldığı ya da  ertelendiği kimi dosyalarda beraat kararları da aldık. Bu konuda yapacağız başvurular bu konudaki içtihat birliğini sağlar diye düşünüyorum.  Talebimizin reddedilmesi durumunda Anayasa Mahkemesine başvuracağız. AYM’de talebimiz kabul görmezse bunu AİHM'e başvuru konusu yapmayı düşünüyoruz. Ayrıca, biz yargılama sürecini sürdürürken diğer yandan da bu davayı, AİHM  kararlarının uygulanmasının takipçiliğini yapan bir anlamda infaz merci olan Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesine de bildireceğiz. Umarım AYM veya AİHM karlarına gerek kalmaksızın Bakanlar Komitesi tarafından Türkiye'ye gerekli bildirimlerde bulunulur ve Türkiye deki iç hukuk sisteminde  kötü ve hukuka aykırı olan ve mantığa da aykırı olan bu uygulama ortadan kaldırılır” dedi.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.