Tebligatın sahibine teslim edilmediğinde muhtarlara verilmesinin hem vatandaşı hem de muhtarları mağdur ettiğini belirten Şanlıurfa Muhtarlar Derneği Başkanı İbrahim Halil Haktankaçmaz, mevcut tebligat sisteminin değişmesi gerektiğini ifade etti.
Muhtarlar Günü münasebetiyle açıklamalarda bulunan Şanlıurfa Muhtarlar Derneği Başkanı İbrahim Halil Haktankaçmaz, 1 gün de olsa muhtarların hatırlanmasının güzel olduğunu ifade etti. Geçmiş dönemlerde mahalle sakinlerinin sorunlarını muhtarla görüşerek hallettiklerini vurgulayan Haktankaçmaz, günümüzde muhtarlara danışılmadığını söyledi. Mevcut tebligat sisteminin sorun oluşturduğunu ifade eden Haktankaçmaz, gönderilen tebligatın sahibine ulaşmadığında ciddi sorunları beraberinde getirdiğine dikkat çekti.
"Bir gün de olsa hatırlanmak güzeldir"
Muhtarlar Gününde bürokrasiyle diyaloglarının oluştuğunu söyleyen Haktankaçmaz, "Cumhurbaşkanımızın 2015'te verilen yasayla ilgili Gazi Meclisin de destek verdiği bir muhtarlar gününü bize hediye ettiler. Kutlamalarımız dolu dolu geçiyor. Bu süreçte bürokrasiyle sıcak bir diyalogumuz oluşuyor. Bir gün de olsa hatırlanmak güzeldir." dedi. Geçmiş dönemlerdeki muhtarlık sistemine değinen Haktankaçmaz, "Daha önceki dönemlerde muhtarlık 'Mührü cebinde' ve 'Muhtar çakmağı' hissiyle sürerdi. Muhtarın mekânı yoktu. Muhtarlar şu an kurumsal olmasa da kurumsallığa yakın bir noktadadır. Muhtar evi yaptırdık, tesisatını döşedik. Dolayısıyla muhtarlık modernize edildi. Belki eski muhtarlığın eski tadı yok ve muhtarlık zor bir görevdir. Muhtarlık geçmişte daha kolaydı çünkü hatır ve gönül vardı. Muhtara gidilince sorun biterdi. İşler ne karakola ne de mahkemeye kadar giderdi. Bu süreçte kadın ve çocuk hakları gibi durumlar derken aileler direk karakola gidiyor." diye konuştu.
"Muhtar almakla yükümlüdür, vermekle yükümlü değildir"
Tebligat sisteminin tebligat sahibinin ve muhtara mağduriyet oluşturduğunu belirten Haktankaçmaz, "Dijitalleşme hayatımızı daha da zorladı. Tebligat Kanununda 21. Madde var. Tebligat vatandaşa geliyor evde yoksa da muhtara bırakılıyor. Tebligatın muhtara bir zararı yok. Muhtar alsın ama vatandaş mağdur oluyor. Muhtar almakla yükümlüdür, vermekle yükümlü değildir. Postacı tebligatı yapıp mesajını yapıştırıyor. Kişi evde olmayınca mesajı göremiyor. Aradan geçen süre bittikten sonra bazen mallara haciz gelebiliyor çünkü itiraz etmemiş. O süreçte tebligat eline geçmemiş. Hukuki boyutta itiraz etmesi yeterli olacak bir davaya itiraz etmeyince cezaevine girmek zorunda kalıyor. Burada vatandaşın mağduriyetini önlemek adına bu kanunu değişsinler ya da tebligatı verdikleri zaman mutlaka sahibine bir cepten bir mesaj gönderilsin. Bazen kâğıt asılıyor çocuk kopartabiliyor. Meraklı biri okuyup atabiliyor. Dolayısıyla burada vatandaşın mağduriyeti söz konusudur. Mağduriyeti gidermek adına PTT Genel Müdürlüğü ile bu konu hakkında görüştük. Kimlik ve ehliyetlerle ilgili tebligatlar gidiyor ama tebligatların tamamı bu işin içine alınmalı." şeklinde konuştu.
Muhtarların mahallenin gözü kulağı olduğunu ifade ederek muhtarların ciddiye alınması gerektiğini vurgulayan Haktankaçmaz, "Muhtarlar ciddiye alınmak istiyor. Muhtarlar kayda alınmak istiyor, almayan da perişan oluyor. Muhtar seçimle işbaşına geliyor. İsmiyle giriyor, arkasında siyasi bir parti yok. Muhtar, halk tarafından istenen önder kişidir. Muhtar, bürokratı ya da bir siyasetçiyi aradığı zaman lütfen onlar da telefona cevap versinler. Cevaplasınlar ki yüzlerce kişi onları aramasın. Muhtara 'Mahalledeki eli, gözü' diyoruz. İşiten duyan herkes biziz. Akıllı bir belediye başkanı muhtarla işbirliği yapar. Muhtarlar değer görmek istiyor." dedi. (İLKHA)