Salgından dolayı bu yılki 1 Mayıs’ı meydanlarda karşılayamayacaklarını belirten SES Diyarbakır Şube Eşbaşkanı Yıldız Ok Orak, “Bu 1 Mayıs daha coşkulu olmalı. Pandemi mücadelesini masa başında oturup dünyayı yönetmeye çalışanlar değil canla başla çalışan emekçiler kazanacak” dedi
DİYARBAKIR YENİGÜN - Bu sene emekçiler 1 Mayıs İşçi Bayramı’nı tüm dünyayı etkisi altına alan ve binlerce kişinin yaşamını yitirmesine sebep olan koronavirüs (Covid-19) salgınıyla karşılıyor. Dünya genelinde koronavirüs vaka sayısı 3 milyonu, can kayıpları da 200 bini aştı. Türkiye’de ise 3 bine yakın kişi Covid-19 nedeniyle yaşamını yitirdi. Bu süreçte en büyük risk altında olanlar ise sağlık emekçileri oldu. Salgının gölgesinde karşılanan 1 Mayıs İşçi Bayramı’na ilişkin Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Diyarbakır Şube Eşbaşkanı Yıldız Ok Orak Jinnews’e değerlendirmelerde bulundu.
‘Diyarbakır’da 50’yi aşkın sağlık çalışanı enfekte oldu’
Yaşanan pandemi sürecinin bütün dünyanın sağlık sisteminin yanlışlığını gözler önüne serdiğini aktaran Orak, Avrupa ve Amerika'da olan yanlış sağlık sisteminin Türkiye'de sağlıkta dönüşüm adı altında uygulanmak istendiğini söyledi. Orak, “Koruyucu hekimlik uygulamalarına son verilerek büyük bir hata yapıldı. Bir diğer hata ise sağlıkta özelleştirme oldu. ‘Şehir Hastaneleri’ adı altında sağlık bir rant alanına çevrildi. Pandemi sürecinde yaşananlar bizim haklılığımızı bir kere daha kanıtladı. Her ne kadar net sayılara ulaşamasak da Türkiye genelinde 3 bin 500’den fazla sağlık çalışanı enfekte oldu. Diyarbakır’da ise bu sayı 50’yi aşkın. Sağlık personelleri bu savaşın en ön cephesinde savaşanlar. En büyük sıkıntıyı da sağlık çalışanları yaşıyor. Günlerce evine gidemeyen sağlık çalışanlarının kalacak yerleri ile ilgili sıkıntılar sürüyor. Savaşın sadece Covid-19 birimlerinde yaşandığı düşünülerek ekipman sağlanıyor ama enfekte sağlık çalışanlarının çoğu Covid-19 birimleri dışında çalışanlar. Sağlıkçılar arasında psikolojik olarak çöküş yaşanıyor” sözleriyle sağlık emekçilerinin durumuna dikkat çekti.
‘Sağlık çalışanları doktordan ibaret değildir’
Hastanelerin kapasitesi şimdilik yetecek gibi görünse de hasta sayılarının arttığını kaydeden Yıldız Ok Orak, hastalığının önleminin tedavi etmekten çok daha etkili bir çözüm olduğunun altını çizdi. Pandemi ilan edildiği günlerde sendika olarak kurumlara sürece dahil olmaları gerektiğiyle ilgili taleplerini yazılı olarak yaptıklarını belirten Orak, cevap alamadıklarını ve kurum olarak uzak tutulduklarını savundu. Orak, “Sürece dahil olmamız şeffaflık açısından, üyelerimizin kendilerini güvende hissetmeleri ve kaygı düzeylerini en aza indirmek açısından çok önemliydi. Tüm bunlara karşın sağlıkçılara teşekkür anlamında alkış eylemleri yapıldı. Sağlıkçılara ekonomik anlamda sözler verildi ama bunlar zaten bizim istediklerimiz değildi. Tavandan döner sermaye denildi ki biz zaten döner sermaye sistemine karşı olan bir kurumuz. Bu durum bütün sağlık çalışanlarını da kapsamadı. Sağlık çalışanları sadece doktordan ibaret değildir. Sağlık, bir ekip işi. Bu ekip içerisinde temizlik görevlisinden sekreterine kadar herkes var. Hepsi aynı oranda riskli bölgede çalışıyor. Vaat edilen ekonomik destek hiçbir şekilde kimseye yansımadı. Biz sendika olarak pandemi süresi boyunca meslek ayırımı gözetmeksizin herkese her ay birer maaş ikramiye, en az bir yıllık yıpranma payı talebinde bulunduk” diye belirtti.
‘Toplumun normal hayata dönmesi tehlikeli olacaktır’
Sağlık Bakanlığının açıkladığı verilere dikkat çeken Orak, test sonuçlarının güvenilirliğinin yüzde 60 civarında olduğunu belirtti. Hasta sayısının verilen rakamdan daha fazla olduğunu ileri süren Orak, “Eğer sayılar klinik duruma ve akciğer bulgularına göre verilse bu rakam daha da yüksek olacaktır. İl pandemi kurullarına, hastane kriz yönetimlerine, sendika ve meslek odalarını almayışları ve süreci şeffaf yürütmemeleri bizim sayılar hakkında net bilgi almamızı engelliyor. Yatan hasta sayılarında Amed Sağlık Platformu olarak yaptığımız çalışma sonucu sayılarda düşme eğilimi gösteriyor ama ayakta tedavi edilen hasta sayısı göz ardı ediliyor. Bu sayılar toplam sayılara eklenmiyor. Hayatın normale dönmesi ile ilgili yapılan açıklamaları doğru bulmuyoruz. Henüz aşısı bulunmamış hastalığı engellemenin tek yolunun izolasyon olduğu bir durumda toplumun normal hayata dönmesi tehlikeli olacaktır. Normalleşme yeni vaka tamamen sıfırlandığında ya da aşı bulunduğunda sağlanabilir” ifadelerini kullandı.
‘Tüm sağlık alanı riskli alan ilan edilmeli
Savaşa değil, sağlığa ve sağlıkçıya bütçe ayrılması gerektiğinin altını çizen SES Diyarbakır Şube Eşbaşkanı Yıldız Ok Orak, 1 Mayıs’taki taleplerini şu şekilde sıraladı:
“Salgın süresince sağlık emekçilerine çift maaş verilsin. Salgından sonra en düşük sağlıkçı maaşı yoksulluk sınırının üzerine çıkarılıp, emekliliğine yansıtılmalıdır. Tüm sağlık emekçilerine 1 derece verilsin, 1 yıllık yıpranma payı verilsin, 3 bin 600 ek gösterge verilsin. Tüm sağlık alanı riskli alan ilan edilip kişisel koruyucu ekipman tüm sağlıkçılara eksiksiz verilmelidir. Çünkü yaşatmak için yaşamamız lazım. Bu süreçte ihraç arkadaşların tecrübelerine ihtiyacımız var. Ondan dolayı bütün ihraçlarımız amasız iade edilsin. Güvenlik soruşturmasının kaldırılıp, bu konuda mağduriyet yaşayanlar acilen göreve başlatılmalıdır. Atanamayan sağlıkçılar bir an önce atanmalıdır. Özel hastanelerdeki sağlıkçı kıyımına hayır diyoruz. Bu süreçte işsiz kalan ve işyeri kapananlarla ilgili ekonomik paketler açıklanmalı ve maddi destek sağlanmalıdır Bu yıl 1 Mayıs’ı Covid-19 nedeniyle hayatını kaybeden sağlık emekçisi arkadaşımız Cuma Kurt’a ithaf ediyoruz.”
‘Bu 1 Mayıs daha coşkulu olmalı’
‘Önceden var olup pandemi ile daha da artan ekonomik krizin en fazla emekçiyi etkilediğine’ dikkat çeken Orak, bu yıl salgından kaynaklı 1 Mayıs’ı meydanlarda kutlayamayacaklarını ifade etti. Orak, “1 Mayıs için bu yıl daha çok sosyal medya ağırlıklı çalışmalarımız olacak. Bu 1 Mayıs daha coşkulu olmalı. Pandemi ile mücadele bütün dünyaya emekçilerin ne kadar önemli olduğunu gösterdi. Bugün Türkiye'de ve dünyada bu salgınla mücadelede başarı emekçilerindir. Pandemi mücadelesini masa başında oturup dünyayı yönetmeye çalışanlar değil canla başla çalışan emekçiler kazanacak. Herkesin 1 Mayıs İşçi Bayramı’nı kutluyorum” dedi.