Tahir Elçi’nin faillerinin bulunması amacıyla her hafta düzenlenen eylemde konuşan Diyarbakır Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Serdar Çelebi, Elçi dosyasının unutturulmaya çalışıldığını ileri sürdü
DİYARBAKIR YENİGÜN - Diyarbakır’ın Sur ilçesinde 28 Kasım 2015 tarihinde katledilen Tahir Elçi’nin faillerinin bulunması amacıyla Diyarbakır Barosu tarafından her hafta yapılan eylemin 167'ncisi gerçekleştirildi. Diyarbakır Adliyesi önündeki eylemde konuşan Baro Yönetim Kurulu Üyesi Serdar Çelebi, Elçi dosyasının unutturulmaya çalışıldığını iddia ederek, “Diyarbakır barosu ve Tahir Elçi’nin meslektaşları ve yoldaşları, soruşturma dosyasını ilk günden beri çok titiz bir şekilde takip edip katillerin yargı önünde hesap vermeleri çok çalıştı ve taleplerini soruşturma makamına bildirmiştir. Ancak maalesef tüm çabalara rağmen soruşturma dosyasında tek bir polisin şüpheli olarak ifadesi alınmamıştır. En son işin uzmanlarından alınan bilirkişi raporunda olay yerinde olan 3 polisin muhtemel fail olduğu yönündeki uzman görüşüne rağmen savcılık söz konusu polislerin şüpheli olarak ifadesine daha başvurma gereği dahi duymamıştır. Bu husus bizi ayrıca kaygılandırmakta olup soruşturmanın etkin yürütülemediğini zamana yayarak unutturmaya çalışıldığını düşünmemize sebebiyet vermektedir” dedi.
“Kimsenin şüphesi olmasın”
Çelebi, soruşturmanın takipçisi olacaklarını söyleyerek, “Katilleri yargı önüne çıkaracağız. Çünkü biz sevgili başkanımız Tahir Elçi’nin hukuk mücadelesine tanıklık etmiş meslektaşlarıyız. Özelikle 90’lı yılarda gözaltında kayıplara dair dosyalarda nasıl titiz çalıştığını ve soruşturmaları davaya dönüştürdüğünü çok iyi bilenleriz. Aynı hukuki mücadeleyi bizler de yürütüp başkanımızı katledenleri yargı önüne çıkaracağımızdan kimsenin kuşkusu olmasın. Bu vesile ile tekrardan çağrımıdır. Dosyaya sunmuş olduğumuz taleplerimiz dikkate alınsın ve muhtemel faillerin şüpheli sıfatı ile ifadeleri alınsın” şeklinde konuştu.
“Açlık grevleri bir çok cezaevine yayılmış durumda”
2019 Türkiye’sinde cezaevlerinde insanların ülkenin Anayasası ve yasaları uygulansın diye bedenlerini ölüme yatırdığını belirten Çelebi, “DTK Eşbaşkanı ve Hakkari Milletvekili Sayın Leyla Güven ile başlayan açlık grevleri üzülerek belirtmek isteriz ki bir çok cezaevine yayılmış durumda. Açlık grevinde olan insanların tek bir talebi bulunmaktadır. Ceza infaz kanununun tüm mahpuslara aynı şekilde uygulanması ve tecridin sonlandırılmasıdır. Bu kadar masumane meşru ve yasal talepler için insanların bunca acı çekiyor olmasını anlamak mümkün değildir. Açlık grevleri düşüncenin ifade biçimlerindendir. Düşüncesini ve taleplerini kimseye zarar vermeyecek şekilde açlık grevleri ile duyurmaya çalışmak isteyen kişilere yapılan uygulamaların özelikle bir siyasi patinin il binasında bunu yapmak isteyen kişilere yapılan uygulamaların hukuki ve insani olmadığını belirtmek isteriz. Hukuk devleti yurttaşların taleplerini tutuklamakla bastırmak yerine yurttaşların taleplerine kulak verip çözmeye çalışan devlet olduğunun altını çizmek istiyoruz” ifadelerini kullandı. Daha sonra Açlık Grevleri Takip Platformu adına Avukat Gulan Çağın Kaleli bir açıklama yaptı. Ardından Diyarbakır Tabip Odası Hekim heyetinin Leyla Güven ziyaretine ilişkin gözlem ve önerileri paylaşıldı. (Haber Merkezi)