El Arabasından, Markalaşmaya, Bir Başarı Hikayesi; Yaşarbey

12 Yaşında bir çocuğun tablada başlayan hikâyesi, Yaşarbey Markasını doğurdu.     Mehmet ÇELİK (*) Mardin’in Kızıltepe İlçesinde,...
12 Yaşında bir çocuğun tablada başlayan hikâyesi, Yaşarbey Markasını doğurdu.

Mehmet ÇELİK (*)

Mardin’in Kızıltepe İlçesinde, iflas eden petrolcü babanın 9 çocuğundan bir, 12 yaşında hayata tutunmanın mücadelesine kararlı adımlarla başlıyor. Bu başarı hikayesinin sahibi Yaşar Budak! Babasından aldığı 100 dolar ile çocuk yaşta başladığı ticaret hayatında hiçbir engel tanımadan, verdiği mücadelenin ürünüdür Yaşarbey Markası.

Yaşarbey, Kuruyemiş, Kahve ve Şekerleme markasının nasıl doğduğunu, markayı yaratan Yaşar Budak’tan dinledik. Biraz ajitasyon, çokça mücadele ve bir o kadar azmin ve kararlılığın, bir başarı hikayesinin markayı nasıl doğurduğunu konuştuk.

BABAMIN İFLASI İÇİMDEKİ TİCARİ ATEŞİ ALEVLENDİRDİ

Yaşar Budak 9 çocuklu ailenin bir ferdi olarak küçük yaşta, hem ayakta kalmanın mücadelesini, hem de 8 kardeşe abilik ve babalık yapmanın sorumluluğunu yüklendiği belirterek “ Babamın durumu çok iyiydi. Zengin sayılırdık. Akaryakıt işinde babam bir gecede 250 bin lira kaybedince bir anda fakir bir aileye dönüştük. Babam gururluydu, günlerce dışarı çıkmadı. Ben ortaokula gidiyordum. Bir tabla alıp çerez satma fikri doğdu içimde. Babamdan 100 dolar istedim, ve tabla yaptırdım. Mevcut tablalardan farklı süslü ve alımlıydı. Tamam da çerez alacak param yoktu. Babam arkadaşlarına yönlendirdi. Tablanın üzerini çeşit çeşit çerezler doldurup satmaya başladım. Artık para kazanıyor, ailemin geçimini sağlıyordum. Bir taraftan okul, okul dışında kalan zamanlarımı çerez satıyordum. İyi niyet ve samimiyet ve hepsinden öte kalite kısa sürede müşteri sayımı arttırdı. Babamla birlikte iki yıl tablada çerez sattık. İşyerleri yerine müşteriler benden alış veriş yapmayı tercih etmesi beni cesaretlendirdi. Babamın iflası içimdeki ticari ruhu harekete geçirmişti. İşlerimi büyütmeye karar verdim.” dedi.

EL ARABASINDAN DÜKKANA GEÇİŞ GEREKLİYDİ

Kış aylarında tabla ve el arabasının sıkıntılar yarattığına değinen Yaşar Budak, işler yolunda, kazanç da iyi olunca dükkan açma kararı verdiğini aktardı. Budak “ Babama dükkan açmak istediğimi söyleyince biraz tereddüt etti. Bir işyeri bulduk, gerekli düzenlemeleri yaptıktan sonra, çerezleri çeşitlendirip satışa sunmaya başladık. Kurumsallaşmayı hedeflemiştim, şubeleşme ve yayılmayı planlıyordum. Dükkanımızda yenilikçiydik. Fındık, Kaju, çeşit çeşit çerezler ve şekerlemeler rafları süslüyordu. 2002’de babaannem amansız bir hastalığa yakalanınca, kazandığımız paraları onun tedavisine harcadık. Ama kurtaramadık.2004 te toparlandık araba aldık. 2005’te babam genç 45 yaşında kalp krizi geçirip vefat etti. Benden küçük 8 kardeş ve anneme bakmak zorunda kaldım. Bu durum daha çok çalışmama, dört elle işe sarılmama neden oldu. Kızıltepe Kuruyemiş markası ile işe başladım. Ama ismi başkaları kullandığı için tescil ettiremedim. Haylimde markalaşmak ve kurumsallaşmak vardı. İşyerime alışverişe gelen müşterilerim ya da telefonla arayıp çerez soran ve isteyen müşteriler, Çerezci Yaşar diye hitap ediyordu. Bu hitap bende Yaşarbey Markasını çağrıştırdı. Profesyonel çalışan bir organizasyon firması aracılığıyla “Yaşarbey” markasını tescilledim.” Şeklinde konuştu.

DÜRÜSTLÜK VE KALİTE BİZİ BUGÜNLERE TAŞIDI

Yaşarbey Markasını oluşturduktan sonra, imalat işine dar imkanlarla girdiğini kaydeden Yaşar Budak, babasının kardeşlerinin mürüvvetini görmeden gitmesinin içinde bıraktığı üzüntüyü unutamadığını söyledi. Budak “İmalathaneyi bir kavurma makinesi kurduk. Sürekli yenilikçi bir anlayışla işinin ehli ustalarını buldum, süreç içinde modern makinelerle donattım imalathaneyi. İşe başladığım ilk günden kalite ve dürüstlüğü ilke benimsedim. Benim yiyemeyeceğim kuruyemiş ve şekerlemeyi, kahveyi müşterilerime satmayacağıma karar verdim. Müşteriye saygıda kusur etmedik. Velinimet olarak gördük. Bizi bugünlere taşıyan kalite ve dürüstlüktür” dedi

TABLADAN ZİNCİR ŞUBELERE GİDEN YOL

İşyerini açtıktan ve müşteri potansiyelini gördükten sonra, önce ülke genelinde sonra da, dünya ülkelerine şube açma hedef ve hayalinin olduğuna vurgu yapan Yaşar Budak “Markalaşmak ve ülke genelinde yayılmayı hep hayal ettim ve hedefledim. Markama kavuşunca şubeleşmeye başladım. Şu anda 3 şube bize ait olmak üzere 12 şubemiz var. Hedefim ülke genelinde 100 şubeye ulaşmaktır. Bu arada Dubai ve Almanya ile görüşmelerim olacak. Dış ülkelerde şubeleşme çalışmalarımız başladı. Yeniliklere açık, önce ülke genelinde sonra da dünya ülkelerinde şubeleşme hedefimiz var. Kendi öz sermayemize emeğimizi katarak ülke ve dünyada tanınan ve aranılan bir marka olmayı amaçlıyoruz” şeklinde sözlerini sürdürdü.

AİLE, YAŞARBEY APARTMANINDA TOPLANDI

Yaşar Budak, babasının vefatının ardından kol kanat gerdiği kardeşlerini bırakmadı. Yine markalarının adını verdiği 4 katlı Yaşarbey apartmanın inşa etti. Kardeşleriyle bir arada yaşıyor.

Gelecek nesillere aktarılması gereken bir başarı hikayesi. Yaşar Budak bir rol model olarak yeni nesillere anlatılmalı. Hatta Üniversitelerde z kuşağına yaşam hikayesini anlatma imkanı sağlanmalıdır.

(*) Gazeteci, Mardin Gazeteciler Cemiyeti, Güneydoğu Anadolu Bölgesi Gazeteciler Federasyonu Başkanı

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Bölge Haberleri