Diyarbakır’da düzenlenen "Kent ve Çocuk" konulu panelde, çocuk dostu kentler inşa etme konusunda yerel yönetimlere düşen sorumluluklar ve bu konuda atılabilinecek adımlar ele alındı. Panelde konuşan Çocuk Çalışmaları Ağı’ndan Gülesra Güllü, çocuk yararını gözetmeden yapılan hiçbir kent düzenlemesinin geleceği güvenli kılmayacağı belirtilerek, “Bu yüzden çocuk dostu kentler yaratılmalı” dedi
Norşin ÖNCEL
DİYARBAKIR YENİGÜN – Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Şehir Plancıları Odası (ŞPO) Diyarbakır Şubesi tarafından 20 Nisan Cumartesi günü "Kent ve Çocuk" konulu bir panel düzenledi. Moderatorlüğunü ŞPO Şube Sekreteri Dilan Kaya’nın yaptığı panelde konuşmacı olarak Araştırmacı Gizem Kıygı, Diyarbakır Çocuk Çalışmaları Ağı’ndan Gülesra Güllü ve Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği Diyarbakır Şubesi Başkanı Erdal Aladağ katıldı.
Çok sayıda katılımcının olduğu panelde, yerel yönetimler bünyesinde farklı kültürleri kapsayan, bu kültürlerin korunması ve gelecek kuşaklara aktarılmasını sağlayan merkezler ve faaliyetler oluşturulması üzerinde durulup, yine kültür ve hafızanın korunması için Çocuk Oyunu Araştırmaları, Masal Evleri, Oyuncak Kütüphanesi, Çocuk Müzeleri, Çocuk Hafıza Merkezleri gibi eğitim materyallerinin üretilmesi ve tabelaların çok dilli oluşturulmasının önemi tartışıldı.
Çocuk Çalışmaları Ağı olarak, Diyarbakır’ın "Çocuk Dostu Kent" olması yönünde yürüttükleri çalışmalara dair konuşan Gülesra Güllü, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nin son 5 yıla ait stratejik planlaması ve aynı dönemde çocuklara dair yapılan yıllık faaliyetleri inceleyerek nelerin geliştirilebileceğini konusunda Rengarenk Umut Derneği, Sosyal Hizmetler Uzmanları Derneği, Göç ve İnsani Yardım Vakfı, Solin Çok Amaçlı Çocuk ve Aile Merkezi ve Önce Çocuklar Derneği ile çalışmalar yürüttüklerini belirtti.
‘Çocuk dostu kentler yaratılmalı’
Bununla birlikte “Çocukların Kent Algısı” konusunda Diyarbakır’ın farklı mahallerindeki çocuklarla bir araya geldiklerini ifade eden Güllü, “Ortaya çıkan veriler ışığında ‘Çocuk Dostu Kent’ ve buna dair politikalar geliştirirken Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin yaşama-gelişme, çocuğun yüksek yararının korunması, ayrımcılık yapmama ve katılım gibi dört temel ilkesinin referans alınması ve planlama süreçlerinde bu temel ilkeler gözletilerek gerçekleşmesi gerektiği kanaatine vardık. Çocuk yararını gözetmeden yapılan hiçbir kent düzenlemesi geleceği güvenli kılmaz. Bu yüzden çocuk dostu kentler yaratılmalı” dedi.
Çocuk Hakları Dairesi Kurulması önerisi
Güllü, belediye bünyesinde yine çocukların bakış açısıyla değerlendiren, kentte çocuk haklarına dair farkındalık çalışmaları yapan Çocuk Hakları Dairesi kurulması önerisinde de bulundu.
Bununla birlikte çocuk haklarının mevzuatla güvenceye alınması gerektiğini de ifade eden Güllü, dezavantajlı, madde bağımlısı, cezaevinde olan ve LGBT'li çocuklara dair savunma faaliyeti yürüten sivil toplum örgütlerinin desteklemesi gerektiğini kaydetti.
‘Çocuklar için özel bir bütçe ayrılmalı’
Araştırmacı Gizem Kıygı da, yerel yönetimlerde çocukların ihtiyaçlarını karşılamak üzere özel bir bütçe ayrılması gerektiğini ifade etti. Çocuklara dair oluşturulacak mekanların önemi üzerinde duran Kaygı, “Çocukların şehrin tarihi müzelerine götürülmesi, yine sosyal hizmetler birimi aracıyla çocuklara atölyeler düzenlemek gibi. Bunlar çok önemli çalışmalar. Bunun yanında çocukların mekânsal ihtiyaçları, park alanları, inşaat makinelerinin kent içerisindeki dolaşımı ve inşaatların güvenlikleri sağlanmalı. Yerel yönetimler, çocuk odaklı planlamaları gündeme almalı ve buna dair çalışmalar yürütmeli" diye konuştu.
Çocuklar için oyun parkları ve yeşil alanlar sağlanmalı
Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği Diyarbakır Şubesi Başkanı Erdal Aladağ ise, kentin farklı ilçelerinde yaşayan 150 çocukla yaptıkları görüşmelerde ulaştıkları sonuçlar hakkında bilgilendirmelerde bulundu.
Çocukların bulundukları mekanlara göre birinden farklı ihtiyaçlarının ortaya çıktığını belirten Aladağ, "Çocuklar bulundukları kentle ilgi yetişkinlerden çok farklıdır. Her çocuk bulunduğu yeri kendi hayal dünyası ile anlatıyor. Çocukların en fazla ihtiyaç duydukları şeylerden biri açık yeşil alanların koruyabileceği, hayvanlarla birlikte yaşamın planladığı, çocukların temiz suya ulaşabileceği, oyun ihtiyacının karşılayabilecekleri ve yetişkinlerle birlikte vakit geçirebilecekleri ortak paylaşım alanları sağlanması” dedi.