Kulp ilçesinin yüksek dağlarında uzun yıllardır hayvancılık yapan Adil (80) ve Dılşad Yıldız (65) çifti, tüm zorluklarına katlandıkları bu işten emeklerinin karşılığını alamasalar da “Bir tas ayran bizim için her şeye bedeldir” diyor
DİYARBAKIR YENİGÜN - Diyarbakır'ın Kulp ilçesinin Xiya bölgesinde yaşayan Adil (80) ve Dılşad (65) Yıldız çifti, uzun yıllardır rakımı yüksek dağlarda hayvancılık yaparak geçimlerini sağlıyor. Adil Yıldız 65 yıldır çobanlık, Dılşad Yıldız ise 50 yıldır berivanlık yapıyor. Akçeser (Akçesir) Mahallesi Kıpovit mezrasında ikamet eden ve çocukluklarından bu yana hayvancılıkla uğraşan Yıldız çiftinin 12 çocuğundan sadece 2’si mezrada kalarak aileye destek veriyor. Yolları olmayan yaylalarda günleri bulan zorlu yolculuk ve hayvanlara yönelik kurt saldırılarına rağmen çobanlık yapmaya devam eden Adil Yıldız, köy yaşamının güzelliğinden kaynaklı topraklarını bırakamadı ve ömrünü burada geçirmek için kararlı görünüyor.
Dut ağacında yatıyor
İlerleyen yaşına rağmen dut ağacının üstünde uyumak için yer yapan, her gün sabah erkenden uyanan ve hayvanlarını dağlarda otlattıktan sonra öğlen 2 saat dinleme fırsatı bulan Yıldız, dağın yamacında köz üzerinde yaptığı çayı gazetecilere ikram ederek yaşadıklarını anlatıyor. Yaklaşık 70 yıldır hayvancılık ile uğraştığını kaydeden Yıldız, yem ve samana yapılan zamlar ile canlı hayvan ithalatıyla birlikte hayvancılığın öldüğünü söyledi. 7 bin liraya bir kamyon saman aldıklarını, yetmediğini anlatan Yıldız, “Geçen sene samanın tonu 150 lira civarıydı, şimdi 800 lira olmuş. Yem de aynı şekilde geçen sene 60 lira civarıydı, şimdilerde ise 100 lira olmuş” diye konuştu.
‘Baytar sorunu yaşıyoruz’
Baytar sorunu yaşadıklarını dile getiren Yıldız, “Şu an iki keçi hasta, bakamıyoruz. Hangi ilacı kullanacağımızı bilmiyoruz. Geçen yıl bir günde 28 tane keçinin yanlış ilaç kullanımından dolayı ölümüne sebep oldum. Baytardan ilaç istedim, bana verdiği ilacı kullandım, hayvanlarım öldü. Eğer Baytar, köye gelip yerinde inceleme yapsaydı, böyle bir durum yaşanmazdı, bu kadar hayvanım ölmezdi” dedi. Günleri bulan yolculuk sonucu yerleştikleri yaylalarda kurtların saldırısı ile karşı karşıya kaldığını belirten Yıldız, “Hayvanlarımızı Andok Dağı’nın eteklerine götürüyoruz. Burada 4 ay gibi süre kalıyoruz. Hayvanlardan süt ürünlerini elde ediyoruz. Bu bize ve akrabalarımıza ancak yetiyor. Bir tas ayran bizim için her şeye bedeldir” şeklinde konuştu.
50 yıldır berivanlık yapıyor
50 yıldır berivanlık yapan Dilşad Yıldız ise yaşamı boyunca hayvancılıkla uğraştığını hatırlatarak, “Süt sağıyorum. Hayvanlara bakmak, otlatmak, sağmak, doyurmak zor. Yerlerini yapmak ve temizlemek zahmetli iş. Dert ve yaradır. Zorluk içinde geçiyor yaşamımız, emeğimizin karşılığını alamıyoruz. Yaylaya gidiyoruz. Öğle, akşam iki kez hayvanları sağıyorum. Akşamdan sağdığımız sütü ayran yapıyoruz. Sütten tereyağı ve çökelek elde ediyoruz. Her günümüz böyle geçiyor” diye konuştu. Hayvancılığın mevsimi olmadığını belirten Yıldız, 50 yıldır yaptığı işin karı olmadığını, bundan kaynaklı, bu işten hiçbir şey anlamadığını söyledi. (MA)