Diyarbakır’da Aile Bakanlığı’na bağlı bir bakım ve rehabilitasyon merkezinde kalan yüzde 70 engelli çocuk, erkek hemşirenin cinsel saldırısına uğradı. Olayı gören ve kameraya kaydeden güvenlik görevlisinin kurum müdürüne haber vermesi üzerine hemşire tutuklandı
Diyarbakır Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü’ne bağlı çalışan bir bakım ve rehabilitasyon merkezinde, 12 yaşında yüzde 70 engelli erkek çocuk, kurumun erkek hemşiresinin cinsel saldırısına maruz kaldı. 21 Eylül 2018 tarihinde gerçekleşen olayda hemşire tutuklandı. Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi’ne giden 12 yaşında erkek çocuk, kurumda hemşire olarak görev yapan 36 yaşındaki M.S.H.’nin cinsel saldırısına uğradı. M.S.H. olaydan bir gün sonra, 22 Eylül’de tutuklandı. Olayla ilgili Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma yürüttü ve savcılığın iddianamesi doğrultusunda Diyarbakır 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde M.S.H. Hakkında “Çocuğun Nitelikli Cinsel İstismarı, Cebir Tehdit veya Hile Yolunu Kullanarak Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma” suçlarından dava açıldı.
Güvenlik görevlisi saldırı anını kaydetti
Olayı kameraya kaydeden tanık güvenlik görevlisinin kaydı da dava dosyasına girdi ve güvenlik görevlisinin tanık olarak ifadesine başvuruldu. Müşteki sıfatıyla iddianamede yer alan Merkez Müdürü N.K. ise ifadesinde şunları söyledi, “2017 yılından bu yana müdür olarak görev yapıyorum. Kurumda kalan kişilerin ilaçlarının kullanımı kurumda hemşire olan şüpheli ve 3 bayan tarafından yerine getiriliyor. Olay günü şüpheli, nöbetçiydi. Olayı güvenlik görevlisi beni arayınca öğrendim. Kuruma geldim ve olayı kolluğu bildirim. Mağdurun kanuni temsilcisi olarak olay nedeniyle şikâyetçiyim.”
‘Krem sürecektim’ savunması
Şüpheli M.S.H. savunmasında 2011 yılında kuruma hemşire olarak başladığını, kurumda barınan kişilere serum takma, ilaç verme ve ilaçlarını takip etme işlerini kendisinin yaptığını söyledi. Mağdurun cildinde gül hastalığı olduğunu ve sürekli cilt kremi sürmesi gerektiğini ileri süren M.S.H. olay günü çocuğun girip- çıkmaması için de revirin kapısını kilitlediğini iddia etti. Dosyaya mağdur çocuğun durumuyla ilgili Diyarbakır Adli Tıp Grup Başkanlığı’nın verdiği 22 Eylül 2018 tarihli ön raporu da girdi. Raporda olay yerinden alınan örneklerde meniye rastlandığı ve genetik inceleme sonucu meninin M.S.H.’ye ait olduğu belirtildi.
Davanın ikinci duruşması 21 mart’ta
Olayla ilgili ilk duruşma 31 Ocak 2019 tarihinde görüldü ve şüpheli M.S.H. iddianamede yer alan ifadesine benzer ifade verdi. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı da şüpheli hakkında şikâyetçi oldu. Sanığın 2 avukatı olduğu görüldü. Birinci avukat suçlamaları ret ederken, “Böyle bir eylemin sabit olduğu mahkemenizce kabulü halinde tanık olarak dinlenen güvenlik görevlisinin olaya müdahale etmemesi nedeniyle eyleme iştirak ettiğini düşünerek suç duyurusunda bulunulmasını talep ediyoruz” dedi. İkinci avukat ise sanığın tahliyesini istedi. Mahkeme heyeti, sanığın tutukluluğunun devamına ve duruşmanın 21 Mart 2019 tarihinde saat 11.30’a ertelenmesine karar verdi. Kaynak: Tamer Arda Erşin/Gazeteduvar