Yûsif Bedîrxan yazdı: Zengin sessizlik ve gri düşler

koynumda yıldız büyütmenin tadındaydı ağustos böceğinin sesi şehrin ışıklarına boğulmuş gökyüzüne inat bir yıldızın gölgesi düşüyor...

koynumda yıldız büyütmenin tadındaydı

ağustos böceğinin sesi

şehrin ışıklarına boğulmuş gökyüzüne inat

bir yıldızın gölgesi düşüyor ansızın

sonra iğde kokuyor gece, bir de akasya

sesler sızıyor geceye, karışık

korkuya kesmiş insan kırıntıları

peşimde postalın ayak izleri

genzimde yanık et kokusu

bir yolun yarısında dönesim tutmuş

içinden çıkılmaz bir hesabın sağlaması belki de

ne kadar umut varsa

bir ağacın altına bırakıp gidesindeyim

umutsuzluğa sıkışmış mekanlarda

anlamlandırılamayan zaman

bir an vurdumduymazlığa sığınıp

laciverte bulanmış gecede

kokunun sindiği sokaklara

bulutsuz, hesapsız sapasım var

ikirciliğindeyim telaşın

kafamda anlamsız sorular

tümseği görünce yavaşlıyor kamyon

refüjlerde çiçeğe, eksoza sıkışmış hayat

belki duracak , geçeceksin belki de

dumanın sindiği çiçek kokusu kalacak aklında…

en iyisi uyumak

loş salonda geçmişin sindiği kanepede

uyur uyanık

zengin bir sessizlik var aklımda

düşlerim kurşun grisi

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yazarlar Haberleri