Rusya’da Kremlin yanlısı Komsomolskaya Pravda adlı gazetede yer alan Rusya Savunma Bakanlığı açıklamasına göre, 24 Şubat’tan bu yana Ukrayna’da 9,861 Rus askeri öldü ve 16,153 asker yaralandı. Rusya işgalin ilk 20 gününde 96 uçak, 118 helikopter, 969 araç, üç hafif sürat teknesi, 60 yakıt aracı ve 24 İHA’yı da kaybetti.
Ukrayna ordusu ise 21 Mart itibariyle 15 bin Rus askerinin Ukrayna’da öldüğünü açıkladı.
BM tahminlerine göre ise, saldırının başlamasından bu yana Ukrayna’da en az 902 sivil öldü ve yaklaşık bin 459 kişi yaralandı.
Sovyetler Birliği’nin 10 yıl süren Afganistan işgali süresince 15 bin Rus askerinin öldüğünü, 35 bin Rus askerinin yaralandığını hatırlatalım.
Savaşın henüz bir ayı dolmadan ortaya çıkan bilanço bu. Müzakereler sürse de yarını kestirmek çok zor.
…
Çin Şanghay Kamu Politikası Araştırma Derneği Başkanı Profesör Hu Wie, hazırladığı raporda savaşın geleceği konusunda şu tahminlerde bulunmuş:
I- Rus askeri harekâtı geri dönüşü olmayan bir hata; Rusya uzun süreli savaşı ve yüksek maliyetleri karşılayacak durumda değil.
II- Çatışma daha da tırmanabilir. Savaşın tırmanması maliyetli olsa da, karakteri ve gücü nedeniyle Putin kolay pes etmeyecek. Savaş, bölgenin dışına taşabilir, hatta nükleer bir saldırı olasılığını içerebilir. Bu Putin için daha da kötü olacaktır.
III. Rusya umutsuz bir kumarda Ukrayna'yı ele geçirmeyi başarsa bile, savaş hatları çok uzun çizilecek. İç ekonomi sürdürülemez olacak ve sonunda çökecektir.
IV- Rusya'daki siyasi durum Batı'nın eliyle değişebilir, ülke parçalanabilir. Putin iç çekişme, darbe ile iktidardan düşürülecek olursa, Rusya'nın Batı ile çatışma olasılığı düşük olur, Rusya’nın süper güç statüsü sona erer.
Profesör Hu Wie, savaşın uluslararası toplum üzerindeki etkileri üzerine de şu tespitlerde bulunmuş:
I-ABD, Batı dünyasındaki liderliğini yeniden kazanacak ve Batı daha birleşik hale gelecektir. ABD ve Avrupa, ortak bir gelecek için daha yakın bir topluluk oluşturacak ve batı dünyasındaki Amerikan liderliği toparlanacak.
II- Yeni Demir Perde artık sosyalizm ve kapitalizmin iki kampı arasına çekilmeyecek. Batı dünyasının Demir Perde altındaki birliği diğer ülkeler üzerinde bir çekim ve baskı etkisi yaratacak: ABD Hint-Pasifik stratejisi konsolide edilecek ve Japonya gibi diğer ülkeler ABD'ye daha da yakınlaşacak ve eşi görülmemiş derecede geniş demokratik birleşme oluşturacak.
III- Savaşın ardından, Rusya siyasi dönüşümünü nasıl gerçekleştirirse gerçekleştirsin, dünyadaki Batı karşıtı güçler zayıflayacaktır. 1991 Sovyet ve Doğu ayaklanmalarından sonraki sahne kendini tekrar edebilir: “İdeolojinin sonu” üzerine teoriler yeniden ortaya çıkabilir, üçüncü demokratikleşme dalgasının yeniden canlanması ivme kaybedecek ve daha fazla üçüncü dünya ülkesi Batı'yı kucaklayacak. Batı hem askeri güç açısından hem de değerler ve kurumlar açısından daha fazla “hegemonya”ya sahip olacak.