Diyarbakır’da petrol bulunmasıyla ilgili ilk haberi Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez’den duyurduk.
Bakan Dönmez, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Yassıada’da duyurduğu 3 yeni kuyuda petrol keşfine ilişkin Twitter’dan yaptığı bilgilendirmede Karadeniz’deki 405 milyar metreküplük doğal gaz keşfinin ardından, karada da 3 yeni kuyuda petrol keşfettiklerini söyledi.
Dönmez, günlük 6 bin 800 varil üretim yapacaklarını belirttiği kuyuların 2 bin 800 varille Diyarbakır Akoba-1, 3 bin varille Diyarbakır Yenişehir-1 ve bin varille Kırklareli Misinli-2 kuyuları olduğunu söyledi.
Yani bulunan 6 bin 800 varil petrolün 5 bin 800 varili Diyarbakır’da çıkarılacak.
Bu sevindirici bir haber elbette.
Bu gelişme, Diyarbakır’ı petrolün yeni üssü olabileceğini gösteriyor.
Diyarbakır’da petrol keşfedilen kuyulardan biri olan Kocaköy ilçesindeki Yenişehir-1 petrol kuyusunda incelemelerde bulunan Vali Karaloğlu, Diyarbakır sınırları içerisinde günlük 1,5 milyon dolarlık petrol üretiminin olduğunu belirterek, “Diyarbakır Türkiye’nin en önemli petrol üretim şehirlerinden birisi olacak” dedi.
Karaloğlu, Yenişehir-1 petrol kuyusundan bin 870 metre derinlikte günde 3 bin varillik bir üretimin gerçekleştirileceğini kaydetti. Karaloğlu, kuyudan en düşük 4,5 milyon varillik üretim beklediklerini ve kentte 2017’de günlük üretim 6 bin 500 varil iken yeni keşfedilen kuyularla 14 bin 700 varile çıktığını söyledi.
Türkiye’de yer üstü ve yeraltı kaynaklarını halkın hizmetine sunmak için kamu, yerel yönetimler ve özel sektörle elbirliğiyle çalışmaya devam edeceklerini altını çizen Vali Karaloğlu, “Diyarbakır önümüzdeki 3-4 yıl içerisinde bu yapılan çalışmalarla Türkiye’nin en önemli petrol üretim merkezlerinden birisi olacak. Şu anda Türkiye’de önemli Petrol şehirlerimiz var ama Diyarbakır bu çalışmalarla Türkiye’nin en önemli petrol üretim şehirlerinden birisi olacak” dedi.
Cevap bekleyen soru şu; “Bu üretim kente nasıl yansıyacak?”
Bu soruya cevap bekleyen yanıt petrolün çıktığı Sergewra köyünden geldi.
Arazi sahipleri petrolün arazilerinde bulmasından dolayı sevinçli olsalar da hiçbiri; hukuki olarak hangi haklara sahipolduklarını ve arazilerinde çıkan petrol gelirinden yararlanıp yararlanamayacakları konusunda bir fikre sahip değil.
Bismil ilçesine bağlı Sergewra köyündeki mercimek tarlalarında bulunan petrolün ardından tarla sahipleri çok sevindi. Ancak köylüler şu an daha farklı bir muhasebe içinde. Arazilerinde çıkan petrolün kendilerine de katkı sağlaması gerektiğini düşünüyor.
Tarlasında petrol bulunan Köy muhtarı Hafit Oğurgül, “Biz tarla sahipleri olarak devlete çağrıda bulunuyoruz. Buradan çıkarılan petrolden biz de pay almak istiyoruz. Arazimiz gitti, zararımız oluştu. Devletin bu zararın bedelini ödemesi gerekiyor” diye konuştu.
…
Bu diyalog, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Gultan Kışanak’ın başkanlığının ilk günlerindeki çıkışını hatırlattı bana.
Kışanak, petrol başta olmak üzere, bölgede üretilen enerjiden yerel yönetimlere pay verilmesi gerektiğini belirterek, “Petrol ekonominin ana dinamosudur ama oraya (batıya) enerji gidiyor, bize kirliliği kalıyor. Elektrik gidiyor borç kalıyor; petrol gidiyor, sularımız kirleniyor” görüşü o zamanlar büyük tepki çekmişti.
Demem o ki; Türkiye’de yeraltı kaynaklarının (bölge öncelenerek) kamu yararı doğrultusunda, kamu eliyle çevreye duyarlı bir şekilde aranıp bulunması ve halkın menfaatleri doğrultusunda (istihdam alanı bölgede yaratacak şekilde) değerlendirilmesi gerekiyor.