Geçmişe özlem içindeyiz bu sıralar.
Geçmişe özlem dediysem öyle yıllar öncesinden bahsetmiyorum; yakın zamandan bir yıl öncesinden.
Eski fiyatlarla bir geçmiş yıl.
Ekmeğin, yağın, domatesin, biberin ucuz olduğu dönemlerden söz ediyorum.
Sosyal medyada rastlamıştım; “Pahalı diye almadıklarımdan özür diliyorum” paylaşımına.
Üst baştan değil de en azından temel tüketim maddelerindeki önlenemez yükselişten, hele bugünlerde bir inip bir çıkan akaryakıttaki istikrarsızlıktan şikayetçi herkes.
Kötü bir dönemden geçiyoruz; üst üste zamlar sonrası keşke bunu daha önce alsaydım pişmanlığı.
Yanlış anlaşılmasın bunu stok için demiyorum; stok yapacak önce ne vicdansızlık ne de para yok.
Her gün bir önceki günü aratıyor. Temel tüketim mallarında (yağ, şeker, zahire vs) neredeyse her şeyde gün yok ki zam gelmesin.
İşin ilginç yanı bunu felce uğramış bir refleksle tepkisiz şekilde her şey olacağına varır mantığıyla yaşıyoruz.
Temel ihtiyaç maddeleri bir yana, elektrik, doğalgaz, suda da yaşanan aynı şey.
Şaka gibi reçeteler konuyor önümüze; az kullan, az ye, az öde.
Bir yerde kararında yemek iyi de, sıcağında elektriği, soğuğunda doğalgaz, eğitimde olmayan eşitliği nereye koyacaksın?
Aslında yapabileceğimiz bir şeyler var.
Şaka değil gerçek; bilinçli alışveriş, bilinçli tüketici olmak gibi
Bazı şeyleri hayatımızda uygulamamız lazım; geç bile kaldık.
Bilinçli tüketim mesela!
Milletin kafasında en düşük fiyat algısı oluşturup; bu algıyla müşterilerine kakalayan fırsatçı üç harflilere dikkat etmekle başlayabiliriz işe.
Tek tek tek dolaşmanıza gerek yok, sosyal medyadan takip edebilirsiniz fiyatları.
Ne, nerede ne kadar?
Sonrası malum…
Kısa mesafelerde (1-2 kilometrelik mesafelerde) yürüyün, malum dolmuş 6.5 TL.
Dışardan su almayın, evden çıkarken alın yanınıza suyunuz ve onunla idare edin.
Çay da içmeyin, sağlıklı beslenmek adına fazladan simit de yemeyin bir süre.
Ekmeği çıkarın hayatınızdan; malum 6 lira. Bağırsak tembelliğinin başlıca sebebi biliyorsunuz. Hem sağlığa hem cebe iyi gelecek.
Bir de en önemlisi sigara var.
Bence kökten bırakın. En ucuzu yanılmıyorsam 27 Lira, kaçak diye tabir edilenler de 15-20 lira arası. Bırakamıyorsanız tütün sarın. En azından diğerlerinden daha sağlıklı ve ucuz. Ama bence bırakmakla başlayın işe.
Listeyi uzatmak mümkün, ama bu dediklerim bekarların kapsama alanıyla ilgili.
Evliler de büyük kısmını yapabilir.
Evet, bu şartlarda ayakta kalma formülü diye not edebilirsiniz.
Benim gibi yüzbinlerce insan dahil başlı başına bir ekonomik felaket yaşıyoruz da kimse çıkıp yahu kardeşim buna bir diyecek yok mu da demeyin. Böyle düşünmekten sağlığınız açısından kötü.