Bir gazeteci dostu aramış da söylemiş; fırında 6 Liraya satılan ekmek bir ulusal markette 16 lira.
DESOB Başkanı Alican Ebedinoğlu da boş durmamış; parasını ödeyerek bir ekmeği, faturasıyla almış, fotoğraflamış bir de.
Güzel bir teyit, ardından ilgili kurumlara iletilmiş durum.
Ebedinoğlu aldığı güzel pası ceza sahasına göndermiş. Ebedinoğlu’ndan alkış değer hareketler; boş kaleye gol de ilgili kurumların işi. Devamını bekliyoruz.
Hangileri bu ilgili kurumlar?
Belediye, İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, Ticaret İl Müdürlüğü ve Fırıncılar Odası vesair.
…
Yukarıda bahsedilen ilgili kurumlar içinde İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, sanırım fırınlarda hijyen ve gramaj dahil bazı konularda denetleme yapabiliyor.
Tam olarak emin olmasam da Belediyelerin Zabıta Müdürlükleri ve Ticaret İl Müdürlüğü de fiyat denetiminde yetkili.
Gollük pası değerlendirecek olan bu kurumlardan biri ya da bir kaçı.
Gazeteciden, DESOB’a oradan ilgili kurumlara tam bir ekip çalışması.
…
Peki, ne olur sonrasında.
Para cezası, müeyyide vs devreye konulur.
Ya sonra; Yola kaldığı yerden devam eder mi ulusal marketler?
Hatırlarsanız Cumhurbaşkanının fahiş fiyat uyarısının ardından dört bir yandan belediyelerin denetimlere çıktığını.
Ne oldu?
Devlet Hazinesine irat cezalar kesildi.
Saman alevi gibi yanıp da söndü. Maksat dostlar alışverişte görsün.
Uzun zamandır belediyelerin bu tür faaliyetlerinin basında yer almadığını görüyorum.
Hafızayi beşer hatırlamaz deyip Google’dan taradım en son zabıta denetimleri bayram öncesi “maytap” ve turistik yerlerdeki “değnekçi” denetimleri vardı.
“Yazık” deyip bir cümle kurma zahmetine girmeyeceğim.
Geçen Tarım ve Orman Bakanlığı bünyesindeki Alo 174 Gıda Hattı'na gıda güvenilirliğinin sağlanması ve tüketicilerin aldatılmasının önlenmesi amacıyla yapılan başvurularla ilgili bir haber okudum.
Bu yılın ilk 7 ayında gerçekleştirilen 731 bin 648 gıda denetiminde 8 bin 321 firmaya 113 milyon 544 bin 482 TL ceza uygulandığını; 24 işletmenin faaliyetten menedilip, 107 işletme hakkında ise suç duyurusunda bulunulmuş.
Şikayet gerekçeleri de 6 bin 728’i hijyen yetersizliği, 5 bin 415’i et ve et ürünleri, 3 bin 368’i ise tahıl, un ve unlu mamullere ilişkin.
Noktayı koyalım! Demem o ki, fırsatçılık, stokçuluk, fahiş fiyat uygulayanlara cezalar en üst sınırdan verilsin ve sadece para değil, hapis cezası da uygulansın. Bir adım ileri gidip “ticari hadım uygulansın” diyeceğim ama yeri değil.