Yusif Bedîrxan yazdı: Diyarbakır; Terzilik Mesleği ve Erbabları - II

Bazı terzihanelerin tabelasında ‘Askeri ve Sivil Terzihanesi’ diye yazardı. Silahlı kuvvetlerde Subay ve Astsubay elbisesi diken özel terzi dükkanları...

Bazı terzihanelerin tabelasında ‘Askeri ve Sivil Terzihanesi’ diye yazardı. Silahlı kuvvetlerde Subay ve Astsubay elbisesi diken özel terzi dükkanları mevcuttu.

Erbaşların elbiseleri Askeriye bünyesinde faaliyet gösteren Askeri Dikimevlerine dikilir ve ve bu kuruluşlarda sivil personeller işçi statüsünde terzi olarak istihdam edilirdi.

Bir zamanlar Mardin Kapı semtinde bulunan Hüsrev Paşa bir diğer adı ile Deliller hanı Askeri Dikim Evi olarak kullanılmıştı.

Ayrıca Devlet Hastanelerinde de kadın ve erkek terzi çalıştırılırdı.

Asıl Terzihaneler Gazi Caddesi, izzet Paşa caddesi, Ïnõnü caddesinde icra i faaliyet te bulunurlardı.

Halkïn Meydan diye adlandırdığı ve defalarca yangın geçirdiği îçin Kürtçe çarşıya Şevuti denilen alandaki dükkanlarda ise az gelirli insanlar ïçin ,2. El elbise satan dūkkanlar vardı.

Şimdi bu dükkanlarda konfeksiyon işi yapan esnaf var.

Tekstil ve konfeksiyon bölgesidir artık bu yerler.

Eski ismi ile Hazır Elbiseciler çarşısıydı.

Eski zamanlarda meydan denilen bu çarşıda olan bazı dükkan sahipleri

Kaçakçıların suriyeden getirdiği erkek giyim eşyalarını satarlardı.

Ūzerinde Fransız ve İngiliz markalarının olduğu, sıfır hiç giyilmemiş ceketleri ve paltoları yani.

Esasında bu giysiler o ülkelerdeki hayır kuruluşları ve bazı kilise vakıfları tarafından Suriyedeki Hristiyanlara hayır için gõnderilen eşyalardı . Kaçakçılar tarafından Diyarbakıra getirilirdi ,Dar gelirli bazı kişilerin ūzerinde gūzel ceketleri,Kabanları ve paltoları gören varlıklı insanlar ,içten ïçe kıskançlık duyarlardı ama gidip o yerlerden alışveriş yapmayıda gururlarına yediremezlerdi.

Diyarbakırda Bayan terziler evlerinde çalışırlardı.Evin büyük odasını atölye olarak kullanırlardı.Yanlarında iş kapasitesinin gerektirdiği ölçüde yardımcı bir kadın kalfa ve küçük yaşta çırak kız çocukları bulunurdu.

Küçük kız çocukları terzilik mesleğini böylelikle alaylı olarak öğrenirlerdi.Gelen kadın müşterilere kahve ikramınıda bu kızlar yapardı.

Kadın müşteriler terzilerini kolay kolay değiştirmediğinden,Terzi hanımla ahpablıkları ve dostlukları gelişirdi.

Diyarbakırlı Kadınlar arasında,gittikleri terzinin şöhreti ile bağlantılı gizli bir statü rekabeti sürerdi.

Kadın terzinin kocası ve oğulları varsa eğer,ortalıkta gözükmezlerdi.

Evde olsalar bile varlıklarını hiçbir kimse hissetmezdi.

Akşam karanlığı basmadan çok önce kadın terzileri müşteri kabulüne son verirler ve çalışanlarda evlerine giderdi.Geri kalan zamanda hanım akşam yemeği hazırlıklarını yapar öz yaşamına dönerdi.

1950 yılları öncesinden 1960 lı yıllara kadar Diyarbakırın ünlü kadın terzilerinin çoğunluğunu Ermeni veya Süryani kadın yurttaşlarımız teşkil ederdi.

Ojen, Anjel, Azniv, Helan Nihal Balıkçı, Tantuş Hatun Ayten, Doktor Şükrü’nün KIZ kardeşleri diye anılan iki hanım (isimlerini tespit edemedik)

Bu Terzi hanımlar özellikle sanatlarını Hançepek ve civar mahalllerinde icra etmişlerdir.

Boz Fatma (Lakap), Sacide, Kadriye Alipaşada Terzi Fehime Müslüman kadın terzilerimizdir. Devam Edecek

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yazarlar Haberleri