Foto: Arşiv
Aşağıda okuyacağınız yazı; yaşadıkları canına tak eden ve başka çaresi kalmayan merkez ilçelerden birinde görevli bir öğretmenin arkadaşı tarafından (kendine uygun nick bulamayan adam) kullanıcı ismiyle paylaşılmış.
Arkadaşlar merhaba. Sizlerle, yakın bir öğretmen arkadaşımın okulunda yaşanan rezalet ötesi olayları paylaşmak istiyorum. Kelimesine dokunmadan arkadaşımın ifadelerini yazıyorum.
"Öncelikle herkese iyi günler diliyorum. Diyarbakır 'ın merkez bağlar ilçesi Atatürk ortaokulunda görev yapmaktayım. Okulumuz bulunduğu konum itibariyle çok sorunlu bir yer. Maalesef aileler de çocuklarıyla fazla ilgilenmedikleri için bütün yük olduğu gibi omuzlarımıza biniyor. Yükten dolayı bir şikayetimiz yok. Geçen gün bir öğrencimiz kadın öğretmenimizi dövdü, onu bile sorun etmiyoruz. Şaka yapmıyorum eğitim formasyonu neyi gerektiriyorsa o şekilde hallediyoruz. Ama gelin görün ki, dışarıdan gelip okulumuza dadanan mahallenin soytarısı bir tip (serseri demiyorum tam bir soytarı) okulumuzu resmen esir almış durumda. Öğrenci ayrımı yapmadan gözüne kestirdiklerine okul bahçesinde her türlü küfürü atıp fiziksel şiddet uyguluyordu. Ciddi bir engelle karşılaşmadığı için işi daha ilerletip okul koridorlarına dadanmaya başladı. Üzerinde bıçakla koridorda volta atıyor, elinde veya kulağının arkasına yerleştirdiği sigarayla istediği gibi kol geziyor. Tabi yine ciddi bir engelle karşılaşmadığı için işi biraz daha büyütüp ders esnasında, sınıfa girip, öğrenci kaldırıp, dövüp elini kolunu sallayıp bahçede keyif sigarasını tüttürüyor. Buraya kadar diyebilirsiniz son aşama bu diye. Hayır bunun bir tık üstü daha var. Sınıflara tekrar dadanıp ders işlemekte olan kadın öğretmenlere seni s..... gibi sinkaflı küfürlerle artık taciz etmekte. Bu kadar yeter diyorsunuz ama yine ciddi bir engelle karşılaşmadığı için bir tık daha ileri gidip elinde testereyle gezmekte. Ne tür durumda olduğumuzu anlayın yani. Sesimizi duyuramıyoruz. Şimdi bu tip, bir öğrenciyi veya öğretmeni öldürdüğünde mi gerekli önlemler alınmaya başlanacak. Okul içinde hiçbirinizin can güvenliği yok. Bu platform da, sağolsun arkadaşımın önerisiyle yaşadıklarımızı paylaşırsam belki sesimizi bir duyan olur diye düşündüm. Hoş çakalın".
Durum aynen böyle; Okulun hiçbir güvenlik önlemi yok, yapılacak aslında çok basit. Okul kapısına bir bekçi veya polis dikmek, o bile zor geliyor demek.
Paylaşımdan sonra yaşananların gerçek olduğuna kanaat getirmeyenler için şöyle bir not da paylaşılmış: Öncelikle özelden mesaj atıp, yol gösteren arkadaşlara teşekkür ediyorum. İnandırıcı bulmayan arkadaşlar içinde şunu diyebilirim. Kamera kayıtları var, daha önce okula patlayıcı madde atmıştı (torpil vb.) polis gelip götürmüş, bırakınca da okula tekrar dadanmaya başlamış.
Paylaşım tarihi yarıyıl tatilinin başlangıç günü olan 12 Kasım 2022, saat 11:06.
Ve sonrasında olayın çözümlendiğine dair paylaşılan bir not ve serenatlı teşekkür var: Diyarbakır Valiliğinin emriyle Bağlar İlçe Emniyet Müdürü bizzat gelip olaya el koymuş. Okula emniyet görevlisi de verilmiş öğrendiğim kadarıyla. Diyarbakır Valiliğine ve Bağlar İlçe Emniyet Müdürüne teşekkür ederim. En büyük teşekkür de sevgili ekşi sözlük yazarlarına. Sizlerin ilgisi sayesinde gündem olmasa belki de telafi edilmez durumlar yaşanacaktı. İyi ki varsınız.
Kurmaca bir roman ya da kısa bir hikaye okumadınız. Yaşananlar gerçek ve kentin merkezinde bir okulda yaşanıyor bunlar. Benzer sorunlar olan okullar olduğu yönünde duyumlar da alıyoruz.
İşin ilginç ve ibretlik yanı öğretmenin şu sözleri: “Sesimizi duyuramıyoruz. Şimdi bu tip, bir öğrenciyi veya öğretmeni öldürdüğünde mi gerekli önlemler alınmaya başlanacak. Okul içinde hiçbirinizin can güvenliği yok. Bu platform da, sağ olsun arkadaşımın önerisiyle yaşadıklarımızı paylaşırsam belki sesimizi bir duyan olur diye düşündüm!”
Öğretmen ve idarecileri (en ufak bir tepki, onları direk hedef haline getirebileceği için) korkuyor, çekiniyor olmasını iyi anlıyorum, haklılar.
Ancak “Sesimizi duyuramıyoruz” sözü burada çok anlamlı.
“Gerekli yerlere (Kaymakamlık, İlçe Milli Eğitim, Emniyet) bildirilmedi mi yaşananlar ya da bildirilip de sonuç mu alınmadı?” diye sormadan edemiyorum.
Tüm bunlar yapılıp tedbir alınmadıysa; sosyal medya paylaşımından hem de öğretmenler haklı olarak kendi isimlerini kullanmadan çare arayışına girmişse bu daha vahim bir tablo.