Geçtiğimiz günlerde İstasyon civarındaki aynı isimli Cami’ye baktığımda bir kez daha içim acıdı.
Caminin minare kısmının başına gelenler, o dönemki başıboşluk kadar, halkın parasının nasıl çarçur edildiğini de göstermesi bakımından önemliydi.
Kronolojik sırayla anlatalım o günkü süreci.
Diyarbakır'da tarihler 4 Haziran 2018’i gösterdiği gün İstasyon Meydanı'nda bulunan Sümer Camii'nin iki minaresinden birinde baz istasyonunun bağlı olduğu şerefe bölümü yıldırım isabet etmesi sonucu yıkıldı.
Ramazan ayında iftar vaktinin sakinliğinde olayın meydana gelmesi bir şanstı. Olayda yaralanan olmazken, minarenin geri kalan kısmının yıkılması olasılığına karşın bölgeye güvenlik şeridi çekilerek temizlik yapıldı.
Sonraki gün çalışma başlatıldı. Vinç yardımıyla minarenin hasar tespit durumu gerçekleştirilerek, düşme olasılığı bulunan parçalar yerinden alındı. Yıkılma tehlikesi olan bölümünün tehlike arz etmeyen bir duruma getirilmesinin ardından minarenin tekrar yapılacağı bilgisi paylaşıldı.
Bir yıl sonra Temmuz 2019…
Bir önceki yıl yıldırım düşmesi sonucu Cami’nin zarar gören minaresi yıkılarak yenisinin yapılacağı duyuruldu.
O günlerde yapılan haberlerde aslına uygun bir şekilde yapılacak minarenin bitiminin ardından diğer minaresinin de onarılacağı bilgisi paylaşıldı.
Yaklaşık 7 ay sonra Şubat 2020…
Minare yapımı tamamlandı ve yan yana resmedilen iki minarenin uyumsuzluğu eleştiri konusu oldu.
Zira bitiminden sonra ortaya çıktı ki koni olan minarenin yerine plaza olarak adlandırılan yeni modern minare yapılmış. Zarar görmeyen diğeriyle kıyaslandığında Cami’nin mimari estetiğine aykırı bir görüntü ortaya çıktı.
Güler misin ağlar mısın?
Cami’nin estetiğine aykırı yapılan plaza minare ile diğer minarenin tezat ve bir o kadar da estetikten uzak orantısız görüntüsü o kadar eleştirildi ki günler içinde ince işçilikli taş minare yıkıldı.
Pek çoğumuz için İslam’ın en bildik mimari simgesi, camilerin ayrılmaz parçası olan minarelerdir. Diyarbakır’da bir minare üzerinde yaşanan bu akıl almaz keşmekeşlik ne hikmetse sorgulanmadı.
Tam bir mimari facia ve fuzuli masrafla bir caminin bu hale getirilmesi benim gibi birçok kişiyi bu aklı evvellikte dehşete düşürmüştü.
Hangi kurum ya da kişi yaptı, nasıl yapıldı anlamadık.
Aslında İstasyonu Camisi’nin minaresinin başına gelenler bana çok şey anlatıyor, ya size?