Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi, kurulduğu günden beri farklı sorunlarla hep gündemde.
Bölgeye hitap etme iddiasındaki hastane işlev(siz)leştirme çabasında sanki.
İnşaatındaki fiziki eksikliklerinden kaynaklı uzun süreli sorunlar; hep birileri kayırılarak hasıraltı edildi.
Ardından servisleri kapattıran tahtakurusu istilası vs ile gündemi uzun süre meşgul etti hastane.
Dahası da var ama biz bugün gündem olan bir başka habere bakalım.
Hastane başhekimi Dr. Muhammed Asena ani bir kararla görevden alındı.
Asena’nın görevden alınmasıyla ilgili tartışmalar devam ederken Anadolu Sağlık-Sen Diyarbakır İl Başkanlığı bir basın açıklaması yaptı.
Açıklamanın içeriği görevden almanın perde arkasına işaret ediyordu.
“Dr. Asena’nın bir gün sağlık müdürü olma düşüncesi tehdit olarak mı görüldü? Hastanede bulunan tüm sendikalara eşit mesafede bulunma çabası içinde olması ve yetkili sendika üye sayısının ciddi şekilde düşmesinin bu durum ile ilgili bir ilişkisi var mı?
Diyarbakır’da aktif şekilde görev başında bulunan idarecilerden sendika yönetim kurullarında, denetim disiplin organlarında veya sendika temsilciliği vasfı bulunanların tarafsızlığını kaybederek bir kesim veya zümrenin çıkarı doğrultusunda hareket etmesi ve yetki sürecinde bir sendika lehine çalışmalarda bulunmasına rağmen görevden alınmayıp Dr. Asena’nın görevden alınması hayret vericidir. Umuyoruz ki bu hususta kamuoyu net ve doğru bir şekilde gerçekler doğrultusunda aydınlatılır. Anadolu Sağlık-Sen olarak bu gidişatı doğru bulmuyoruz. İlimiz ve halkımız için her şeyin hayırlısını diliyoruz.”
Bir diğer açıklama da ecza(cı)larıın da içinde olduğu bir grup tarafından hem de Ak Parti İl Binası önünde yapıldı.
Asena’nın henüz bir yılını tamamlamadan görevden alınmasına tepki gösterenler, göreve geldiği 8 ay içinde hastanede adeta bir devri kapatıp yeni bir devir açtığını ve hastanenin çehresinin kökünden değiştirdiğini iddia ederek, göreve iadesini istedi.
Siyasilerden tek tepki Saadet Partisi Diyarbakır İl Başkanı Fesih Bozan’dan geldi. Bozan, “Bir kurumda idareci olabilmek için illaki birilerinin “adamı” olmak mı gerekir?Bir İl Başkanı değiştiği zaman, o ilin kurum idarecilerinin de mi değişmesi lazım?Bu idareci, birilerinin ihale ve yolsuzluk taleplerine yok mu demiş?Bu idareci, devlet kurumlarını babalarının çiftliği gibi gören bazı Akp’lilerin dolayısıyla Araştırma Hastanesindeki çıkar ve menfaat çarklarına çomak mı soktu?Bilemiyoruz ama vatandaşın ciddi tepkisini çeken bu görevden almanın sebebi hakkında mutlaka açıklama bekliyoruz” ifadelerini kullandı.
…
Görevden alınan bir başhekimin ardından ender rastlanan bir durum söz konusu. Bir sendika, siyaset ve bir grup tarafından yapılan ve dolaylı da olsa işaret edilen siyasi saiklere rağmen destekler demek ki yeterli gelmedi.
Asena’nın görevden alınmasının ardından yerine vekaleten başhekim yardımcılarından Uz. Dr. Yenal Karakoç atanırken, dört başhekim yardımcısı da istifa etti.
…
Türkiye’de sadece sağlık değil diğer tüm devlet kurumlarına yapılan atamaların liyakatten önce siyasi saikleriyle kabul görmesi gerekiyor.
İcazet almanın en temel noktası da bu.
Baştabiplerin neredeyse hepsi bu zihniyet tarafından göreve getiriliyor, atanıyorlar.
Asena öncesindekiler de öyleydi, sonrası da öyle olacak maalesef!
Bu, ne ilk ne de son.
Göreve geldiğinizde zülfi yâre dokunmayacağınız bazı telkinler alırsınız. Bunu bila gönül de olsa kabul edersiniz; tıpkı sizden öncekiler gibi.
Peki, Asena kimin Zülfi yârine dokundu?
İstifa sonrası suskunluğunu koruyan ve bıyık altından gülüp el ovuşturanların herhalde.