CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Gamze Akkuş İlgezdi, 8 Temmuz'da CHP heyetiyle Diyarbakır’a yaptıkları ziyaretin sonuçlarıyla ilgili Mecliste de dile getirdiği açıklamalarında özetle şunları söyledi:
Diyarbakır'da vatandaşlar DEDAŞ'tan dert yanıyor. Sur ilçesine bağlı birçok mahallede yurttaşlara saatlerin eski olması gerekçesiyle 5 bin 800 lirayı bulan cezalar kesildi. Elektrik dağıtım şirketleri yurttaşlardan ceza adı altında deli dumrul vergisi alıyor. Şu anda bölgede gerçekten bir terör varsa o da DEDAŞ terörüdür. Daha öncesinde insanlar silahlar yüzünden köylerini terk ederlerdi. Şimdi DEDAŞ yüzünden köylerini terk ediyorlar…
İlgezdi’nin açıklamaları daha çok çiftçiler üzerinden yapılanları ortaya koyuyordu.
Kısa zaman sonra bu kez evlere ve işyerlerine gelen yüksek faturalarla gündeme geldi DEDAŞ. Üzerine onlarca haber ve yazı yazıldı.
Ana akımın ve bölge iktidar vekillerinin görmezden geldiği sorun ile ilgili DEDAŞ ve denetleyicisi EPDK’dan gelen tek açıklama da neredeyse bire bir aynı; Yüksek faturalar, aşırı sıcaklarda klima ve soğutucuların kullanılmasından kaynaklı fazla tüketim!
Bu konuda en yetkin sivil toplum örgütü olan Diyarbakır Elektrik Mühendisleri Odası Başkanı Alican Çetinkaya, geçtiğimiz günlerde konuyla ilgili şu açıklamayı yapma gereği duydu:
“Vatandaş, yüzde 15 zam beklenen faturalarda yüzde 100’e varan bir artış ile karşılaştı. Dağıtım şirketlerinin birçok giderleri ‘gizli kalem’ adı altında faturalara yansıtılıyor. Yetkililerin verdiği yanıtlar bizi tatmin etmedi. Sistemsel bir sorundan ve yaptıkları incelemeden söz ettiler. Ama gelen faturaların miktarları o kadar yüksek ki bunu açıklayamıyorlar. EÜAŞ dağıtım şirketlerine toplam yüzde 79,5 indirim yaptı. Biz bunların vatandaşın faturasına indirim olarak yansımasını beklerken, bunlar indirime rağmen yüzde 60 zam yaparak iki yılda yüzde 140 kâr ettiler. Denetleyen bir mekanizma olmadığı için, faturalar maalesef yüksek gelmeye devam edecek. Dağıtım bedeli adı altında verginin vergisini ödüyoruz. Biz vatandaştan yine de kullandıkları enerji tüketimi ile ilgili veriler ile şikayette bulunmalarını istiyoruz”
Aynı şekilde Diyarbakır Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği Başkanı Alican Ebedinoğlu da kentte yüksek elektrik faturalarına maruz kalan esnaf ve vatandaşların sorunlarını içeren bir rapor hazırlayarak Cumhurbaşkanı Erdoğan’a gönderdiklerini açıkladı. Ebedinoğlu, ‘DEDAŞ başta olmak üzere özelleştirilen enerji şirketlerinin keyfi ve hukuka aykırı fiyat artışlarının devlet eliyle denetlenmesi ve 2-3 katına çıkan elektrik faturalarına müdahale edilmesini’ istediklerini duyurdu.
…
Özelleştirmenin olduğu günden beri gündemden düşmeyen DEPSAŞ’ın etrafında oluşturulan güvenlik duvarı ve sağlanan imtiyazlardan kaynaklı; hukuki olarak da koruma altına alındığı ayrıcalıklı bir durum söz konusu.
Neredeyse ne isterse yapılıyor.
Çiftçilerin protesto eylemlerine güvenlik güçleri anında müdahale ediyor ya da kurum ile ilgili bir araya gelen ve açıklama yapanlar hakkında soruşturmalar açılabiliyor, dağıtım şirketlerini devlet adına sözde denetleyen Enerji Piyasası Denetleme Kurulu (EPDK) dışında bir kurum da yok.
DEDAŞ’ı bu kadar ayrıcalıklı kılan ne peki?
Devlet, perakende elektrik satışında kayıp-kaçaktan kaynaklı ‘vatandaşlarla karşı karşıya kalmamak adına’ yapamadıklarını bu özel firmalar üzerinden yapmanın rahatlığını seçmiş durumda. Bu pozisyonunu telaşında ve bu durum devlete rahatlık sağlamış durumda. O yüzden çiftçilerden, vatandaşlardan, iş yeri sahiplerinden gelen tepkileri ‘bir süre sonra her şey unutulur’ mantığıyla duymazdan geliyor.