- yüzyıl: İlaç firmalarına duyulan güvensizlik ve güvenli aşı talebi
Britanyalı gastroenteroloji uzmanı Dr. Andrew Wakefield, 1998'de 12 arkadaşıyla birlikte Tıp Dergisi Lancet'te KKK (kızamık, kızamıkçık, kabakulak) isimli karma aşıyla otizmin bağlantılı olabileceğini öne süren bir makale yayımladı. Makale, KKK aşısındaki canlı virüsün barsak mukozasının geçirgenliğini artırarak kana, oradan da beyne geçtiğini ve otizme neden olduğunu iddia ediyordu. Çalışmada yer alan 12 çocukta otizm bulgularının KKK aşılamasından bir ay sonra ortaya çıktığı söyleniyordu.
Ancak Wakefield'ın çalışmasında ciddi metodoloji problemleri vardı ve bu nedenle bilimsel çevreler tarafından şüpheyle karşılanmıştı. Her şeyden önce çalışma sadece 12 çocuk üzerinde yapılmıştı. O yıllarda Birleşik Krallık'ta ayda 50 bin çocuk KKK aşısı oluyordu. Bağlantının sadece 12 çocukta gösterilmesi ise verilerin tesadüfi olma ihtimalini gündeme getiriyordu. Wakefield'ın çalışmasında, bilimsel deneylerde altın kriter sayılan kontrol grubu da yoktu. Yani bulgular KKK aşısı olmayan çocuklardan alınan örneklerle karşılaştırılmamıştı. Ayrıca bağırsaktan kana, oradan da beyne geçen zehirli maddelere veya KKK aşısına ait kalıntılara da rastlanmamıştı.
Tüm bunlara rağmen makalenin bulguları basında geniş yer buldu. Ebeveynler arasında yayılan endişe nedeniyle 1998 ve 2003 arasında Birleşik Krallık'ta KKK aşılama oranı yüzde 92'den yüzde 80'e geriledi ve Wakefield küresel aşı karşıtlığının simgelerinden biri oldu.
Aşılar otizme neden olur mu?
2000'lerin başından itibaren, Wakefield'ın iddialarını yalanlayan bir dizi bilimsel araştırma yapıldı. Örneğin 2002'de Finlandiya'da yapılan ve 1982-1996 arasında doğan çocukları kapsayan bir çalışmada KKK aşısı olan 1,8 milyon çocuktan sadece 174 tanesinde otizmle ilgisiz yan etkiler görüldüğü ve aşılamayla otizm arasında bağlantı bulunmadığı saptandı.
Yalansavar'dan Işıl Arıcan'ın aktardığı bu araştırmalardan bir diğeri de Danimarka'da 1991 ve 1998 arasında doğan 500 bin çocuk üzerinde yapıldı. Araştırmada "KKK aşıları ve otizm görülme sıklığı arasında bir ilinti olmadığı, hastalık sıklığının aşılanmış ve aşılanmamış çocuklarda aynı olduğu" saptandı. Kanada'da yapılan daha küçük çaplı bir araştırmada ise 1987-1998 arasında doğan 28 bin çocuk incelendi. Bu çalışmada da "KKK ve otizm gelişimi arasında bir neden sonuç ilişkisi olmadığı" bulundu.
2004: Wakefield olayının perde arkası ortaya çıkıyor
Sivil toplum kuruluşu Bilim Akademisi'nin aktarımına göre Wakefield, makalesi yayınlandıktan sonra bir PR şirketi vasıtasıyla basın toplantısı düzenledi ve ilk makalede olmayan, hatta çoğu ortak yazarın karşı çıktığı bir iddiada bulundu: "MMR aşısı çocuklara birlikte değil de tek tek yapılsa daha güvenli olur."
Gazeteci BrianDeer'in 2004'te ortaya çıkardığı bilgilere göre Wakefield'in bu sözleri sarf etmesi de tesadüf değildi. Zira Wakefield, bir çıkar çatışması içerisindeydi ve bir dizi etik ihlalde bulunmuştu. Örneğin, bu araştırma sırasında KKK aşısına rakip bir kabakulak aşısının patenti için başvuru yapmıştı. Böylece söz konusu araştırmanın, kullanımdaki aşıyı karalama ve Wakefield'in ortağı olduğu firmanın aşısını piyasa sürme amacı taşıdığı saptandı.
Bunun yanında bilimsel çalışmalarda örnek vakaların rastgele seçilmesi gerekirken, Wakefield'in incelediği çocuklardan 5'inin aşı üreticilerine toplu dava açan avukatın müşterileri olduğu anlaşıldı. Wakefield'in araştırma sırasında bu 5 çocuğun avukatından 50 bin sterlin aldığı ve bu maddi yardımı araştırmayla ilgili hiçbir yerde beyan etmediği ortaya çıktı. (Devam Edecek)