Irak savaşında Saddam Hüseyin'in de memleketi olan Irak'ın Tigrit kenti yakınlarındaki Petrol boru hattı havaya uçuruldu.
2003 yılı olduğunu hatırlatayım.
Erbil'den araçla Musul üzeri oraya gittim. Patlama yerinde ABD askerleri vardı. Fotoğraf ve görüntülerimi Troya uydu telefonla aracın üzerine kurduğum Laptoptan güçlükle internete bağlanarak geçmeye çalışıyordum.
Kürt şoförüm "Abi ilerde benzin istasyonu var bir tuvalete gidip geliyorum" dedi ardından gitti.
Bir süre sonra ABD askerleri de olay yerini terk etti; Kaldım mı orda tek başıma?
Bir süre sonra fotoğraf ve görüntü geçmeye odaklandığım için nerden geldiklerini fark etmediğim 5-6 sivil yanıma geldi ve selam verdiler. Bende onlara bakıp gülüyor bir şeyler anlatmaya çalışıyorum.
Arapça konuşuyorlardı, anlamıyordum tabii. Bana bakıyorlar, elimdeki Troya uydu telefonu ve Laptopla ilgili el hareketleri falan yapıyorlar.
Merak ettiklerinden bakıyorlar, beni izliyorlar diye düşündüm.
Bu sıradan bizim şoförün uzaktan sesini duydum.
Feryat figan nasıl bağırıyor.
Koşa koşa geldi, Laptopu falan apartopar alarak araca attı ve "Bin gidiyoruz hemen" dedi.
Ben daha ayıkmamışım işe "Yahu ne oldu" diye soruyorum; "Anlatırım” diyor.
Etrafımdaki adamlarda şaşkınlıkla bizi izliyor tabii suratları da asık.
Hızla olay yerinden uzaklaşırken, şoförüm anlattı olanları:
“Gittiğim benzin istasyonun sahibi Erbilli Kürt’müş. ‘Patlama yerindeki araç ve yanındaki arkadaşın mı’ diye sordu. Bende ‘evet dedim’. Hemen koş etrafındakiler harami olabilir. Yani hırsızlar, buralarda güvenlik yok. Arkadaşına bir şey yapmadan koş getir onu.”
Şoförün canhıraş koşarak gelmesinin nedenini öğrenince ona teşekkür ettim.
Şoför gelene kadar merkeze geçtiğim 3-4 kare fotoğrafla yetindim. Gerisini Erbil'de hallettim zaten... Ha unutmadan 2003 yılındaki savaş sırasında onlarca kişi harami denilen hırsızlar tarafından soyulduktan sonra öldürüldü. Bu konuya sonra detaylı değinirim; Çok şükür o günümüz de kazasız belasız geçmiş oldu...