Yazılmamış kitapların hayali var oluşları hayalperestlerin senayolarından bıktığım için olmaya bir şeyin peşinden koşmaktan da vazgeçtim
Birbirine karışmış duyguların, düşüncelerin inciteceği insan olmaktan kendime ayıracağım zamanın kime yarayacağını bilmeden zamanın içine dalmaktan vazgeçtim
Oysa o kadar kıymetli ki oluşan zaman bize neyi getirdiyse emanet ve biz onu korumazsak yarına borçlu gireceğiz, borçlu ölmemek için kendimce üzerime düşenin fazlasını yaptığım için vasatlıktan vasatlıktan vazgeçtim
Duvarlara asılı duyguların fotoğrafını maharete çevirip insanlara yarının umudu bundan güzellikler çıkarını hatırlatmaktan vazgeçtim
Kimin derdi ne kim neyin peşinde çelişkisi o kadar can yakar ki ben neyi söylüyorum sazım neyi söylüyor
Bir düşünceydi, bir birlik için ömrümüzden risklerle gün eksilttiğimiz şaha kalkmış insan gölgelerini uzay boşluğunda asılı tutmaktan vazgeçtim
Yeniden başlasın devler döneminin haylaz yaramazlıkları ve ben hep oyun kurucu özelliğimi gökyüzünde sergilemeye adaylığımı tekrar ilan ederken boşa çalışmaktan vazgeçtim
Göz kulak olmak niyetine senin hülyanı karşıma diktiğim emeğimin şafağı yeni sökerken beklentilerin beklentisine cevap olacağı anın yıkılmasını seyretmekten vazgeçtim
Artık ne ürettiysem o yaşasın diye senle anlaştıktan sonra vasat davranmak asalete ters düşer bilesin
Mutluluklan akan derelerin tam evimin önüne gelirken yol değiştirip yıkıntılarla güzergâh değiştirmesindeki günahsız lığıma son verip izlemekten vazgeçiyorum
Kendim zemin ve ark olmaya karar verdim, dosdoğru akacaksan benle haşir neşir olmaktan başka çaren yok bilesin
Günlerin arasından en sevdiğim gün üzerime yığılsa içinden bir kardelen bir çöplükten yetişen gül gibi fırlayışların umuda katkıların tırpanlamasına son verip darbecilerin darbe gerçekleştirmelerini seyretmekten vazgeçtim
Artık senle buluşmalarımıza darbe değil bahar mevsimi isterim, alınma dönemim senle değil olumsuzluklarla başladı ve totali yine silik kişiliklerin sızlanmalarında oluştu
Nereye gidersen git diyeceğim, her zamanın kendi aleyhime olduğunu bile bile lades yapmaktan insanların bana gülmeleri pahasına sessiz kalmaktan vazgeçiyorum
Bir tek ben miyim mütevaziliği vazgeçilmez sayan, eğer mütevazılık yok ise tehlike vardır diyen birileri daha yok mu?
Her zaman bir çıkış vardır dediğim bütün seçeneklerin tükenmesine sinirlenip evine kapananların listesini tutmaktan vazgeçiyorum
Yaşam yazboz tahtası değildir ve her olumsuzluk silinmeyen iz bırakır yaşamda bu silişler insan yaşantısı üzerinde ise daha zordur, oysa yaşamı kolaylaştırmak lazım
Yarınlardan gelecek mektuplara sığdırdığım dünyanın karanlık güçlerin karamsarlık ruhlarının gezdiği yerden gökyüzünü seyretmekten vazgeçiyorum
Kanatlarımı yeniden ürettim, artık gökyüzünden bakma zamanı geldi
Birey olarak senin belirlediğin sınırlardan, sınırların içinde bulunan yapay varlıklardan ve yarına hitap etmesi gerekirken kendi yağında kavrulanlardan nefreti devreye koymadan vazgeçiyorum
Kim ne yaptıysa onunla anılsın biliyor musun onunla anılsın. (SON)