Vahap KAYA
Ben uçuşa başladığımda beni bu kadar yürekten etkileyecek acıların şafağına merhaba diyeceğim aklıma gelmezdi
Kendi kendime acılar üretim üstesinden gelmek için defalarca kendimi sınayacağım aklıma gelmezdi ve seninle karşılaşınca uçmanın bu kadar anlamlı olduğunu bilince çıkardım
Her sabahın şafağında beraberinde gelen umutların güneşim aydınlığını dünyanın üzerine serpiştirmesiyle kendi cephesinden oda beni sınamaya geçer
Bir kuzunun masumiyetin peşinden ve bunca tuzaklara yatmış kurtların tezgahından kurtulduktan sonra oda masumiyette sınamaya başlar
Ve hesabı olan mevsimlerin geçeceği güzergah kendini geride bırakır mı? Oda bir adım öne çıkıp bütün iflas etmiş hesaplarda kendince denklemlerle beni yenmek ister ve ustaca parametreler çıkarır
Birinde dondururken yaşamı, birinde kavurup cehennem ateşini üzerimize yağdırır ama tercihim baharın doğacak çocuklarına gül kokularını ve palazlanmasını yüklemekti
Bir sefer tutturmuşum yükseklerle çekişmeyi ve bana yüklenilen rollerin hakkını vermeyi
Ben uçuşun aslında bir lütuf olduğuna inanarak kanatlarımı gövdemin kaç katı geliştirdim ki kanatlarıma sığınacak yaşamları kurtarabileyim
Ama önce yuvamı kurarım en engin eteklere, yol geçmez kervan bilmez doruklar, büyükler ile yatan büyük kalkar misali ben de doruklarla yatıyorum ve doruklarla kalkıyorum
Kanatlarımın gölgesi barındırır sığınılacakların envay çeşidini ve hiçbirinden istemem mihnet borcu, çünkü ben onlardan ister isem dünya ve galaksi benden ister.
Bu gün bana yarın sana misali ben sorumluluğumda sıramı ifa ederken sırasını bekleyen ataklıklar heyecanla benim konmamı ve kendilerinin uçmaları dır
Ama herkes kendi havanda kendi geleceğini döver misali olanları daha yalın görmeye başladım
Ben uçarken sizin ne kadar zavallı olduğunu görünce şok geçirdim, beynimden vuruldum ve halende sarhoşum
Narasız gezinirken gökyüzü sokaklarında yıldızlar kümesinden sapıyorum senin sevdanı bıraktığın doruklara
Bir bahaneye sığınıp yalpa yapıyorum ama beklentilerin doruğunu hatırlayınca kendime geliyorum va kanatlarım beni yine yücelere, doruklara götür diyorum
Beni kendime getirebilecek yegane güç yine senle atışmamız ve atışmada sana ulaşma telaşı beni kendime getirir
Ben uçmamla edindiğim deneyimlerden kurtulmak için daha yükseklere çıktım, daha yükseklere ki seni gözden kaybedebileyim
Senin durumun benim korkulu rüyam misali senden uzaklaşmak istedim, güneşin ağır yüküne karşılık ama oda olmadı
Ben yükseldikçe sen sevdaya batıyordum, sen korktukça daha da sevdalanıyordum, sen ayrılıklara kendim hazırlamaya çalışırken daha da bağlanıyordum.
İşte sarhoş halim, işte kendinden korkan halim, işte sen hamurlan yoğrulmuş halim, var ise eklemek istediğin kapım her zaman gökyüzüne açık sen de istersen gelebilirsin
Ne kadar yükseğe çıktımsa kederim katmerlendi, derecesi yükseldi ve senin variyetsiz liginin yalınlığı daha yalın hale geldi
Uçuş ile elde ettiğim birikimim sanma ki kendime ait, sanma ki bir tek kendime saklayacağım oturup kendim bunları tüketeceğim
Ne aldımsa üzerindeki izlerle aldım kim ovaların umudu, kimi dağların ve kimi derelerin enerjisi sürükler yaşamı
Ama eninde sonunda bir potada, bir bahçede, bir sevda çiçeği tomurcukta gülün birer yaprağı oluverdi.
Yine sıfırdan başla deselerdi ve gerçekten imkân tanınmış olsaydı acaba ben yine yükseklere çıkıp senin daha da tanınman için gözlemlerini tekrarlar mıydım evet
Çünkü yüksekler kanatlarımın asaleti, gezinirken kültürler benim birikimim ve usulca içine gömüldüğüm yerlerden tepki değil kaynaşma aldım
Artık birilerinin yanaşmasına gerek kalmadan ben kendim akıcılığa kapılmış renk uyumuna başlamışım
Her işte cefa ve sefa var ise bilirim ki bu yüksekten uçmak benim de çekeceğim cefaya tekabül bir sefa veya süreç olacaktır
Çünkü herkesin bir hesabı ve hesabını tuttuğu bir defteri vardır, iflas etmiş tüccarların bile defteri var ve her seferinde borç defterine başvurur
Ben akranlarımla yakalamak istediğim aşamayı kayıt ederken senden beklentim boşa çıkmaması için ne kadar uğraştığımı bir bilsen
Beni bildikten sonra heyecanımı da bilirsin, heyecanda kendimi yeniden var ettiğimi gözlerinle görürsün, gördüğünün yalın ben kendim olduğumu teyit edersin
Karşına çıkan fırsatların imkansızlığının başarısı; senin daha da yükseğe çıkmandaki sırrı bir çöze bilsem;
Döngüyü yeniden başlatırım ama ikimizin rengiyle donatarak kanat çırpmalarımıza yüklerdim
Sana dizmem gereken metiyeleri yerinde sana sunabilsem borcumu ödemiş olur muyum acaba
Kendime diyebilir miyim acaba sen görevini yaptın haydi güle güle ama sanmıyorum
Çünkü her yeni gün beni yeniden defalarca söz verdirmeye götürür ama olurunu alarak, ama seninle beraber sen olarak yine uçarız ve yine uçarız.