Ufuk TEKER
Bir dernek kurulmuş yakın zamanda.
Kısa adı TİEMEDER.
Açılımı şöyle: Tüm İflas Eden Mağdur Esnaf Derneği.
İlginç ama böyle bir dernek var.
14 Ekim 2019 tarihinde İçişleri Bakanlığı’ndan onay alarak “Mesleki ve Dayanışma Dernekleri” alanında faaliyet göstermek üzere kurulan bu dernek resmiyet kazandı.
Geçmişte kendisi de iflas eden Tuncer Yıldız, 2016 yılından itibaren ‘mağdur esnaf’ için platform olarak çalışmaya başladıklarını ve bu zamana dek 2 bin üyeye ulaştıklarını söyledi. İş yerini kapatmak zorunda kalan ve ‘mağdur’ olduğunu belirten esnafın sunduğu belgeleri inceleyip kayıt altına alan dernek, başvuran kişilere psikolojik ve hukuki destek sağlıyor.
Dernek Başkanı Tuncer Yıldız, “Kredi kartı mağduru olan parasını kaybetmiş insanlar bize ulaşıyorlar. Hukuki ve psikolojik anlamda destek veriyoruz. Maddi olarak çok kötü durumda olan ve intiharı düşünen bir sürü insanı biz ölümden kurtardık. Ama ikna edemediklerimiz de oldu, kaybettiklerimiz de oldu. Bizim dernek olarak paramız yok. Ama parası olan insanlarla mağdurları buluşturup durumunu anlatıyoruz. Onlar da evet derse bağlantı sağlıyoruz. Bunu yaparken de derneğimiz üzerinden hiçbir maddi karşılık kabul etmiyoruz.” diyor.
Tabi bir de temennisi var dernek başkanının: Üye sayımızın artmasını istemiyoruz.
Güler misin, ağlar mısın ama ne yaparsın lazım!
…
Bir de amuda kalkıp başka bir habere bakalım.
Türk resim sanatının önemli ismi Osman Hamdi Bey’in (1842-1910) ‘İstanbul Hanımefendisi’ isimli tablosu 1.5 milyon avroya (yaklaşık 9.61 milyon lira) alıcı buldu.
Avusturya’nın başkenti Viyana’daki Dorotheum Sanat Galerisi’nde dün düzenlenen açık artırmada eseri telefonla katılan biri satın aldı. Kimliği açıklanmayan alıcının vergi ve komisyonlar da dahil edildiğinde 1 milyon 770 bin avro (11.34 milyon lira) ödeyeceği açıklandı.
Yine Osman Hamdi Bey’in ‘Kuran Okuyan Kız’ adlı tablosu geçen ay 6 milyon 315 bin sterline ( 44 milyon 12 bin lira) satılmıştı.
…
Kim alır, nerden getirirler bu kadar parayı anlamış değilim.
Bir yandan uçsuz bucaksız bir zenginlik, bir yandan dibe vuran bir yoksulluk.
Mutsuz çoğunluk, bahtiyar azınlık.
Düzeni zenginler kendilerine göre tasarlarken, fakirlere düşen ise sadece yaşamış gibi yapmak.