Başta kuraklıkla gösterdi kendini, ardından sıcaklar, en sonunda orman yangınları…
İnsan ve diğer canlılar tabiri caizse bu yıl sıcaklığı iliklerine kadar hissediyor.
Tüm bunlar küresel ısınmanın belirtileri.
Kuşkusuz insan kaynaklı sebep sonuç ilişkileri.
Birleşmiş Milletler'e (BM) bağlı bilim insanlarının yaptığı çalışma sonucu ortaya çıkarılan rapor, küresel ısınma ve insan faktöründeki gerçekleri bir kez daha gözler önüne seriyor.
İnsanlığın önünde bir iklim felaketinin olduğunu gösteren ciddi bir çalışma.
Rapora göre, sera gazlarının atmosfere salımının devam etmesi sonucu yaklaşık 15 yıl içinde önemli bir sıcaklık sınırı aşılabilir ve yüzyıl sonunda deniz seviyeleri 2 metreye kadar yükselebilir.
İnsan etkisinin atmosferi, suyu ve toprağı ısıttığı ve geri dönülemez büyük zararlar verdiği bilimsel olarak gözler önüne seriliyor.
Raporu yazan bilim insanları, 1970'den bu yana dünya yüzeyindeki sıcaklıkların son 2000 yılda diğer herhangi bir 50 yıllık periyottan daha hızlı arttığını söylüyorlar.
Bu ısınmanın, "şimdiden dünyanın her bölgesinde birçok hava ve iklim aşırılığını etkilediği" kaydediliyor.
Rapordaki birkaç veriye bakalım;
* Dünya yüzeyinde sıcaklık, 2011-2020 arasında 1850-1900 arasındakinden 1,09 °C daha yüksekti
* Son beş yıl, 1850'den bu yana kaydedilen en sıcak dönem oldu
* Son zamanlarda deniz seviyesindeki yükselme oranı, 1901-1971 ile karşılaştırıldığında neredeyse üç katına çıktı
* 1990'lardan bu yana buzulların küresel olarak erimesinin ve Arktik deniz buzundaki küçülmenin en önemli itici gücü, "büyük olasılıkla" (% 90) insan etkisi
* Sıcak hava dalgaları da dahil olmak üzere aşırı sıcakların 1950'lerden bu yana daha sık ve yoğun hale geldiği, soğuk olayların ise daha az sıklıkta ve daha az şiddetli hale geldiği "neredeyse kesin.
İnsanlığa bir uyarı niteliğinde olan bu rapor bize şunu söylüyor: Bugüne kadar yaşanan ısınmanın, yüzyıllardan bin yıllara kadar sürecek bir zaman dilimlerinde geri dönüşü olmayacak şekilde gezegenimizde değişiklikler yapıyor.
Okyanuslar ısınmaya devam edecek ve daha asidik hale gelecek. Dağ ve kutup buzulları on yıllar veya yüz yıllar boyunca erimeye devam edecek.
Ve bu sonuçların çoğu için geri dönüş yok.
Umut yok mu? Var elbet…
Yaptıklarıyla kendinin ve gezegenin sonunu getiren insanoğlunun elinde çözüm.
Buna rağmen Sera gazı salınımlarındaki kayda değer kısıtlamaların yükselen sıcaklıkları dengeleyebileceğine dair yeni bir umut da var.
Yapar mı, açgözlü yönetimler ve sermayedarlar? Bilinmez…