Bazen çok ilginç bir ülkede yaşadığımı çok iyi anlıyor ve hissediyorum.
Haftalık Pazar yapanlar bilir; pazardaki fiyatlar neredeyse her hafta değişir.
Son üç haftadan örnek vereyim size. Domatesi bir hafta 4-5 TL, bir sonraki hafta 7-8 TL, son olarak da 3-4 TL’ye aldım.
Mübarek borsa gibi bir inip bir çıkıyor.
Arkadaşın biri önceki haftaya göre neredeyse yüzde 50 artan domates için, “Keşke evi satıp domatese yatırsaydım” dedi de beraber ağlanacak halimize güldük.
Peki, nedir bunun sebebi?
Arz talep deniyor; talep fazla olunca fiyat artıyormuş, ürün az olunca da aynı şey söz konusuymuş.
Kafam pek basmıyor bu gibi konuları ancak; meselenin aslını (eğer o da doğruysa) sonradan öğrendim.
Bakın neden neymiş!
* Türkiye’de tarımsal alanlarda sulama altyapısı tamamlanmamış durumda. 8,5 milyon hektarlık sulanabilir tarımsal alanın 2,2 milyon hektarı sulanamıyor.
* Tarım arazileri çok parselli. Türkiye'de ortalama tarım arazisi büyüklüğü 61 dönüm iken Almanya'da 457, Amerika'da 1817 dönüm. Bu nedenle üretim verimli olmuyor ve parseller ekilmemeye başlanıyor.
* Ekonomik anlamda örgütlenme yok. Kooperatifler olmadığı için çiftçi üretimini planlayamıyor, ürününü düzgün bir biçimde pazarlayamıyor, dolayısıyla fiyatlar istikrar kazanmıyor.
* Mazot, gübrenin hammaddesi, yem katkı maddeleri dışarıdan geliyor. Dövizdeki yükseliş tüm bu girdileri pahalılaştırıyor.
* Çiftçilere girdi sağlayan KİT'lerin, tarım satış kooperatiflerinin ve çiftçiye kredi sağlayan TARİŞBANK'ın özelleştirilmesi bugün gelinen noktanın diğer sebepleri.
* Pazar esnafı fiyatların aracılardan ve yeterli ürünün gelmemesinden kaynaklı olduğunu belirtiyor.
* Bu yapısal sorunlara iklim feleketleri de ekleyin, alın size sebepler manzumesi
…
Tüketici de satıcı da durumdan şikayetçi.
Pazar esnafı, sebze ve meyve fiyatlarının zamlanmasından dolayı satışların düşmesinden, “ucuz ürün bulurum” umuduyla pazarı karış karış gezen vatandaşlar ise alış veriş yapamamaktan şikayet ediyor.
Peki, devlet ne yapıyor?
Bence, hiç bir şey.
Otoyola, köprüye yatırdığımız paraları tarıma harcasaydık bu yaşanmazdı belki de.
Porsiyon küçültmek de işi çözmüyor; para daha cepteyken eriyor, görmüyoruz bile.
Aklım bu kadarına basıyor, hayırlı pazarlar…